'Sizi Rahatsız Etmeye Geldik'
Biz, Allah’tan başka sahibi olmayanlarız. Kimseye eyvallah etmeyen, kimseye biat etmeyen, bütün dogmalara, tabulara saldıran, kimsenin bir yerlere oturtamadığı bir garip kuşağız.
Bir demli çayın buğusudur şifremiz, ya da bir sigara dumanının kavisi. Nedensiz dalıp gitmelerdir muhabbetimizin en koyu anları. İç
Selamun aleyküm. Bir şey deneyeceğim. Bu aslında bir inceleme ama buradakileri incelemelerin aksine ilginç, daldan dala atlamalı, bol alıntılı, güldürmeden düşündüren uzun bir inceleme. Aynı şeyleri farklı cümlelerle aktaran kitaplardan alıntılar yapıp karma olarak sunacağım bir inceleme. Yazı boyunca yaratıcının varlığına dair bir ispat
Üzerinde en çok tartışma yapılan yazarlardan Şeriati'yi gelin akîdevi değil, Sahabeye tutumu bazından değil, yalnız tefekkürü üzerinden irdeleyelim. İrdeleyelim ve bakalım ki Şeriati bazı arkadaşların ısrarla belirttiği gibi bizi zindandan kurtaracak bir isim olmaya müstehak mı, yoksa o da yanlış yolları retorikle doğru göstermekten başka hüneri
Oscar Wilde’nin çok güzel bir sözü var:
“Yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydir; çoğu insan sadece var olur.”
Yaşamak; dayatılan, tembelliğe uğrayan hazıra konulmak olmuşsa biz sadece nefes alıyoruzdur. Ama rahatsız oluyor, dayatılanın altındakilerini düşünüyor, gerçeği arıyor, araştırıyor ve üretiyorsak işte yaşama belirtisi veriyoruz
Kurana gore insan iki sekilde insan ve beser olarak ayrilir.aslinda herkes beserdir ama herkes insan olmasi icin icindeki dort zindani yenebilmesi gerekir.bunlari yenerse insan olma yolunda ilerler....
‘’Gülün letafeti, otopsi parmakları altında solar.’’
Kendisi olmayan insan, ve benim Ali Şeriati ile ilk kez tanışmam. Aslında önyargılarımı toplayıp başlamıştım kitaba, ve belki vitrinlerde görüp de sırt çevirmem tam da bu nedenle idi. Önyargılarım, çünkü doğulu bir adamın kitabını okumak her ne kadar o işinin erbabı olsa da bana gerçekten boş
Alexis Carrel, "düşünür ve aydın olarak sadece fakülte ve okullarda geçerli olan şeylerin taklit ve tercümesiyle yetinmememizi, dünyada ne deniyor ve ne biliniyorsa öğrenip bilmemizi ve ondan sonra bunları unutup bizzat kendi kendimize düşünmemizi" istiyordu.