"İyi bir kitapta bitip tükenmek bilmeyen yiyecekler vardır. Onda vücudumuzun en mükemmel kısmı olan kafamız için bir ömür boyu yetecek kadar yiyecek vardır."
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Dostoyevski vs. Dostoyevski
Dövüş başladı. Kim yenecek? Raundların bitmek bilmediği bir zihin boksu izliyoruz. Hakem kim? O da Dostoyevski adında biri... Yeraltında gerçekleşen bu dövüşten
YouTube kitap kanalımdaki videoyla Ulysses'a geçmeden önce okumanız gereken kitapları ve yayınevi tercihimi anlattım:
ytbe.one/KLlr9mQrA-E
Bugün size hayatınızda 1 defa da olsa mutlaka okumanız gereken bir kitap önereceğim. Onun adı: Ulysses!
Kitabı okuduğum süreç boyunca aklımda tek bir alıntı dolaştı durdu. Kafka'nın
İŞTE GENE BEN ve SİZLERE YİNE OKUMUŞ OLDUĞUM ESKİ BİR KİTAPTAN BİR İNCELEME DAHA. :)
Don Kişot ile ilgili bugüne dek ifade edilememiş şeyler hakkında kim ne söyleyebilir acaba? Miguel de Cervantes tarafından kaleme alınan ve yazılan bu güzel roman, dört yüz yıldan bu yana, on sekizinci yüzyıldan kalma edebi akımlara, yirmi birinci yüzyıl
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsMi.ibb.co/7jghFLT/1.jpg
Karamazov Kardeşler : Dostoyevski olağanüstü bir olaydır; belki de Rus bilincine özgü, eşi görülmedik bir olaydır, demişti Oğuz. Sonrasında da "Çirkin
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nereden başlayabileceğinizi anlattım: ytbe.one/d2xQVSEUsUU
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. Buradaki okurlara şu soruları sordum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 15. kitaptı ve bu kitap tam bir bilimkurgu roman özelliğine sahip. H.G. Wells çok özgün bir konuyu, zamanda yolculuğu, tarihte ilk işleyen yazar olarak anılıyor ve zamanda yolculuğu işlediği ilk kitap da işte bu kitap...
Zamanda yolculuk yapmak yıllardır insanların aklını kurcalayan bir soru. Bir
"İnsân-ı Kâmil" olarak İslâm kültüründe kendisine geniş bir yer bulan düşünce sistemi, Doğan Cüceloğlu'nda "Savaşçı" tabiriyle karşılanmaya çalışılmış diyebiliriz. Tabi tahmin edileceği gibi, burada savaşçının dini boyutlarına girilmemiş. Ben kitabın olumlu yanından ziyade olumsuz taraflarına vurgu yapmak istiyorum, zîrâ okuyan
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Paranın satın alamayacağı şeyler vardır geri kalan her şey için Mışkincard.
Athena ne güzel demiş 2006 yılında : "Aşk nefrete ne yakınsın."
Dostoyevski ise ne güzel demiş 1868
Burada sizlere hem kitap hakkında, hem o zamana ait, hem sonrasında yaşananlar için az biraz bilgi vereceğim. Umarım konu ile ilgili sizleri çok sık boğaz etmemişimdir? Evet, az uzun oldu ama böylesi bir eser de ancak böyle anlatılabilirdi diye düşünüyorum.
1925 yılında, hiperenflasyonun bitiminden kısa bir süre sonra Almanya'da, o günlerde sağcı
İyi Bilimkurgu, İyi Edebiyattır sözüne karşılık diyeceğim şudur; DUNE, Bilimkurgunun “Edebiyatıdır.”
“Ya kahraman olarak ölürsün, ya da kötüye dönüşmeni izleyecek kadar uzun yaşarsın.”
Bu repliği “Batman” severler Nolan’ın yönettiği Kara Şövalye filminden hatırlayacaktır. Bu hayatta herkesin bir amacı vardır, en amaçsız insanın bile
¶¶Bir Afrika kabilesinde şöyle bir söz vardır: “Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar.”¶¶
"İlerle" demişti adam. "Sakın arkanı döneyim deme. Sadece İlerle." Arkanı döndüğün an her şeyin bitip hiçliğin başladığı an olacaktır. "
Giriş efsane değil mi sizce de? :))
Dünya geoittir, iki artı iki dört eder, bir saat altmış dakikadır… diye gider bizlerin koşullu doğruları. Peki, bunlar kimin doğruları ve başkalarının doğruları bu kadar net, sorgusuz kabul etmemizin sebebi nedir? İnsan sorgulayan bir organizma değil miydi? Hayatta her şeyi kendi gözlem ve deneyimlerimiz ile bilmemiz mümkün değildir. Bazı şeyleri