Her günahın her gafletin ve her hatanın asıl sebebi insanın kendisinden hoşnut olmasıdır; her taatin, her uyanıklığın, her iffetin esası da kendisinden hoşnut olmamaktır.
Şayet sen sıhhat ve afiyet içindeyken tövbe etmezsen, Allah seni hastalık ve sıkıntılarla bunaltıp dener.Bunu da yıkanmış bir elbise gibi her türlü günahtan arınarak çıkasın diye yapar.
Gönlünü Allah'a veren ve amansızca saldıran şehvet ve yasak arzulardan kalbini koruyan kimse, sadece bol bol namaz kılıp çok fazla oruç tutan kimseden daha hayırlıdır.
Hem yasak olana bakarak, gıybet ederek, iftira atarak ve daha başka günahlara keyfince daldığını hem de kalbini ve organlarını temizlemenin yolunu aradığını görmek ne kadar da şaşırtıcı!
En şaşırtıcı olanı da, başına ne kötülük geldiyse nefsinden geldiği, iyilik ise sadece Allah'tan geldiği halde, kulun Allah'ın arkadaşlığını bırakıp da nefsinin arkadaşlarından hoşnut olmasıdır!
"Sırat köprüsü'nden nasıl geçeceğini bilmek istersen, camilere gitmede acele edip etmediğine bir bak! Camilere daha ezan okunmadan gidenler, sıratı şimşek hızı ile geçerler."