Sıkışıp kaldığımız, değiştiremediğimiz, değişime kalkıştığımızda bizi tökezleten, farkında olduğumuz kimi zaman olmadığımız tüm o tıkanmaların, döngülerin, başa sarmaların aslında tam olarak neyden kaynaklandığını küçük küçük, sindire sindire yalın ve anlaşılır bir dille ele almış rehber niteliğinde bir kitap. Geçmiş yaşam deneyimlerimizin bugünümüzde neyi şekillendirdiği, bizi kimlere dönüştürdüğünü ve aynı şekilde eğer değişim sürecine girmediysek bu davranış örüntüleriyle bizim birilerini kimlere dönüştürdüğümüz üzerine yazılmış, kişide farkındalık yaratarak aslında sorumluluğun alınmasına bir destek sağlamış yazar. Geçmişi sadece suçlayarak hiçbir değişime girmeden sergilediğimiz pasif tutumun bizi kendimiz olma sorumluluğundan, kendimizi yaşama gayesinden ne kadar uzakta tuttuğuna değinilmiş. Eğer bazı davranışlarınızın yıkıcılığından, esneklikten yoksun oluşundan, yaşamı ketleyişinden şikayet ediyorsanız ve bunun kaynağına inmek aynı zamanda buna bir değişim alanı yaratmak istiyorsanız bu kitap iyi bir başlangıç olabilir. Günümüz dünyasında normalleştirdiğimiz bazı nevrotik davranışların nasıl da bizi kendimize yabancılaştırdığını, hayatımızda boşluk oluşturduğunu ve bizi otantiklikten yoksun bıraktığını hatırlamak kendi yaşam sorumluluğumuzu ele alarak daha anlamlı, daha az suçluluk ve yargı içeren bir hayat inşa etmenin mümkünlüğüne dair umudu perçinleyebilir.