Kış gecesinin içine doğru yola çıktığımızda ve gerçek kar, bizim karımız, yanımızda yol boyunca uzanmaya ve pencerelerde parlamaya başladığında ve küçük Wisconsin istasyonları yanımızdan geçip giderken havayı birden keskin, yabanıl bir zindelik doldururdu. Akşam yemeğinden kalkıp soğuk sahanlıklardan geçerek geri dönerken, bu ülkeyle özdeşliğimizin içinde onun ayrılmaz bir parçası olarak erimeden önce, bu tuhaf saat boyunca bu özdeşliğin dile getirilmez biçimde bilincine vararak, o havayı derin derin içimize çekerdik. Benim Ortabatım bu; buğday, bozkır ya da kayıp İsveç kasabaları değil; gençliğimin nefes kesici dönüş trenleri, sokak lambaları, donmuş karanlıkta ilerleyen kızakların çıngırakları ve ışıklı pencerelerin karın üstüne düşürdüğü kutsal Noel çelenklerinin gölgeleri. Ben bunun parçasıyım, o uzun kışların duygusuyla biraz ağırbaşlı, evlerin on yıllar boyunca hâlâ aile ismiyle adlandırıldığı bir kentteki Carraway evinde büyümüş olmaktan dolayı biraz kendini beğenmiş. Şimdi anlıyorum ki bu Batının bir hikâyesi olmuş sonuçta; ne de olsa Tom ve Gatsby, Daisy, Jordan ve ben, hepimiz Batılıydık ve bizi Doğu yaşamına belli belirsiz uyumsuz kılan, ortak bir yetersizliğimiz vardı belki de.
Sayfa 171
Haklı da sayılır haksız da
Tüm erkekler yalancı, tutarsız, sahte, geveze, ikiyüzlü, kibirli ve korkak, alçak ve kösnüldür; tüm kadınlar kalleş, düzenbaz, kendini beğenmiş, meraklı ve ahlaksızdır; dünya ise, en biçimsiz ibnelerin çirkef dağlarının üzerinde kıvrılıp süründüğü dipsiz bir lağım deliğidir; ancak yine de kutsal ve yüce bir şey vardır, o da bu kadar kusurlu ve iğrenç iki varlığın evliliği. Alfred de MUSSET
Reklam
"Julie gerçekten Romeo'yu sevmiş miydi, Elizabeth Bennet Darcy'yi? Peki ya Sindirella gerçekten yüzünü hatırlamayı onu bir ayakkabıyla zor bulan o herifle âşık olduğu için mi evlenmişti yoksa bütün bunlar, o karakterlerin kalemini tutan kendini beğenmiş ya da kendi nutku sonu olmayan platonik bir âşığın çırpınışı mıydı?"
Sayfa 231
Oysa bu işin bittiğini biliyorsun. Buraya bir kere gelmen gerekti. Ya yeniden başla yacaktı, ya bitecekti. İşte geldin, bitti. Hep onu bulursun diye korkuyordun, değil mi? Kıskanıyor musun? Durmadan seni mi düşünecekti ha, kendini beğenmiş
"O zaman erkek azminin ve kuvvetinin ne olduğunu gayet iyi anladım; dünyada hiçbir mahluk bu kadar kolay muvaffakiyetler peşinde koşmaz ve hiçbir mahluk bir erkek kadar hodbin, kendini beğenmiş ve kibirli, fakat aynı zamanda korkak ve rahatına düşkün değildir. Bir kere bunları fark ettikten sonra erkekleri sahiden sevebilmem imkansızdı."
“Ben dünyaya geldiğimden beri bu kadar kendini beğenmiş bir çağ olmadı.”
Sayfa 211 - MetisKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.