Altı temel ihtiras vardır: "hayranlık", "aşk ya da sevgi”, "nefret ya da kin", "arzu", "neşe ya da sevinç" ve "keder ya da hüzün." ~René Descartes
Yine bir başka hadis alimi İmam Suyutî de, konuyla ilgili olarak özetle şunları söylemiştir: “İnsanların Mevlid-i Nebevi için toplanıp Kur’an okumaları, Hz. Peygamber (aleyhisselatü vesselam)’ın veladetiyle ilgili haberleri/menkıbeleri seslendirmeleri, bu münasebetle yemek tertiplemeleri bid'a-i hasenedir/ güzel bir bid'attır. Çünkü bu toplantılarda Hz. Muhammed (aleyhisselatü vesselam)’a karşı büyük bir tazim, bir saygı, onun dünyaya teşriflerinden ötürü büyük bir sevinç söz konusudur. Bu ise, sahibine büyük bir sevap kazındırır.” (Suyutî, el-Havî li’l-fetavî, 1/272-şamile) Kaldı ki, bu delillerin hiçbiri olmasaydı da, yüzlerce senedir alimiyle, salihiyle ve avamıyla ümmetin tamamının güzel görerek kandil gecelerini kutlaması bile bizim için yeterli bir delil olurdu. Zira Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kim İslâm’da güzel bir çığır açar da kendinden sonra onunla amel edilirse, onun ve kendinden sonra onunla amel edenlerin ecri(nin bir misli) ona verilir.” (Ahmed (4/357), Müslim (1017), Tirmizî (2675), Nesâî (5/75), İbnu Mâce (203), İbnu Hibbân (3308) Yine Peygamberimiz (aleyhisselatü vesselam) buyurdu: “Müslümânların güzel gördüğü, Allah celle celâlühû katında da güzeldir.” (Ahmed, el-Müsned, mevkûf olarak (3600), Heysemî “bunu Ahmed, Bezzâr ve Taberânî, el-Kebîr’de rivâyet etmiştir ki, râvîleri güvenilir ve sağlam bulunmuşlardır” demiştir. (Mecmau’z-Zevâid, 1/241, H:832, İlmiye)
Reklam
Dilsiz ustalar, suskun öğrenciler
Gaz lambasının, dünyayı küçücük odalara sığdırdığı, uykuları korkulu bir hayale çevirdiği zamanlardı. Akşamlara kadar toprak yollardan, buğday tarlalarından, yalınayak çocukların meraklarından kalkan tozlar, sabahlara kadar ince bir yorgan gibi örterdi yatakları. Puhu kuşları taşların başına, delice kuşları bahçedeki akasya ağacına konardı.
6:
Zamandan şikâyet etme suretiyle Kitabın bu dille yazılmasının sebebi Ve bu zamanda yaşayan insanlara serzeniş Ki sanat görgüsü ve cehalet ayıbı Birdir onların nezdinde * * Ey Xanî, sen ki yetkinlikten yoksunsun
Yetik Ozan-Sabır Irmagı
Ezgi bayrağını ıtır dağından, Yurtsuz fırtınalar esti götürdü. Dostluğa kapısız Kerem bağından, Her giren bir kiraz kesti götürdü. Kınalı güzlerin birlik toyunu Bozdu cücelerin aksak oyunu, Gelin süzülüşlü üzüm suyunu Al keşişler testi testi götürdü. Çok sesli çanların sevinç avazı Çekti kurt dönüşlü yuğlardan yazı En ulu yangından sağ çıkan sazı Son sofu omzuna astı götürdü. Boz gevene karşı çiğdemin cengi Tuğlaştırdığında kokuyu, rengi Bir ümmi çobanın yazdığı cöngü Bilginler bağrına bastı götürdü. Alıç paylaşırken dağlar diz dize İlk sabırsız yaprak düştü son ize, Bozkırın rengini açık denize En sabırlı ırmak sustu götürdü.
Yetik Ozan
Yetik Ozan
Yetik Ozan - Bütün Şiirleri
Yetik Ozan - Bütün Şiirleri
youtu.be/hzjQXRprjxA youtu.be/JA_cM8t63X4 Evvel zaman içinde Sivas ilinden bir kervancı Halep’ten mal getirir. Tam üç yıldır kervancılar yurtlarından, baba ocaklarından ayrı düşmüşlerdir. Gurbet ilin kahrı, üç yılın hasreti yüreklerinde. Kiminin yolunu anası-babası, kimininkini sevgilisi, kimininkini de çocukları
Geri15
58 öğeden 51 ile 58 arasındakiler gösteriliyor.