Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.37
232 syf.
2/10 puan verdi
Kitabı gerçekten düşünce yapımı değiştirmek istediğim için okuma kararı almıştım. Son zamanlarda gerçekten çok fazla olumsuz şeyler düşünerek kendimi dibe çekiyordum. Bir noktadan kitabın beni yakalayabileceğini düşündüm. Okuyan birisi kendisi için çok faydası olduğunu hatta kitabı iki kez okuduğunu söylemişti. Fakat bana faydası olmasını bir kenara bırakın kitaba dair sevdiğim tek şey sanırım yazarının hikayesini okumaktı. Olumlu düşünmek elbette hayatınızı etkiler fakat bu kitapta ele alındığı şekilde dile getirilen kişisel gelişim kitaplarını bir türlü sevemiyorum. Kitapta daha çok şunu yap bunu yap tarzı anlatım tarzı benimsenmişti. Kendini sev, olumlu düşün, yaparsın... ve niceleri. Yani ben kendimi kolay kolay olumlayabilen birisi değilim o yüzden sadece kitapta yazdığı şekilde okumakla düşünce yapımı ne yazık ki değiştirebileceğimi düşünmüyorum. Sadece ben değil okuyan herhangi birinin de değiştirebileceğini düşünmüyorum. Kitabın bana göre verdiği en güzel mesaj, "Zorlandığın her anda kendine güven ve Allah'a dua et. Bir çıkar yol elbet bulunur." du. Genel olarak dediğim gibi çok sevdiğim bir kitap diyemeyeceğim. Hatta sonuna kadar biraz zor dayandım. Okunmadan da olur.
Hayat gibi...
❣Ah şu içimdeki rahatsız olan taraf.. İyi ki var. O olmasa insan kendini nasıl dengeler.. syf7
Uzuuun bir aranın ardından MERHABA,
Nasılsınız? Ben iyiyim Hamdolsun ama biraz da kendime kızgın .
Bu kitabı nasıl bu kadar ertelemişim?
.
Kitapçı çırağı olarak işe başlayan yazarın manen ve madden yaptığı yolculuk.. Ah Eşref Amca, hayatımda
Erich Fromm’un okudum ilk kitabı. Gerçekten çok nahif, anlaşılır bir dili var. Sıkıcı bulduğumuz konuları verdiği örneklerle gayet okunası hale getiriyor. Anlattığı konuya hizmet edecek metinlerarası detayları anlatısına başarıyla işliyor. Bu yönlerden Fromm’un dilini çok sevdim.
Sevmeye gelince. Fromm abimiz diyor mi sevmek öyle sandığınız kadar
Bir kız düşünün babasını kaybetmiş, annesi tarafından hiç sevilmemiş ve üvey babası tarafından yapmak istemediği şeylere zorlanan...
.
Babasının ölümünün ardından annesi ile gittiği için babasının ailesi tarafından yok sayılan Asi'nin hikayesine tanık olacağız. Üvey babasının zorlamalarına daha fazla katlanamayan Asi Karadeniz'e sığınır ve hayat arkadaşını hani Asaf'ı orada bulur.
.
Zorlu yaşamında Asaf ile mutluluğu yakaladığını düşünen Asi bir gün karşısında üvey babasını ve adamlarını görünce yapmak istemediği şeyi yaparak onunla beraber Fransa'ya gider, çünkü ailesi ve sevdiğinin canı tehlikededir.
.
Yıllar süren ayrılıktan sonra sinirler tavan yapar ve Asi elinde çok büyük bir kozla tekrar Karadeniz'e döner ve ona kucak açmasını bekler. Tabi hiçbir şey bıraktığı gibi değildir. Nasıl olsun ama değil mi? Kendini inandırmaya çalışarak geçen günler sancılı ve çoğu zaman yıkıcıdır.
.
Acaba Asi'nin elindeki koz ne? Asi ailesine ve sevdiğine kendini affettirebilecek mi? Karadeniz tekrar kollarını açacak mı bizim kıza?
.
Çok güzel, anlatımı akıcı, asla sıkmayan bir kitaptı. Yazarımız çıtlattı, ikinci kitapta olacakmış. Çünkü sonu çok havada kalmıştı... Hiç beklemediğim şeyler okumak merakımı iyice alevlendirdi.. Şimdi bekle bekleyebilirsen
.
Bugünlük benden bu kadar yeni yorumlarda görüşmek dileğiyle.
Kitaplarla kalın efenim.
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır
Okulda katıldığım bir projede okumamız gereken kitaplardan biriydi, o vesileyle başladım kitabı okumaya. İtiraf etmeliyim ki kitabı okumaya kocaman bir önyargıyla başladım. Ancak kitabın ismiyle hiçbir alakası olmadığını ve standart bir kişisel gelişim kitabı olduğunu söyleyebilirim. Neredeyse her kişisel gelişim kitabında olan ''hayatı sev'' , ''kendini sev'' tarzı klişe cümleler olduğunu belirtmek isterim.
Kitapta , kolay okunabilir arada kısa hikayelere yer vererek mizahi bir dil kullanılmış. Bol bol alıntı yapabileceğiniz bir kitap.
Şu konuya da değinmek isterim ki; kitap bol araştırma yapılarak yazılmış. Ve bolca alıntı kullanılmış. Evet, bunda bir sorun yok ben de deneme yazılarımda alıntılar kullanırım, ancak bu kitabın neredeyse yarısı alıntıydı bu beni biraz sıktı diyebilirim.
Bayılmadım, yine de bir şans verebilirsiniz.
Kendini sevmek, rahatlatıcı, gerekli, sağlıklı ve güzel bir duygudur. Kendini seven insanlar yalnız başına zaman geçirmeyi severler, kendine zaman ayırırlar, böylece kendilerini daha iyi tanırlar. Bu iyi ve kötü huylarını, başarılı oldukları alanları, hatalarını ve kendine dair birçok şeyi en detayına kadar bilmelerini sağlar ve bu durum etraflarındaki insanların yararına olur. Kendilerine değer verebildikleri için, başkalarına değer vermesini iyi bilirler.
Bana göre kendini sevmeyen insan sorunludur, kendi kendini durmadan sorgulama halindedir ve başkalarını da sevemez, çevresindekilere değer veremez.
Kendini sevmek bir ihtiyaçtır, sosyalliğe ve insanlığa, kısaca hayata açılmada ilk aşamadır.
Lakin çevremizde kendini sevmeyi, narsizm ile karıştıranlar da yok değil hani. Onlara da şöyle uzaktan uzaktan el sallamakla kalınır ancak!..
~
Okurken bakış açınızı genişletip, kendinizi, yaşadığınız hayatı ve çevrenizi sorgulamanızı sağlarken, aynı zamanda huzur bulabileceğiniz bir başucu kitabı... Tavsiyemdir.
~
Bir diğer tavsiyem de;
Negatif insanları hayatınızdan kışkışlayın. Hayır demeyi bilin. Kendinizi sevin. Ve gülümseyin.
Okuduğum ilk şiir kitabıydı. Ve iyi ki bu kitaptan başlamışım. Yazar o kadar güzel konulara değinmiş ki. Kendi içimizde ve toplumda yaşadığımız sorunları çok objektif ve haklı bir şekilde eleştirmiş şiirlerinde. Şiirlerinde bol bol kendini sevmekten, yaşamayı sevmekten, kişinin kendi kendine yetebileceğinden ve daha bunun gibi nice konudan bahsederek bize motive veriyor. Gerçekten okurken "Neden üzülüyorum ki? Kalk ve bu dünyanın tadını çıkar Ece. Yaşamı sev, kendini sev, olduğun kişiyi sev, insanların uydurduğu güzellik kalıplarına inanma sen kendinken güzelsin." sözlerini söyletti bana. Kesinlikle çok çok güzel bir şiir kitabıydı. İçerisinden çok güzel alıntılar paylaştım. Profilime girip mutlaka kitapla ilgili alıntılarıma bakmanızı öneririm.
Ahmet Batman ilk kitabı olan Soğuk Kahve ile edebiyat dünyasına oldukça iddialı giriyor. Kadın erkek ilişkilerine, aşklara daha doğrusu hayata farklı bir açı ile bakan farklı bir kitap sizi bekliyor.
Ahmet Batman kitabında günlük hayatımızda yaşadıklarımızı anlatıyor fakat farklı bir açıdan görmemizi sağlıyor. Bunları anlatırken hem ironi yapıyor
BİR SIRDIR İNSAN, VESSELAM!
“Önce şaşır, çünkü buna hakkın var, bu şaşkınlık seni rahatsız edecek, rahatsız ol, sonra ne mi yapacaksın, elbet değiştirmeye çalışacaksın, onu senin istediğin şeye dönüştürmeye çalışacak ve çoğu kez başarısız olacaksın, vazgeçeceksin ve sonunda yapman gereken tek şey kalacak geriye, belki de ta en başında yapman gereken şey, KABULLENMEK. Neden
Suç ve Ceza..
"Namuslu bir insanım diye övünülür mü hiç?
Herkes namuslu olmak zorunda değil midir?"(sf-261)
Fyodor Dostoyevski'nin kaleminden;dünya üzerinde en çok okunan eser unvanını almış Suç ve Ceza, insan psikolojisinin en derinlerine inmiş ve muhteşem bir şekilde betimlemiştir.
Hukuk fakültesi öğrencisi olan başkahramanımız Raskolnikov'a; maddi sıkıntıları sürekli borçlandığı tefeci Alena İlenovna'yı öldürmeyi düşündürür. Raskolnikov günlerce düşünür, planlar. Paraları alıp kaçmak ve fakir insanlara dağıtmak üzere tasarlanan bu cinayet gerçekleşir. Fakat, beklenmedik birinin şahit oluşuyla Raskolnikov, artık iki kişinin faili olmuş ve katil psikolojisiyle baş başa kalmıştır...
Ve artık "Kimde vicdan varsa o acı çekecektir."
"Dünyada herkesten çok kendini sev, çünkü dünyada her şey kişisel çıkara dayalıdır."
Günümüzde iliklere kadar hissedilen bu tek cümle, Suç ve Ceza'yı anlatmaya yetiyor...
Dünya edebiyatının en önemli eserlerinden olan Suç ve Ceza,herkesin okuması gereken bir başyapıttır. Okumayı düşünen herkese iyi okumalar dilerim...
