Bir masalın içindesiniz sanki uzun soluklu bir roman okurmuşçasına tabiyki de beğendim.Kendini özellikle hayat ,sınav dönemlerinde kaybetmiş ruhların okuması gereken incecik bir kitap eline al hemencecik bitiyor.Sürükleyici.Annesinin kollarından değim yerindeyse güvenli limanından ayrılmak isteyen özgürleşmek bulunduğu çevreden yani sulardan başka sulara ilerleyip oraları keşfetmek isteyen yolda karşılaşacağı her türlü zorluğu az çok bilen akıllı bir küçük kara balığın masal içindeki öyküsü anlatılıyor.
Farkında olan insan kendini keşfetme yolculuğuna çıkabilir.
Kendini keşfetmek kolay değildir, bazen yıllar alır.
Çoğu insan kendini keşfetmeden ölür gider.
Bazen bir şeyler olur, olabilmesi için sadece bizim yürekten adım atmamız yetmez.
Ruhun, aynı ritimde atmalı, aynı yolda yürümeli başka bir yürek.
Ama nasıl olur da bir tek biz yürürüz, diğer yanımız
Transfer, "öteki"nde kahramanca kendini genişletme vasıtasıyla doğal bir iyileştirme ve bütün olma girişimini temsil eder. Transfer, insanın ihtiyaç duyduğu daha kapsamlı gerçekliği temsil eder, bu nedenle Freud ve Ferenczi transferin, psiko-terapiyi, "kendini tedavi etmede hastanın rolüyle ilgili kendini anlatma çabalarını" temsil ettiğini söyleye biliyorlardı.İnsanlar, kendilerini keşfetmek için ihtiyaç duydukları gerçekliği yaratırlar. Bu yorumların imâları dolaysız şekilde açık değildir, ancak bir transfer teorisi için uçsuz bucaksızdır. Eğer transfer kendini geçerli kılmayı sağlayan bir "ötedeki" için kahramanca mücadeleyi temsil ediyorsa ve insanlar yaşamak için bu geçerli kılınmaya ihtiyaç duyuyorlarsa, o zaman psikanalitik transfer anlayışı yalnızca gerçek dışı yansıtma olarak ortadan kaldırılır.Yansıtma kendini gerçekleştirme için gerekli ve istenilen bir şeydir. Aksi takdirde, insan yalnızlığı ve ayrılığı altında ezilir ve kendi hayatının ağır yüküyle zayıflatılır. Rank'ın bilgece kabul ettiği gibi, yansıtma bireyin zorunlu bir yük boşaltımıdır; insanoğlu kendi içine kapanmış yaşayamaz. Hayatının anlamını dışa yansıtmalıdır, bu yüzden suçlansa bile. Biz kendimizi yaratmadık, ancak kendimizle ilgileniyoruz. Teknik bakımdan transferin, gerçekliğin bir tahrifi olduğunu söylüyoruz. Ancak, bu tahrifin iki boyutu vardır: Ölüm ve hayat korkusuna bağlı tahrif ile kahramanca kendini genişletmeyi garanti altma alma çabasına ve insanın içsel benliğinin çevresindeki doğa ile özel ilişkisine bağlı tahrif.