Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
217 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 günde okudu
Kitap Güzel Ancak "Dönemine Göre". Öncelikle, ilk kez Sade okuyan birisiyim ve kitaptan yaptığım çıkarımlar belki doğru olabilir, belki yanlış. Lütfen linç etmeden uyarınız. 1795 Fransası, ihtilâlin en yoğun olduğu, tüm Fransa halkının hatta tüm Avrupa'nın özgürlük akımıyla yanıp tutuştuğu, tüm halkın her gün gösterisi yapılan
Yatak Odasında Felsefe
Yatak Odasında FelsefeMarquis de Sade · Ayrıntı Yayınları · 20182,143 okunma
Kur'an-ı Kerim, insanların ahlakını güzelleştirmek için inmiştir, yalnız sayfalarında yazılı sureleri okumak için değil. Cahil olduğu halde ibadetlerini yapan, piyade iken yol almış; tembel âlim, süvari olduğu halde geri kalmıştır.
Sayfa 209 - Semerkand, 12. Baskı - Mart 2016
Reklam
198 syf.
·
Puan vermedi
Bu incelemeyi değerli Tuco Herrera'ya ithaf ediyorum, Aziz Nesin'in öz evladı olsa, kendisini ancak bu kadar sevebilir, bilenler bilir. :) Bir Aziz Nesin kitabı okumamı istiyordu ve Ankara toplantılarımızın birinde bu kitabı hediye etti sağolsun, onunla tanışma kitabı olarak en iyi seçimin bu olduğunu söyledi. Yazarın çok fazla kitabı var, benim
Bir Sürgünün Anıları
Bir Sürgünün AnılarıAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20171,288 okunma
206 syf.
·
Puan vermedi
Uzun zaman önce 2-3 TL gibi ucuz bir fiyata almıştım. Pek bilmediğim bir yayın evinden okudum. Çevirisi bana fena gelmedi. Sadece başta ilk bölüm ile son bölümün isimlerini karıştırmışlar. :) İlk kez Şirazlı Sadi'nin bir eserini okudum. Masal mı okuyoruz şiir mi orası belli değil. İç içe geçmiş bir kitap desek yeridir. Sultanların geleneklerine,
Gülistan
GülistanŞeyh Sadi Şirazi · Antik Şark Klasikleri · 20105,6bin okunma
Üstad Kadir Mısıroğlu'nun Tavsiye Kitap Listesi
Hak Dini, Kur’ân Dili – Elmalılı Hamdi Yazır Riyazüssâlihin (Hadis) Risâle-i Nûr Külliyatı – Said Nursî Muvazzah İlm-i Kelâm – Ö. N. Bilmen
Hoşuma giden Cemal Meriç'le alakalı alıntıyı paylaşıyorum.
Fransız mandası altında yaşayan Hatay’da bütün Türk gençleri gibi önceleri Türkçü olan Cemil Meriç, Büchner’in Madde ve Kuvvet’ini okuduktan sonra materyalist ve ateist, üniversite tahsili için geldiği İstanbul’da Nâzım Hikmet ve Kerim Sadi gibi aydınlarla tanıştıktan sonra da Marksist olmuştu. Daha sonra Fransızca kanalıyla keşfettiği Hind’e yönelmiş, kısacası yolunu düşürmediği mabet kalmamıştı. Ama yolu kendi ülkesine düşmüyordu bir türlü. Bir gün Konya’ya giderken yol arkadaşlığı yaptığı üniversiteli bir genç, anlattıklarını dinledikten sonra “Sen bizden değilsin!” deyince yaşadığı büyük şok, kendi tabiriyle “uçurumun kenarında uyanmasını” sağladı. Bu uyanışı anlattığı yazısında da şöyle diyordu: “Bu hüküm hakikatin ta kendisi idi. Tanzimat’tan bu yana Türk aydınının alınyazısı iki kelimede düğümleniyordu: Aldanmak ve aldatmak. Bu lânet çemberinden nasıl kurtulacağız? Gerçeği görmek, hatayı sonuna kadar yaşamakla mümkün. Yığın Avrupalılaşırken aydınlar Türkleşmeli. Ve çalışmağa başladım. Spinoza kırk dört yaşında ölmüş, Nietzsche kırk dört yaşında delirmiş. Ben yolumu kırk dört yaşından sonra buldum.” *** Cemil Meriç, sonunda Bu Ülke’ye, yani evine dönmüş ve eve dönemeyenlerle mücadeleye başlamıştı. Ama evin dışına adımını atmamış, dünyadan bîhaber yaşayanlarla uğraşmak da zordu. Onu okuduktan sonra anlamıştık ki, bir evimiz olduğunu asla unutmadan, onu asla ihmal etmeden dünyaya açılmak en doğrusudur. Büyük yazarı doğumunun 100. yılında rahmet ve minnetle anıyorum.
365 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.