''Eşini beğen, işini beğen, aşını beğen, ama kendini beğenme!"
Paranı ver, gönlünü ver, canını ver Ama SIRRINI VERME! ... Günlerini say, kazancını say, büyüklerini say Ama YERİNDE SAYMA! ... İşini beğen, aşını beğen, eşini beğen Ama KENDİNİ BEĞENME! ... Emek ver, kulak ver, bilgi ver Ama SAKIN BOŞ VERME! ... Fidan büyüt, çocuk eğit, yoksul besle Ama KİN BESLEME! ... Davet et, hayret et, ülfet et,
Reklam
''Sorunları ne olursa olsun, herkesi ikna etmeye çalıştığım tek bir şey var: ‘Kendini Sevmek’. Sevgi harika bir tedavidir. Kendimizi sevmek yaşamımızda mucizeler yaratır. Aşırı gurur, küstahça bir kibir ya da kendini beğenme gibi şeylerden bahsetmiyorum; çünkü bunlar sevgi değil, sadece korkudur. Kendini sevmek ise, kendimize saygı duymak, mucizevi bedenimiz ve aklımız için minnettar olmaktır. ''
416 syf.
9/10 puan verdi
Tesadüfen çöp kutusunda bulduğum bir kitap, daha önce keşfedip okuyamadığım için kendime kızmıştım. Peyami Safa'nın psikolojik romanı. Ben çok beğenmiştim. Kitaptan size: "... Karşı karşıya oturup yalnız kaldığımız zaman, göz göze gelmekten çekindiğini de hissettim. Halinde anlamadığım bir huzursuzluk vardı. Sinemaya gittiğini ve filmi beğenmediğini söyledi. Mevzuyu anlattı. Canının sıkıntısından, rüyasından, beni aradığından hiç bahsetmedi. Benim böyle umulmadık bir zamanda kendisini ziyaretimin sebebini de merak ettiği halde, sormuyordu. Yüzüne dikkatle baktığımı hissettiği zaman sinirleniyor, yerinden kalkıp sigara veya mendil arama bahaneleriyle gözlerimden kurtulmaya çalışıyordu. “Yine karşıma bir mesele halinde çıkmak mı istiyor?” diye düşündüm. Bu, onun hiç değişmeyen koketrisidir(kendini beğenme). İki defa elini lüzumsuz yere boynuna götürmesinden anladığım şey hazindi. Saklamaya çalıştığı şeyi ilan etmiş oluyordu. Makyajın aciz kaldığı vücut bölgelerinden biri ve belki de birincisi üzerindeki hassasiyeti belliydi. Başının her parçasına yalan söylettiği halde boynunun gevezeliğine mani olamamanın azabı içindeydi. Yaşı oradaydı. Ellerinin üstü de, en iyi kremlerin yardımına rağmen, her şeyi söylüyordu. Nüfuz cüzdanı kadar açıktı. Ona ait her şeyi bildiğim halde, niçin benim karşımda kendi realitesine razı olmuyordu? Aramızdaki sıkıntılı hava ile mücadele etmektense gitmeyi düşündüm"
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,4bin okunma
Kendini çok beğenme kul katında, ne kendini beğenmişler var toprak altında.
... Karşı karşıya oturup yalnız kaldığımız zaman, göz göze gelmekten çekindiğini de hissettim. Halinde anlamadığım bir huzursuzluk vardı. Sinemaya gittiğini ve filmi beğenmediğini söyledi. Mevzuyu anlattı. Canının sıkıntısından, rüyasından, beni aradığından hiç bahsetmedi. Benim böyle umulmadık bir zamanda kendisini ziyaretimin sebebini de merak ettiği halde, sormuyordu. Yüzüne dikkatle baktığımı hissettiği zaman sinirleniyor, yerinden kalkıp sigara veya mendil arama bahaneleriyle gözlerimden kurtulmaya çalışıyordu. “Yine karşıma bir mesele halinde çıkmak mı istiyor?” diye düşündüm. Bu, onun hiç değişmeyen koketrisidir(kendini beğenme). İki defa elini lüzumsuz yere boynuna götürmesinden anladığım şey hazindi. Saklamaya çalıştığı şeyi ilan etmiş oluyordu. Makyajın aciz kaldığı vücut bölgelerinden biri ve belki de birincisi üzerindeki hassasiyeti belliydi. Başının her parçasına yalan söylettiği halde boynunun gevezeliğine mani olamamanın azabı içindeydi. Yaşı oradaydı. Ellerinin üstü de, en iyi kremlerin yardımına rağmen, her şeyi söylüyordu. Nüfuz cüzdanı kadar açıktı. Ona ait her şeyi bildiğim halde, niçin benim karşımda kendi realitesine razı olmuyordu? Aramızdaki sıkıntılı hava ile mücadele etmektense gitmeyi düşündüm…
Reklam
Kendini çok beğenme kul katında, Ne kendini beğenmişler var toprak altında
EY İNSANOĞLU Günlerini say,büyüklerini say,ama YERİNDE SAYMA Eşini beğen,işini beğen,aşını beğen,ama KENDİNİ BEĞENME Emek ver,kulak ver,bilgi ver,ama hiçbir zaman BOŞ VERME Satıcı ol,alıcı ol,bulucu ol,ama BÖLÜCÜ OLMA Selam ver,paranı ver,canını ver ama SIRRINI VERME Elini aç,gözünü aç,kapını aç ama AĞZINI AÇMA Rakibini geç,sınıfını geç ama GÜLÜP GEÇME Ev al,araba al,abdest al ama BEDDUA ALMA Zulmü devir,nefis devir,ama AĞAÇ DEVİRME Yaklaş,tanış,konuş ama UŞAKLAŞMA Seslen,uslan,ama YASLANMA Doğrul,devril,ama EĞİLME İtil,atıl ama SATILMA MEVLANA.
Kendini boş yere beğenme deliliği... Fakir olan o zengindir; çirkin olan o kendini hayranlıkla seyretmektedir; henüz ayaklarındaki prangalar dururken kendini Tanrı sanmaktadır. (Saint-Evremınd)
Sayfa 73 - imgeKitabı okuyor
"Basit şeyler, çoğunlukla hayatımızda önemli rol oynar: Fazlaca gerilen sinirleri gevşetir; aşırıya varan kendini beğenme duygusunu dizginler ve insana bu iki özelliğin de ne denli yakın olduğunu hatırlatır."
Reklam
Bu, kendi kendini beğenme duygusu, şeytanın ta kendisidir, bugün tüm yeni kuşağın içine şeytan girmiştir.
Seyirci – alıcının, ürünü edindiği zaman erişeceği durumuna bakarak kendini kıskanması beklenir. O ürünle, başkalarının kıskanacağı bir nesne durumuna dönüştüğünü düşünmesi amaçlanır. Bu kıskançlık onda kendini beğenme duygusunu güçlendirecektir. Bunu başka türlüde anlatabiliriz: reklam imgesi alıcıdan, aslında onun kendisine karşı duyduğu sevgiyi çalar; sonra da bu sevgiyi ona, alacağı ürünün fiyatına yeniden satar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.