Aşk koca bir yanılgıdır.Kişi o insanı ilk gördüğünde içinde adını koyamadığı tuhaf bir tanışıklık duygusuyla karışık, o kimseye karşı sebebsiz bir sıcaklık hisseder.Aşık, ilk başta o insanı akıldışı bir pencereden safiyane duygularla kendince kafasında anlamlandırır,kalbinde en üst yerlere koyar.Bir nevi kişiye farkında olmadan taparcasına
Sevmek nasıl birşey bilir misin?
Sevmek ondan başkasına kör olmaktır ondan başkasını görememek herkese kör olup sadece onu gorebilmektir
Sabah uyandığında ilk aklına gelen ödür önce fotoğrafına bakarsın sonra mesaj atmış mı diye aklidan çıkaramazsın onu kahvaltı yaparsın aklından keşke şuan karşımda olsa dersin yürürsün keşke yanımda yuruse
Narsisizm, Yunan mitolojisindeki Narkisos mitinden türetilmiştir. Mitolojiye göre genç ve yakışıklı Narkisos kendisine hayran olan birçok kişiyi reddetmiştir. Narkisos tarafından küçümsenmiş bir aşığın duasına cevap veren Tanrıça Nemesis, tıpkı kendisinin daha önce birçok kişiye yaşattığı gibi Narkisos'u karşılıksız aşkla cezalandırmıştır.
“ Ben kendim iyi insan olmayı isterim, fakat kötü olanlara da hayretle bakmam. Hatta kızmam bile, ancak kötülükleri bana taalluk ederse kendimi müdafaa ederim. Şunu esas olarak kabul etmeliyiz ki insanların hemen ekserisi yalnız kendilerini düşünürler. Dünyadaki bütün felaketlerin, uygunsuzlukların, bayağılıkların sebebi işte bu her şeyden evvel kendini düşünmek illetidir. İlk bakışta insana bir kurnazlık ve akıllılık gibi görünen bu hal hakikatte aptallıktır. Çünkü dünyada bir
insanın başka bir insanın yardım ve alakasına muhtaç olmadan yaşaması mümkün olamayacağına, hatta en kötü hayvanlarda bile birbirlerine yardım hissi mevcut bulunduğuna göre, sadece kendini düşünmek ve başkalarının da böyle yapmasını istemek kendi kendisinin kuyusunu kazmaktır. İnsan başkalarına yardım ettiği, başkalarını sevdiği kadar yükselir. Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. Hatta mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek. Başka bir insanı bahtiyar edebilmek, kendini bahtiyar edebilmekten daha güç fakat daha insancadır. Bugün böyle düşünenlere saf, hatta enayi derler. Fakat ne derlerse desinler, biz kalbimizin ve kafamızın doğru bulduğu şeyleri etrafın ne dediğine bakmadan yapmalıyız. Hayatta en büyük vazife ve saadet olarak şunu almak lazımdır: bize yakın ve uzak bütün insanlara yardım etmek, bütün insanların iyiliğine çalışmak…”
Kitabın arka kapağını kapattı, siyah deri kaplama masadaki diğer kitaplarının üzerine koydu. Okurken kendini en rahat hissettiği siyah beyaz dalmaçya desenli pofuduk koltuğundan kalktı. Terliklerini giydi. Lavabosu bilmeyen bir zamandan kalma dibi küf tutmuş bulaşıklarla yığılı mutfağa yöneldi, kimi zaman sessizliğini koruyan kimi zamanda insanı
Macide, Ömer ve Bedri... Daha çok 3 karakter etrafında aşkı, insan ruhunu ve insan ilişkilerini oldukça iyi anlatmış Sabahattin Ali.
Saman alevi gibi başlayan bir aşk aynı şekilde saman alevi gibi söndü... Sevmek nedir, karşı cinste ki insan neden sever, nasıl sevmeli gibi soruları sorduruyor size. Kendini tanımayan ve karşısındakine gerçek sevgiyi veremeyeceğini düşündüğü biri, bir ilişkiye başlamamalı, düzgün bir hayatı olmayan biri, başka birinin hayatına girmemeli ve hayatını mahvetmemeli. Genellikle saman alevi ile başlayan her ilişki aynı şekilde sönüp gidiyor.
Bu alevden çıkan küller yerini "keşkelere" bırakıyor diyebiliriz...
"İçimizdeki Şeytan" diye adlandırdığımız şey acizliği, tembelliği, acımasızlığı, iradesizliği, cehaleti anlatıyor. Yani kısaca bizi bize acı ama gerçek haliyle anlatıyor Sabahattin Ali...
Çok güzel bir kitaptı, çok beğendim. Okuyanlar elbet kendinden bir şeyler bulur kitapta. Özellikle sevmek ve sevilmek konusunda...
Herkesin okuması, herkesin bir ders çıkarması gerektiğini düşünüyorum. Şimdiden keyifli okumalar dilerim...
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021172,2bin okunma
Var oluyoruz, düşüncelerimizle bedenimizle ve ruhumuzla.
Tüm canlılar "var olur" aslında, lakin insanoğlu düşünme ve hareket etme yeteneğiyle ayrılır diğer canlılardan. Hareketleri sayesinde hür olur, hatta bu sebeptendir ki insanoğlunun hareketleri sayesinde var olduğunu söylemek vaciptir.
Takvimin koparılan yapraklarından dönüp bu
Aşk tanrısı kördür ve zeki biri onu aldatabilir. Hile, izlenimlere elden geldiğince açık olmak, sizin bıraktığınız ve her kızın sizde bıraktığı izlenimi bilmektir. Bu şekilde, aynı anda bir sürü kıza âşık olabilirsiniz, çünkü her ayrı kıza farklı biçimde âşıksınızdır. Yalnızca birisini sevmek çok azdır; hepsini birden sevmek yüzeysel olmaktır; kendini tanımak ve olabildiğince çok kişiyi sevmek; ruhunun tüm aşk güçlerini kendi içinde saklaması ve bilinç bunların hepsini kucaklarken her birinin kendi ayrı besinini alması.- İşte zevk budur, yaşamak budur.