Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neden gecenin ortasında Rastlanır antidünyalara? Neden ikisi oturmaktalar Ve televizyonlara bakmaktalar? Bir çift cümle de anlamaz onlar. Onlar için ilk kez -- son kez! İyi âdetleri unutarak oturuyorlar, Sonunda çekecekleri çok acı var! Ve yanıyor kırmızı kulakçıklar, Sanki oturan kelebeklerdir onlar... ...Tanıdığım konuşmacı dün bana Dedi ki: 'Sayıklamadır her antidünya'. Uyuyorum, sağa sola dönerek düşümde Kent dairelerinin hücrelerinde. Benim erkek kedim sanki radyo alıcısı, Yeşil gözüyle yakalıyor dünyayı
Karamanoğlu Mehmet Bey'i Arıyorum...
Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum Göreniniz, bileniniz, Duyanınız var mı? Bir ferman yayınlamıştı: "Bu günden sonra, divanda, dergâhta,Bârgâhta, mecliste, meydanda Türkçe'den başka dil konuşulmaya" diye Hatırlayanınız var mı? Dolanın yurdun dört bir yanını, Çarşıyı, pazarı, köyü, şehri, Fermana uyanınız var mı? Nutkum tutuldu,
Reklam
Ne vakit hoşumuza gitmeyen şeyler olsa, kendimizi avuturuz: Bu yolu ben seçtim, yapacak bir şey yoktu, hayırlısı böyleymiş. Ne tuhaf.
Yerdeniz Büyücüsü
Yerdeniz Büyücüsü
'nü hatırlayın: "Bütün hayatımızı, aslında yapmaktan başka çaremiz olmayan şeyleri rızamızla seçmeyi öğrenmekle geçiriyoruz." Her daim bir çare vardır sevgili okur. Dün de geç değildi, bugün
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Nazım Hikmet'in Orhan Veli hakkında...
1955 yılında Budapeşte'deki Kent Radyo'sunda bir konuşma yapan Nazım Hikmet, çok seyahat ettiğini söyler. Bunun üzerine şaire sorarlar: "Acaba bu sık seyahatleriniz sırasında yanınızda bulundurduğunuz kitaplar nelerdir?" Nazım'ın yanıtı çok açıktır: "Şimdi size söyleyeyim. Mesela benim bavulumda neler var. Bir defa
Hafifçe başını salladı. “Evet, öyle yaptın” dedi. “Sen söndürdün. Yerde su vardı, bir de kova.” Kütüphaneci bunu inkâr etmedi. “Kitapların bu kadar kolay alev alacağını sanmazdım. Yoksa bir parça gazete mi aldılar veya katalog ya da eski bir dosya? Belli ki yanıcı bir şey almışlardı. Bütün o duman, korkunçtu. İçeri girdiğim anda boğulur gibi
Reklam
...İbrahim Yasa'nın (1955) tren yolunun köyden geçişinin yarattığı sosyal etkileri irdeleyen eseri, köyü kent üzerinden yorumlayan başka bir örnektir. Benzer şekilde Lerner'in çalışması (1958) "modem" zihniyetin Ankara'nın Balgat köyüne nasıl yerleştiğini inceler. Genel anlamda, köy kahvesinde bir radyo bulunması, köyde gazete okunması ve şehre kolay ulaşım sağlayan yollar gibi faktörlere göre köyün "çağdaş" bir kültüre doğru kaçınılmaz ilerleyişinin resmi çizilmektedir.
Arıyorum...
"Karamanoğlu Mehmed Bey’i arıyorum Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı? Bir ferman yayınlamıştı; ‘Bu günden sonra, divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste, meydanda Türkçe’den başka dil konuşulmaya’ diye, Hatırlayanınız var mı?
130 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.