Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şimdi, benim görüşüm şöyle: Yılmadan devam etmek, devam etmek, gerekli olan bu. Bu kez de soracaksın: Kesin hedefin ne? Hedefim gittikçe kesinleşecek, ağır ağır ama emin bir biçimde ortaya çıkacak - tıpkı kaba eskizin azar azar, üstünde ciddiyetle çalışılarak, başlangıçta belli belirsiz olan fikrin üstünde uzun uzadıya düşünülerek, uçup gidecek esinin yakalanarak, resme dönüştürülmesi gibi, sonsuzluğa dek aynı kalacak hale getirilmesi gibi…
Zenğinliğe doğru büyük adımlar. Okumaya değer.
Tamam o zaman, zengin olmaya gerçekten kendinizi adamış iseniz ve spesifik, elle tutulur bir hedef belirlediğinizi varsayalım. Başka nelere ihtiyacımız var? Diğer herhangi bir hedef gibi üzerinde durmamız gereken başka noktalar da mevcut. Eğer bu noktaların üzerinde durup, bu tutumunuzda kararlı olur, her gün bu noktalara yönelik eylemler
Reklam
AZİZ NESIN'IN KALEMİNDEN SİVAS KATLİAMI
Tarihler 1 Temmuz 1993 idi. 4. Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivast'taydık. Daha şehre gelmeden, özellikle benim hakkımda bildiriler yayımlanmaya başlanmış, hedef gösterilmiştim. İlk günlerden itibaren gerginlik had safhadaydı. 2 Temmuz günü ise yerel gazetelerde kullanılan sözler, binevi olacakların habercisiydi. " Röportaj yapmaya
96 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
SUÇLUYU KAZIYINIZ ALTINDAN İNSAN ÇIKAR…
“Bir Ceza Avukatının Anıları”nı ilk kez üç yıl önce okumuşum. O zamanlar henüz genç bir hukuk talebesi idim ve oldukça etkilenmiştim. Bugün her ne kadar hukuka dair doğrudan bir meşguliyetim olmasa da, birkaç hafta önce tekrar okuma fırsatı buldum. Öncelikle kitapta yer verilen hikâyelerin ne kadar kısa kısa olsa da, her birisinin arkasında büyük
Bir Ceza Avukatının Anıları
Bir Ceza Avukatının AnılarıFaruk Erem · Murat Kitapevi · 2018908 okunma
232 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sınava hazırlananlar için motivasyonu arttıran, yol gösteren bir kitap. Özetle verilmek istenen mesajlar: 1. Hedeflere varabilmek için cesarete değil, eyleme ihtiyacınız var. 2. Başarı, ancak onu istediğiniz takdirde gelecektir. 3. Başarısız olduğunuz an; yeni bir başarıya yelken açma anıdır. 4. Büyük işlere layık olmadığınızı düşünüyorsanız bilin ki o büyük işler size gelmeyecektir. 5. Arzularınız ne kadar güçlüyse başarınız o kadar büyük olacak. 6. Kesin hedefin gerçekleşme ihtimali bulanık hedefe göre daha fazladır. 7. Bir insanın kendisine yapabileceği en büyük kötülük karşılaştığı zorluklara teslim olmasıdır. 8. Ümitsizlik korkusunu yenebilmemiz için öncelikle olumlu düşünmeyi öğrenmemiz lazım. 9. Siz kendinizi sevip değer vereceksiniz ki, dışarıdaki insanlar da sizi sevip değer versinler. Her insanın hataları, eksiklikleri olur. Yüzde yüz doğru, iyi, yetenekli ya da güçlü birinin olması söz konusu değildir. Eğer hayatınızı mükemmelliğin var olduğuna inanarak geçirirseniz her zaman hayal kırıklığına uğrarsınız. 10. Birilerinin sizden daha üstün yeteneklerinin olması mümkün ama bu, onu daha iyi biri yapmaz. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçin. 11. Sağlığınıza yararlı bir hayat tarzı belirleyin. Çok çalışarak kendinizi hasta etmeyin. 12. Birilerinin sizi motive etmesi için beklemeyin. Kendi iç dünyanız motivasyonu bulun.
Duyarlı Gencin Başarı Rehberi
Duyarlı Gencin Başarı RehberiSıtkı Aslanhan · Hayat Yayınları · 2012136 okunma
Kitleye güvensizlik duygusu, bütün tarihi dünya dinlerinin, deyim yerindeyse kanında vardır. Bağlayıcı gelenekleri, onlara kendilerinin ne denli ani ve beklenmedik bir biçimde büyüdüklerini öğretir. Kendi kitlesel din değiştirme öyküleri onlara mucizevi gelir; gerçekten öyle­dir de. Kiliselerin çekindiği ve zulmettiği sapkın hareketlerde aynı tür­ den bir mucize kendilerine karşı döner, vücutlarında bu şekilde açılan yaralar acı verir ve unutulamaz. Gerek ilk günlerindeki hızlı büyüme­leri gerekse hiç de daha yavaş olmayan gerilemeleri kitleye duydukla­rı kuşkuyu canlı tutar. Buna rağmen istedikleri şey itaatkâr bir sürüdür. İnananları koyun olarak değerlendirmek ve boyun eğdikleri için onları övmek âdetten­dir. Kiliseler kitlenin hızlı büyümeye yönelik temel eğiliminden bütünüyle feragat ederler. İnananlar arasında, makul sınırlar içinde belirli bir yoğunlukta, kesin bir yönü olan, geçici bir eşitlik kurmacasıyla tatmin olurlar; ama bunu asla sert bir biçimde dayatmazlar. Hedeflerini çok uzaklara, yaşadığı sürece hiçbir insanın ulaşamayacağı, pek çok çabayla ve boyun eğmeyle kazanmak zorunda olduğu öteki dünyaya yerleştirirler. Yön giderek en önemli şey haline gelir; hedef ne kadar uzak olursa, hedefin kalıcılığına duyulan ümit o kadar fazla olur. Gö­rünüşte vazgeçilmez olan büyüme ilkesi oldukça farklı bir şeyle, tek­rarla yer değiştirmiştir.
Reklam
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu _Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder. ****** _Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
"Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün" Yalnızca bir dakika durup düşünün. Yukarıdaki tümceyi kim söylemiş olabilir? Apo mu? Aklınıza hemen Apo geldiyse, aslında bir bakıma başarılı oldular demektir. Görünen düşmana karşı Türk’ün savaşması zor olmaz. Ama saf Türk halkının görünmeyen sinsi düşmana karşı
Kriz döneminde (gerçek de olabilir sadece öyle algılanmış da) birine haksız bir suçlama yöneltilir; böylece kişi artan düşmanlığın hedefi ve odağı haline gelir. Günah keçisi bulmanın amacı, hedefin kesin biçimde uzaklaştırılmasıdır.
Rene GirardKitabı okudu
Şimdi benim görüşüm şöyle: Yılmadan devam etmek, devam etmek. Gerekli olan bu. Bu kez de soracaksın, "kesin hedefin ne?" -Hedefim gittikçe kesinleşecek.Ağır, ağır ama kesin bir biçimde ortaya çıkacak.
Reklam
Şimdi, benim görüşüm şöyle: Yılmadan devam etmek, devam etmek, gerekli olan bu. Bu kez de soracaksın: Kesin hedefin ne? Hedefim gittikçe kesinleşecek, ağır ağır ama emin bir biçimde ortaya çıkacak -tıpkı kaba es­kizin azar azar, üstünde ciddiyetle çalışarak, başlangıçta belli belirsiz olan fikrin üstünde uzun uzadıya düşünülerek, uçan, kaçacak gibi olan esini ya­kalayarak, resme dönüştürülmesi gibi, sonsuzluğa dek aynı kalacak hale ge­tirilmesi gibi...
İnananlar arasında, makul sınırlar içinde belirli bir yoğunlukta, kesin bir yönü olan, geçici bir eşitlik kurmacasıyla tat­min olurlar; ama bunu asla sert bir biçimde dayatmazlar. Hedeflerini çok uzaklara, yaşadığı sürece hiçbir insanın ulaşamayacağı, pek çok çabayla ve boyun eğmeyle kazanmak zorunda olduğu öteki dünyaya yerleştirirler. Yön giderek en önemli şey haline gelir; hedef ne kadar uzak olursa, hedefin kalıcılığına duyulan ümit o kadar fazla olur. Gö­rünüşte vazgeçilmez olan büyüme ilkesi oldukça farklı bir şeyle, tek­rarla yer değiştirmiştir.
Eğer bütün bunlar gerçekten de kasıtlı olarak yapılmışsa, budalalıktan değilse, eğer senin gerçekten belli ve kesin bir hedefin varsa, ne diye şu vakte kadar kesenin içine bakmadın bile, neden öğrenmedin eline ne geçtiğini, bütün bu eziyeti niye çektiğini, nasıl alçakça, iğrenç, seviyesiz bir işe bile bile kalkıştığını? Sonuçta suya atmak istiyordun keseyi de, diğer, yine hiç bakmadığın eşyalarla birlikte... Ne demek bu?
Sayfa 142 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
Kimi kez kuru ekmeğimi kendim kazandım, kimi kez de bir dost, yüreğinin iyiliğinden, bir dilim ekmeği bana verdi, burası doğru. Elimden nasıl geliyorsa öyle yaşadım, iyi kötü, gelişigüzel; birçok kişinin güvenini yitirdim, doğru; parasal durumum acınacak gibi, doğru; geleceğim çok karanlık görünüyor, doğru; işlerimi daha iyi yürütebilirdim, doğru; sırf ekmek parası kazanacağım diye çok vakit kaybettim, doğru; çalışmalarım, incelemelerim de kötü, hatta umutsuz durumda şu sıra, doğru; gereksinimlerim sahip ol­duklarımı çok aşıyor, evet. Ama, buna yokuş aşağı inmek mi denir, hiçbir şey yapmamak mı denir? Belki de diyeceksin ki: Neden herkesin senden istediğini yapmadın, neden üniversiteye devam etmedin? Buna vereceğim tek yanıt şu: Masraflar çok ağırdı, üstelik, o dediğin gelecek, şimdi izlediğim yoldakinden daha iyi değildi. Şimdi tutturduğum yolu sonuna dek sürdürmek zorundayım; okumazsam, kendi bildiğim gibi çalışmazsam, hiçbir şey yapmazsam, aramaktan vazgeçersem, işte o zaman yok olurum. En acı yazgı olur benimki. Şimdi, benim görüşüm şöyle: Yılmadan devam etmek, devam etmek, gerekli olan bu. Bu kez de soracaksın: Kesin hedefin ne? Hedefim gittikçe kesinleşecek, ağır ağır ama emin bir biçimde ortaya çıkacak -tıpkı kaba es￾kizin azar azar, üstünde ciddiyetle çalışarak, başlangıçta belli belirsiz olan fikrin üstünde uzun uzadıya düşünülerek, uçan, kaçacak gibi olan esini yakalayarak, resme dönüştürülmesi gibi, sonsuzluğa dek aynı kalacak hale getirilmesi gibi...
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.