Kendinin ne olduğunu bilen insan,
Bazı kendini bilmezlerin,
onun hakkında söylediklerinden etkilenmez.
Kendinin farkında olan insan,
Dışarıdaki fısıltıdan etkilenmez.
(İbn-i Sina)
Allah da sana şöyle diyordur:
"Kulum ben seni unutmadım ki, benim Basir ismim tecelli etmese nasıl göreceksin?Benim es-Semi ismim tecelli etmese nasıl işiteceksin? Ben sana bu an "yaşa" demeyi bıraksam ölürsün. Ben sendeyim, şah damarında. İşte sana bu şekilde yakınım, ancak sen uykudasın. Ben sana açmışım senin de kucaklamanı istiyorum ama sen yoksun! Evet.. Sen zihninin kölesi olmuşsun, sürekli düşündürülüyorsun. Ya geçmişdesin ya gelecekte, ya kayqılar içindesin.
Allah her an seninle de sen kendinde değilsin. Kendini bilen Rabbini bilir...
— Bana Allah Yeter, Uğur Koşar
Nevruz Türklerin Ergenekon'dan Çıkış Bayramıdır.
Bu yazıyı okumaya başladığınızda Bölücüler yine o tehdit dolu Nevruz kutlamalarından birini gerçekleştirmiş olacaklar. Bu yılı "çözüm Nevruzu" ilan ettiler. Muhtemelen yaktıkları nefret ateşinin üzerinden "Öcalan'a özgürlük" sloganlarıyla atlayarak "ayaklanma"
1000 Kitap'ın editörlerini gerçekten takdir ediyorum. Ben bu tarz sosyal içerikli sitelere üye olmadan önce bir süre takip eder ve bazı kriterleri karşıladıklarını gördükten sonra dahil olmak isteyen seçici birisiyim. Bana göre sosyal bir ortam insanları ayrıştırmamalı kaynaştırmalı... 1000 Kitap'ta bu güzelliği gördüm. Aşırıya kaçmamak şartıyla her şey serbest... "Aşırı" nın bir tanımı yok biliyorum ama 1000 Kitap'ın editörleri bana göre bu sınırı iyi biliyorlar.
İmla kurallarına gelince; bu konuda da 1000 Kitap'a hak veriyorum. Eğer, bir hata yapılıyorsa, hatayı yapan bunu farkında olmadan yapıyorsa ve hatayı gören, hatayı yapana bunu söylemezse, hatayı yapan, kendini düzeltemez ki. Gelişim ancak böyle olur.
Ancak bilen, karşısındakini incitmeden ikaz ederse de düzeltme kalıcı olur.
Bu koşu ‘Uğur’ getirmez!
Son zamanların en çok satanlar listesinin başında Uğur Koşar’ın kitapları geliyor. Kendini “modern çağın aydınlanmış bilgesi(!)” olarak tanımlayan Uğur Koşar, Yaratan’ın kendisine “kendini bulma, izleme, derin bakma rahmeti verdiği”ni iddia ediyor.
Sıklıkla bizim ‘az’, batı toplumlarının ise daha ‘çok’ okuduğundan söz