Tıraştan tıraşa yüzüne bak, Unut yaşını Koru kendini bitten, Bir de bahar akşamlarından; Bir de ekmeği Son lokmasına dek yemeği, Bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman. Bir de kimbilir, Sevdiğin kadın sevmez olur, Ufak bir iş deme, Yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir, İçerdeki adama. İçerde gülü, bahçeyi düşünmek fena, Dağları, deryaları düşünmek iyi. Durup dinlenmeden yazmayı, Bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana, Bir de ayna dökmeyi. Yani içerde onyıl, on beş yıl, Daha da fazla hatta Geçirilmez değil, Geçirilir, Kararmasın yeter ki Sol memenin altındaki cevahir! ___ Nazım Hikmet RAN
"Yüzsüzdür insanoğlu kimse bilmez fendini, kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini."
Reklam
Her şeyi süpürebilirsin; Sonbaharı süpüremezsin. Sen herşeyi süpürebilirsin; Sonbaharı süpüremezsin. Yalnızsa, Sürekli bir sonbaharı
Sayfa 105Kitabı okudu
Zenginlerden kendini koru, zenginler vermesini de bilmez sevmesini de bilmez. Başın sıkışınca yoksullara git, yoksul nesi varsa seninle paylaşır. / Kemal Sunal /
Profesör ona bir çok kez: Sen yetenekli bir ressamsın demişti. Bu yeteneğini boşa harcarsan günah olur. Fakat sen sabırsızsın, hercaisin!. Bir şey hoşuna gitti mi yahut seni çekti mi hemen atılır, ötekini ihlam edersin!.. Onlara artık bakmak bile istemezsin!. Dikkat et, geçici bir ressam, bir moda ressamı olmamaya çalış!.. Sendeki boyalar daha şimdiden kulak tırmalayıcı bir şekilde haykırmaya başladı. Resimlerin net değil hatta onlara zayıf bile denilebilir... Çizgiler görünmüyor. Sen moda olan birtakım ışıkların, ilk bakışta göze çarpan şeylerin peşinde koşmaya başladın!. Dikkat et, yabancıları ataklide başlıyorsun!. Kendini koru!. Eğlence dünyası seni kendine çekmeye başladı. Bazan boynunda ipekli mendiller, başında parlak ve şık şapkalar görüyorum. Bunlar çekici ve aldatıcı şeylerdir. Sonra para karşılığı, moda olan kimi tablolar, portreler yapmaya kalkarsın!. Halbuki bu gibi şeyler yeteneği geliştirmez, mahveder. Diren! Her iş üzerinde düşün!. Züppeliği bırak. Bırak başkaları para kazansın. Sende olan şeyler sende kalsın!.
Gogol (1995), Portre, (Çeviren: Hasan Âli Ediz), toplumsal Dönüşüm Yayınları, 3. Baskı, s.28.
Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimininki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülüklerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama! Kendini koru kızım, insanlara karşı kendini koru.
Reklam
Koru kendini sevginin nöbetlerinden! Çok çabuk uzatır elini yalnız kişi, karşılaştığı her insana. Bazı insanlara elini değil, pençeni uzatmalısın sadece: ve isterim ki, pençenin tırnakları da olsun. Fakat karşılaşabileceğin en büyük düşman kendin olacaksın yalnızca; bizzat kendini bekleyeceksin mağaralarda ve ormanlarda pusuda.
“Gerçek sevginin ne olduğunu anlatayım sana,” dedi. “Körü körüne bağlanmak, kendini hiç sorgusuz aşağılatmaktır. Karşındakine yüzde yüz boyun eğmek; kendi aklına, tüm dünyanın uyarılarına karşın ona güvenmek, benliğini cellatının eline hiç esirgemeden vermektir. Benim yaptığım gibi!”
Bir annenin çocuğuna karşı duyduğu kör sevgi, kendini beğenmiş bir babanın biricik oğullarıyla körü körüne ve aptalca gururlanışı, burnu havada genç bir kadının ziynet eşyalarına tutkunluğu ve kendisine hayranlıkla bakacak erkek gözlerine körü körüne, çılgınca düşkünlüğü, bütün bu duygular, bütün bu çocukluklar, bütün bu basit, aptalca ,ama alabildiğine zorlu, güçlü bir dirimsellik içeren, kolay kolay pes etmeyen duygular ve açgözlü istekler Siddhartha için çocukluk olmaktan çıkmıştı artık; insanların bu duygu ve istekler için yaşadığını, onların uğrunda sonsuz işler başardığını, gezilere çıktığını, savaşlar yaptığını, sonsuz acılar çektiğini, sonsuz çilelere katlandığını görüyordu; bunlar için sevebilirdi onları, tutkularının her birinde, eylemlerinin her birinde yaşamı görüyordu, dirimselliği, yok edilmezliği, Brahma' yı görüyordu. Kör sadakatleri, o kör güçleri ve diretkenlikleri içinde sevilmeye ve hayran kalınmaya layıktı bu insanlar.
Sayfa 128Kitabı okudu
320 syf.
6/10 puan verdi
İlk 200 sayfaya hatta yaklaşık 250'ye kadar 10 puan vermeyi düşünüyordum. Sonra gitgide bir düşüş oldu. Yazar sanki sıkılmış ve artık bitse de kurtulsam havasına girmiş. Atlanmış detaylar, üstün körü bahsedilen şeyler, kendini tekrarlamaya başlayıp haliyle bunaltan düşünceler ve olaylar, bir çırpıda yazılmış bir son... Kitabın başını ve sonunu farklı kişiler yazmış gibiydi.
Seninle Bir Gece
Seninle Bir GeceSophie Jordan · Pegasus Yayınları · 2013145 okunma
Reklam
(...) Yarın ayran bile içemezsin. O, bardağı on kuruşa olan ayran. Yani bir kaşık yoğurtla bir bardak suyu karıştırıp da on kuruşa satan adamın namussuz olduğunu bile bile elinden içtiğin enayicesine bütün şehir insanlarının gözü önünde yapılan hırsızlığı, dolandırıcılığı bile bile... Değiştir mesleğini be! Dur ayrancının önünde sabahları. Yap bir güğüm ayran evde. Koy o herifin önüne kaldırıma. İki kuruştan ayran sat, sat da herif gözünü oysun. Seni parayla fukaralar tutup dövdürsün. Daha olmazsa öldürtsün. Kestane sat bir çıkmaz sokağın başında. çürüklerini ayır ayır, sokağa at yine üç yüzden okut. Korkma ziyan etmezsin. Ama başına bela musallat olurmuş; aldırma, koru kendini. Seni tanıyan kimse senden kestane almazmış; senin gözünün önünde, giderler çürüklerini inadına başkasından alırlar da senden almazlarmış. Varsın almasınlar. Bütün şehirle dost değilsin a! Sen başla bir defa işe, Bir haftaya kalmaz, şapkası delik, gözleri uçuk, rüzgara karşı içi yünsüz bir adamcağıza çürüklerini, pişmemişlerini dayayacaksın. Bunu yapacaksın. Yapmazsan hayatından, kestanecilikten hiçbir şey anlamayacaksın. Manav çırağını, bakkal oğlunu, tüccar katibini, gazeteci yazarını böyle yetiştiriyor. Bu şehir böyleyken, bu böyle sürüp gidecek.
531 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Vay canına, bu kitapta bitti. Çok iyi dediğim kitaplardan biri oldu. Ve artık benden kitap tavsiyesi isteyenlere rahatlıkla önereceğim kitaplar arasına girdi. Kinyas ve Kayra yitik hayatlarının unutulmuş insanları. Hissetmekten, sevmekten, acı çekmekten ve daha birçok insani özellikten mahrum, ruhları bozuk adamlar. Hayatın anlamı, ölüm ve yaşam
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,7bin okunma
533 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı genel olarak beğendim. Aşk kitaplarının kraliçesi bu defa polisiye bir roman da denemek istemiş kendini sanırım. Bazı kısımlar da başarılı da olmuştu. Ama polisiye yazayım derken kimi yerde aşkı hissettiremedi. Replik kraliçesi olmasına rağmen kitapta olağanüstü replikler yoktu. Kitap iddialı bir şekilde başladı ama aynı iddia kitap boyu devam etmedi. Kaybolan/ölen eş vakası hakimdi ama ben kitabı okurken katılın kim olduğunu hemen düşündüm ve haklı da çıktım. Çok fazla kolay biriydi. Yeni erkek karakterimizi övmek için diğeri fazlaca aşağılanmıştı. Bu da bir kaç sahnede gereksizdi. Çok aşırı bir macera veya aşk yoktu. Sıradan bir yazara göre iyi kraliçemize göre kötü bir kitaptı. Puanın birini de ölümsüz tasvir ve repliklerini okuyamadığımız için kırıyorum.
Koru Beni
Koru BeniJudith McNaught · Epsilon Yayınları · 2014238 okunma
Âmin Beni yanlış ağacın altına gömdüler bir hayvan mezarlığında çürüyorum körleri korkutan bir karanlıkla dağlanıyor gözlerim tövbe ordusu dudaklarımı kılıçlarıyla temizlemeden öldüm çünkü öldüm
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.