Bizler, herkesi aynı yol üstünde gördüğümüz için izlediğimiz yolun bizi bir amaca götürmesi gerektiğine inanmakta olan bir sürüyüz. Karanlıktayız ve cesaretimizi koruyoruz; çünkü herkesin de bizim gibi ıslık çaldığını duymaktayız.
İlgi ve sorumluluk, sevginin kurucu öğeleridir. Ama sevilen insana duyulan saygı ve ona ilişkin bilgi olmazsa sevgi, baskıya ve benimsemeye dönüşerek yozlaşır. Saygı, korku ve korkuyla karışık hayranlık değildir. O, sözcüğün köküne uygun olarak, bir insanı olduğu gibi görmeyi, onun bireyselliğinin ve biricikliğinin ayırdına varmayı gösterir. (İng. respect:saygı, kök terim respicere:bakmak) Bir insanı tanımadan saymak olanaksızdır. Eğer kişinin bireyselliğine ilişkin bilgi onlara yol göstermeseydi, ilgi ve sorumluluk kör duygular olacaklardı.
Biz gözyaşlarıyız,
Hiçbir zaman dökülmemiş olan.
Tüm yürekleri ürperten
Sivri buz damlacıkları.
Eriyebilirdik,
Ama şimdi keskin uçlarımız
İnatçı bir yürek içinde dondu.
Yara kapandı;
Gücümüz yitip gitti.