"Gelecek bir kez belirlendi mi o gelecek hayat bulur ve kendini gerçekleştirmek için sonsuza kadar mücadele eder. "
Sayfa 61 - DexKitabı okudu
Türklerin farklı halklarla olan kültürel ilişkileri ve maruz kaldıkları etkiler, Moğollar ve belki tüm Altaylılarla paylaştıkları dinlerini güçlü bir özgünlükten yoksun kılmıştır; dolayısıyla bu dinde bilinmeyen pek az şey vardır. Hatta vecde gelmek için her biri hayvanbiçiminde olan kötücül ruhlarla mücadele eden iyicil ruhların yardımıyla kozmik yolculuğu gerçekleştirmek adına kullanılan, tarihöncesinden beri var olduğu malum olan ve Sibirya ile Yukarı Asya'ya özgü oldu­ğu düşünülen ve büyüsel-dinsel bir teknik olan Şamanizm bile bütü­nüyle özgün değildir. Dine gelince, Şamanizmi fazlasıyla aşan ve bü­yü dinin karşısında yer aldığında onunla çatışan din monolitik değildir. Bazı temel ilkelere ve belirli bir dünya göıüşüne dayanan din, bölgeye, zamana ve onu uygulayanların toplumsal sınıfına göre deği­şebilir. Son tahlilde mistik olarak belirir. Kendini en yüce ortaya koyuş biçimi Tengri, yani Gök Tanrı'dır. Tengri mavidir. Ezeli ve ebedi, yüce, kudretli, evrenin "kendiliğinden oluşmuş" ya da "yaratılmış" olmasına göre yaratan ya da değildir.
Sayfa 147 - Kabalcı Yayınevi
Reklam
KENDİNİ SEÇMEK ……. (zorundasın)
Bunları gerçekleştirmek için seçecek çok seçeneğiniz var. Bunlardan en önemlisi “kendini seçmek” tir. Seçin kendinizi. Kendinizden nefret etmekten vazgeçin. Kendinizi küçük görmekten vazgeçin. Kollarınızı kendinize dolayıp “Her şeyin güzel. Saçların dökülüyor olabilir, ama sahip olduğum tek şey sensin!” deyin. Güçsüzlüklerinizle barış yaptığınız zaman her şeyi başardınız demektir. Güçsüzlükleriniz o kadar da önemli değildir, sizin yalnızca küçük bir parçanızdır. Kendinizi seçmek zorundasınız. Yaşamlarına son veren, yaşamayan kişilerin aslında hiç özsaygı duygusu olmayan kişiler olduğuna inanırım ben. Size bunu en çok kim söyledi bilmem ama ben vurgulamak istiyorum: Siz bir mucizesiniz. .
Sayfa 195 - İnkılâp Kitabevi, 1985, Çeviren: Nesrin Kasap
Kendini sevmek demek çok net, kendini gerçekleştirmek demek. Demek ki bu kendi gerçeğini yaşama sunabilmek, kendini deneyimlemeyi içeriyor.
Sayfa 399 - Mona KitapKitabı okudu
Ben iyimserliğin ve kötümserliğin ötesinde yaşadım. Zaferi de gördüm, hezimeti de. “Ne çoğaldım övgüden, ne azaldım yergiden! Sade ve sadece kendimi gerçekleştirmek için yaşadım. Ait olduğu yeri bulmak, yapmak için doğduğu işi yapmak, kendini geliştirip büyütmek. Özgür, özgün ve özgüvenli bir insan olmak. Çevresine faydalı bir insan olmak, sevdikleriyle derin bağlar kurmak ve dünyada bir iz bırakmak. Bunlardı değerlerim.
Sayfa 48 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
Yaşamanın amacı kişinin kendini geliştirmesidir. Doğamızın gereğini kusursuz olarak gerçekleştirmek: işte her birimizin burada olmamızın nedeni budur. Oysa şimdilerde insanlar özbenliklerinden korkuyorlar. Görevlerin en yücesini, yani kişinin kendi özbenliğine olan görevini unutmuşlar. Hayırseverliklerine diyecek yok. Açları doyuruyor, dilencileri giydiriyorlar. Gel gör ki kendi ruhları aç, çıplak.
Reklam
Bu gidişle her mahalleden bir Dostoyevski çıkacak!
Bezdik... İki kelam yazmış diye kendini yazar sanıp, burada takibe alıp ardından takipten çıkan bi zata denk geldim. Neden takibe aldım? fikirsel anlamda yakınlık olduğundan; destek niyetine takibe döndüm. Ama gel gör ki popülerizm bataklığı kimlik ve fikir tanımıyor. Kendinizi düşürmeyin lütfen. Biyografiye yazdığınız iki kelamın (!) Linki yazınca yazar olunmuyor. Şiirlerine "Direnmek" veya "Acı" gibi klişe jargonları ekleyince de ezilen mazlumları savunmuş da olmuyorsunuz. Bilin istedim.Tanınmış olmak ya da tanınmış hissiyatında olmak onları rahatlatıyor, yanılsama ama onlara iyi geliyor. Kendini gerçekleştirmek yerine süslü sözlerle kendini kandırma..... Bezdirmeyin... Yormayın...
Öfke ve Düşmanlık
Kızgınlığın dıştaki insanlara yöneltilemediği bazı durumlarda, dıştaki insanlar kişinin kendi benliğine mal edilir ve duygular dışa vurulacağı yerde, insanın kendi üzerine çevrilebilir. Dıştaki insanların kişinin benliğine alınması olgusu, onun aşırı bağımlılığının doğal bir sonucudur. Engellenmenin yarattığı kızgınlık, engelleyen kişiye yöneltilemediğinde küskünlük duygusuna dönüşür. Bazı intihar olgularında da benzer bir mekanizma işler. Sevgisini esirgeyen, engelleyen ya da terk eden kişiye kızgınlık öylesine yoğundur ki, bu onu yok etme isteğine dönüşür. Genellikle bilinçdışında yaşanan bu isteği gerçekleştirmek için dolaylı bir yol seçilir; kişi öfke duydugu insanı önce benliğine mal eder, sonra içindeki insanı yok etmek amacıyla kendi canına kıyar. Bazı durumlarda öfke duyulan, belirli bir kişi değil, kişinin çevresi ya da tüm insanlıktır. Dünyada umduğunu bulamadığı sonucuna ulaşan kişi, kendini ortadan kaldırmakla dünyayı cezalandırdığına inanır.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.