Orada her sabah gazetemi uzatan gazeteci, o sabah kendisinden gazete almadığımı anlayarak beni nankörlükle itham etti mi? O sabah binemediğim her sabah gibi vapurumda biletimi zımbalayan memur yokluğumun farkında oldu mu? Bilmem fakat ben onları düşündüm, onları andım. Yeni vardığım şehrin ayaklarıma bile yabancı gelen istasyon caddesinde yürürken ben yine, artık o kadar uzaklardaki o vazgeçemediğim sabahımı yaşamakta devam ettim.