Sürekli Finlandiya’ya gidip gelen ve çok seven Grigoriy Petrov’nin fikirlerini bizlerle paylaştığı muazzam bir kitap. Tamamen bağımsızlığı bile kendine ait olmayan Finlandiya’nın gelişerek gelişim seviyesi yüksek bir ülke olma yolculuğunu görüyoruz.
İsveç’e bağlı olan Finlandiya’nın İsveç-Rusya savaşından sonra Rusya’nın eline geçmesi ve
Eğitimci olan yazarımızın çok sayıda şiir, roman, öykü, deneme ve kişisel gelişim kitapları var. Kendisi ayrıca TV ve radyo programcılığının yanında YouTube video kanalı ile de bizlere seslenmekte, kırgın ve yorgun gönüllere umut saçmaya çalışmaktadır.
Kitabınız bir kişisel gelişim kitabı. Serbest olarak yazılmış kısa bölümlerden, her bölüm sonunda kısa bir hikâye ya da kıssa ve italik yazılmış mesaj cümlelerinden oluşmaktadır. Yazar insanı insan yapan duygularıyla insanı konu almıştır. İnanç , vicdan, kırgınlıklar, üzüntüler, depresyon, vefa, dostluk, sevgi... Gibi sayısız konuya yer vermiş kitabında. Tamamen konuşma diliyle, okuru ile konuşur gibi yazmış. Okumuyorsunuz kitabı yazarımızı dinliyorsunuz. O biz okurlara sesleniyor ve kendimizi bir değerlendirip sorgulamamızı sağlıyor. Kitabında hayattan örneklere yer veren yazarımız hadislere, ayetlere ve örnek teşkil eden kişilerin sözlerine de yer vermiş. Temiz ahlak, duru inancın önemini vurgulayan yazarımız insanların iç huzurunun dua ile bağlantılı olduğuna ve duanın gücüne de kitabın pek çok yerinde değinmiş
.
Oldukça akıcı, seri okunan bir kitap olmasına karşın ben bu kitabı on günde okudum. Hani böyle sindire sindire okumak isteyeceğiniz, çantanızda, yastığınızın altında dursun da arada açıp bir iki bölüm okuyayım dediğiniz kitaplar olur ya. İşte bu kitap da benim için öyle oldu.
.
Ben okudum, sevdim. Tavsiyemdir
Bülent Gardiyanoğlu. Evrenin İlahi Dili
• Fark ettim ki, kendimi affetmek, insanları affetmekden daha zordu.
• Öğrendim ki hayatıma giren herkes, çoğu zaman benim varlığımdan haberdar bile olmadığım bir yanımı keşfedebilmem için bana "AYNA"lık yapmak için hayatıma girmiş!
• Güzel sözler söyleyin, güzel amellerde bulunun ki güzel şeyler yaşayasınız. Hz. Muhammed (s.a.v)
• "Ne korkuyorsun hayatının altı üstüne gelecek diye ? Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmadığını?"
• "Hayır bildiklerimiz şer, şer bildiklerimiz hayır ola bilir!"
• Başkalarına yardım etmek istiyorsan önce senin güçlü olman gerekir!
• Bir kere de kendi kendine kıymet vermeyi dene. Başkalarına yaptığın güzelliklerin birazını da kendine yap....
Erdemin en büyüğü, seninle ilişkilerini kesene iyilik etmen, senden esirgeyene vermen, sana kötülük edeni bağışlayıp, dost elini uzatman
#kitapyorum
#Okudumbitti
#agustos 7.kitap
Şimdi kendinize bir iyilik yapın ve yorumu okuduktan sonra kitabı temin edip okumaya başlayın.
Yıllardır kitap yorumu yapıyorum ilk defa yukarıdaki gibi bir giriş cümlesi ile başladım.
Simdi doğal olarak neden gidip alalım,okuyalım diye soracaksınız.
Hemen anlatayım.(üşenmeden okuyun bi zahmet
Asyanin kandilleri kitabını okuyup, belgeseli ile de görsel bir yolculuk yapabilirsiniz
Kitap alimlerin hayatlarında ne büyük fedakarlıkları gösterirken ayrıca her devirde başarılı olmak isteyenlerin her defasında sözle ya da kıskançlıkla ne kadar çok önünde engeller olduğunun gösteriyor. İyilik yap denize at. Balık bilmezse Halık bilir ; sözünü bana ilim oku , yaşa ve yaşat insanlar bilmezse Rab bilir ve er geç ortaya çıkarır sözünü çınlattı kulaklarımda...
Kimler yok ki eserde HAREZMÎ, İMAM BUHARİ, FARABİ, BİRÛNI...
Şehirler var Semerkant, Horasan , Afganistan...
Kitabın son bölümü ise Evvel zaman içinde, "yitik zaman peşinde..." tarihe yolculuk kimler geldi kimler geçti gök kubbe altından sözünü sayfa sayfa hissetirmiş.
Özbeklere göre evrendeki iki büyük yoldan biri olan İpek Yolu üzerinde sekizinci yüzyıldan başlayarak görkemli kentler yükseliyor birbiri ardına..
Kütüphaneler, medreseler, rasathaneler, şifahaneler ve ulu mabedler..
Sultanlar ve varlıklı insanlar kitap toplamak için uzun yolculuklara çıkıyorlar.
Fethedilen ülkelerden cizye yerine kitap istiyor halifeler.
Çarşılarda dini-felsefi- bilimsel tartışmalar yapılıyor.
Bağdat ve Şam’ın görkemli rasathanelerinde ise astronomi çalışmaları...
Öyle bir meşaledir ki yanmaya başlayan, her meraklı zihin bu ateşten kendine düşen payı alır.
Ve her büyük deha, bu ateşe kendi "kor"unu bırakır.
Asya’nın Kandilleri, hem uygarlık ateşine kendi ‘kor’unu bırakan büyük üstadların hikâyesini anlatıyor, hem de bizim hikâyemizi.
*Alper Yüceer'in "Bir Düşün Karasında" adlı dördüncü kitabını okudum. İlk kitabı "İnsancıl Denemeler"i de geçen sene keyifle okumuştum. Diğer iki kitabı tarz olarak farklıydı, bu kitabı da merakla okudum.
*Bir solukta biten, sizi yormayan bir kitap. Ama bu demek değil ki rahatlıkla okuyacaksınız; içinde birbirine geçmiş karakterlerin bazen hüzünlü, bazen mutlu öykülerini okurken iç dünyalarına da konuk olacaksınız. Kimi zaman kızacak, kimi zaman içlerindeki hırsı anlayamayacaksınız.
*Temelde Berk'in yaşam öyküsünü okurken; şartların değişmesi, eş ve işinden ayrılması, yeni bir hayata başlarken, çevresinin değişmesiyle hayatına giren kişilerin yaşam öyküleriyle beslenen ana hikayeyi düşünerek okuyacaksınız.
*Tanıtım yazısının sonunda: " Kitabı okuduktan sonra yazarın asıl vurgulamak istediği çarpıcı meselenin ne olduğunu siz okurların takdirine bırakıyoruz. " dediği gibi, her okur kendine göre değerlendirecek. Ben değerlendirmemi yaparken inşallah spoiler vermiş olmam. Kitabı okurken daha önce okuduğum kitapta söylenen bir cümle aklıma geldi: "Herkes cehennemini bu dünyada yaşar.". Kitapta yaşananlarda benzeri atasözleri ve deyimleri hatırlattı:+ Ne ekersen onu biçersin. +İyilik yap, iyilik bul. + Ne verirsen elinle, o gelir seninle. +İyilik yap denize at balık bilmese halik bilir. +Etme bulma dünyası. Ve daha niceleri. Hikayede de edenler ama iyi ama kötü geç de olsa ettiklerinin sonuçlarını buldular. Ama ya bulamayanlar???
