İnsanların zamanla sevgi eşiği düşmüyor mu sizce de? Anlatmak istediğim aynı kişiyi sevmek bahsi değil efendim. Şöyle ki; birilerini yirmili yaşlarda sevmekle otuzlu yaşlarda sevmek nüansı. Yirmili yaşlarda daha az yaşanmışlık, daha az kirlenmiş kalp ve saf sevgi vardır. Otuzlu yaşlar ise acının çeşitli tatlarıyla zaman zaman yanmış, zaman zaman
YouTube kitap kanalımda Albert Camus'nün hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/-_X3xWwwAoA
“Elli katlı bir binadan düşen adamın hikayesini biliyor musun? Adam her katta kendini rahatlatmak için şunu tekrar edermiş:
Buraya kadar her şey yolunda.
Buraya kadar her şey yolunda.
Hayat sonu mutlu biten masallar gibi değildir çoğu zaman. İyiler sonsuza dek mutlu yaşamazlar. Bazen çırpınırken görürsünüz onları; dev dalgaların arasında bir oraya bir buraya sürüklenirken, bazen öfkeli görürsünüz onları;haksızlığın kalp burkan acısıyla gözleri dolarken.Bir bakarsınız hınçları volkan olmuştur gökyüzüne taşar. Bi bakarsınız can
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Stefan Zweig kaleminden yine harika bir eser.
Tanınmış bir yazar olan R.’ye gelen hiç tanımadığı, bilinmeyen bir kadından gelen yirmi beş sayfadan oluşan bir mektup daha doğrusu bir aşk itirafı... Öyle bir aşk ki tüm hayatına sığdırmış, içten içe, gizli gizli sevmiş. Ama bir kendi bilmiş içindeki yangını,
Es-Selam..
Kitabı okudum ve özellikle hadis bölümüne geldiğimde en büyük eksikliğin sahih olup olmama noktasında ''Tahrîc'' yapılması gereğini hissettim.
İncelemelere baktığımda da arkadaşlarımız teknik bakımından gerekli bilgileri vermişler, bu yüzden içeriğe hiç dokunmadım.
Şu şekilde bir yöntem izledim;
Önce hadisleri klasik kaynaklarda tarama
Nur;
hikayemizin başkahramanı,
genç bir mimar.
Ama öyle bir kahraman ki onunla tanıştıktan, onun iç sıkıntılarını gördükten sonra her kim olursan ve her ne işle uğraşıyorsan uğraş hepsinden sıyrılıp onun arayış yolculuğuna çıkıyorsun!
Arayış yolculuğu...
Eseri iki kelime ile tanımayacak olsam bu kelimeleri seçerdim.
Hepimizin hayatı bir yolculuk
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.Bundan hiç şüphe yok.Kim eskiden herşeyin yolunda gittiğini iddia edebilir ki!?Eskiden de bazı şeyler yolunda gitmiyordu.Eğer her şey yolunda gitseydi, şimdi yaşadıklarımız karşısında bu derece çaresiz kalabilir miydik? Aslında herşey eskisinden de daha iyi olabilir, eğer hayatında bazı şeyleri değiştirmeye
-Spoiler içermez-
Korku; kendini en fazla hissettiren duygulardan biridir nazarımda. Şaşkınlık gibi kısa sürmez, aşk gibi parlayıp sönmez, üzüntü gibi unutulup gitmez... Yıllarca aynı frekansla korkabilir bir insan. Korkmaya uykusunda bile devam edebilir. Korku rüyalara bile sirayet edebilir. Korkuyu alt etmek zordur, öğrenmemiz gereken şey onunla
İlk sigaramı 13-14 yaşlarında anneannemlerde herkes balkonda püfür püfür sigaralarını içip neşeli sohbetlerini yaparken, gizlice oturma odasına giderek içmiştim. Daha ilk çekişte boğulacak gibi olmuş, bunu içenler bundan ne zevk alıyor diye düşünerek çabucak söndürmüştüm. Şanslıydım, kimse görmemişti.
Asıl sigaraya başlamam ise 18 yaşında
Tanrı, erkek ve kadını yarattı.
Bütün bu erkek ve kadınların her biri, kendine göre yüceydi ve herkes sevdiğinin yüceliği oranında yüceldi.
Kendisini seven kimse, kendisinde yüceldi ve diğerlerini seven kimse, kendisini adaması yoluyla yüceldi; ancak Tanrı'yı seven kimse, herkesten daha yüce hale geldi.
Herkes
Ateistin kutsal kitabı mı olur kardeş? Kitapsız değil mi bunlar yahu? Dur biraz başa saralım.
"Bütün çocuklar ateisttir, tanrı fikri onlarda yoktur."
// Baron D'Holbach
Kitapta geçen bu alıntı ile başlayalım. Okula başlar başlamaz aynı sene yaz tatilinde, çoğu çocuk gibi camiye Kuran kursuna gönderildim. Küçükken de Allah ismi hep