Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kesinlikle okunmalı özellikle 1K’da.
Hammad b. Ebû Hanife [rahimehullâh] bir gün kelam ilmi hakkında konuşuyordu. Ebû Hanife [rahimehullâh] kendisini bundan menetti. Bunun üzerine Hammad [rahimehullâh], Ebû Hanife'ye [rahimehullâh], "Ben senin kelam ilmi hakkında konuştuğunu gördüm. Ne oluyor ki beni bundan men ediyorsun?" diye sordu. Ebû Hanife [rahimehullâh] şöyle cevap verdi: "Ey oğulcuğum, bizden her biri sanki başımızın üzerinde bir kuş var gibi ayağımızın kayacağından korkar bir halde konuşuyorduk. Siz ise bugün her biriniz arkadaşının ayağını kaydırmak için konuşuyorsunuz. Arkadaşının ayağının kaymasını isteyen kimse onun küfre düşmesini istemiş olur. Kim de arkadaşının küfre düşmesini isterse, arkadaşı küfre düşmeden önce kendisi küfre düşer." Hulâsa adlı eserin sahibi şöyle diyor: “Kadı İmam'ın şöyle dediğini işittim. Eğer münazara eden, karşısındakini küçük düşürmeyi istiyorsa küfre düşer. Bana göre ise kâfir olmaz. Bilakis küfre düşmesinden korkulur. Evla olan ise zamanımızda kimseyle münakaşaya girmemektir. Zira doğruyu açığa çıkartmayı isteyen kimseler pek azdır.”
Sayfa 73
Reklam
1933 yılı Atatürk Türk Gençliği tanımı - Okunmalı !
'' Türk genci devrimlerin ve devlet düzeninin bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Uyguladığımız devlet düzenini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük ve en büyük bir kıpırdanma ve davranış duydu mu; bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, adliyesi vardır demeyecektir. Hemen olaya karışacaktır. El ile taş ile sopa ile nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir ve asıl suçluları bırakıp suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç; polis de henüz devrimin ve cumhuriyetin polisi değildir diye düşünecek, kesinlikle yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkum edecektir, O, demek ki adliyeyi de düzene sokmak, devlet düzenine uydurmak gerekiyor diye düşünecek... Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber bana, İsmet Paşa'ya, Meclis'e telgraflar yapdırıp haksızlığa uğradığı ve suçsuz olduğu için serbest bırakılmasına çalışılmasını istemeyecektir. Ben kanılarımın gereğini yaptım, olaya karıştım ve bu davranışımda haklıyım, eğer buraya haksız olarak gelmişsem bu haksızlığı doğuran nedenleri düzeltmekte benim görevimdir diyecek. İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği... ''
Bir Eşkıyadan Öğütler Kesinlikle Okunmalı
“Gazali Bağdat’taki eğitimini tamamladıktan sonra bir kervanla Tus şehrine dönüyor. Ama yolda kervanı haramiler soyuyor ve herkesin altınını,gümüşünü alıyorlar. Gazali’nin de bir tek torbası var. Torba da gidiyor. Herkes kaderine razı olmuşken Gazali haramileri aramaya başlıyor. Aylarca aradıktan sonra haramilerin saklandığı mağarayı buluyor ve torbasını geri istiyor. Nöbetçiler bu deli çocuğu öldürmeye hazırlanırken Haramibaşı gürültüleri duyuyor ve neler olduğunu soruyor. Bir deli oğlanın geldiğini ve torbam da torbam diye tutturduğunu söylüyorlar. Haramibaşı ‘Gönderin şu çocuğu bana’ diyor. Sonra ona ‘Evladım, herkesin servetini aldık, ses çıkaran olmadı. Senin torbanda bunlardan daha kıymetli ne olabilir ki canını tehlikeye atıp buralara geldin?’ diye soruyor. Gazali ‘Benim yüküm onlardan daha değerli’ diyor. ‘Çünkü içinde Bağdat’taki hocamın ders notları vardı.’ Haramibaşı adamlarına ‘Verin şu çocuğun torbasını’ diye emrediyor. ‘Karnını doyurup yola çıkarın.’ Sonra da Gazali’ye dönüyor. ‘Ders notlarını iade ediyorum delikanlı,’ diyor, ‘ama âlim olmak istiyorsan bir şeyi hiç unutma.’ Gazali ‘Nedir o?’ diye soruyor. Haramibaşı diyor ki: ‘Senden çalınabilen bilgi, senin bilgin değildir.’ ”
DK
Kesinlikle okunmalı!
Cehennemin yedinci kapısı; Cebrail(as) sözünün burasında susunca Peygamberimiz (sav); “Hani yedinci katın kapısından girecek olanları söylemedin?” diye sordu. Cebrail bu soruya; “Ya Muhammed, onu sorma!” diye cevap verdi. Peygamberimiz (sav); “Söyle!” diye ısrar edince Cebrail(as); “Yedinci kapıdan da senin ümmetinden tevbesiz ölen büyük günahkarlar gireceklerdir” diye sözünü tamamladı. “Hepiniz teker teker oraya (cehenneme) mutlaka gireceksiniz” mealindeki âyet-i kerime indiği zaman Peygamberimizin ümmeti hesabına duyduğu korku artmış ve hüngür hüngür ağlamıştı. (Meryem sûresi;71) “Ey iman edenler! Dönülmez bir tevbe ile Allah’a yöneliniz.” (Tahrim;8)
Sayfa 37
Kışa özel bir dosya olmuş keyifli ve tekrar tekrar okunası bir dergi öykücüleri ve özellikle alkaran ali'nin son günleri,aynur dilmen öymen ve dilmenler kesinlikle okunmalı tavsiye olunur.
Reklam
21.yy İnsanına Dair /kesinlikle okunmalı
Yaşamaya susadığınız halde hayat meselelerini bir mantık hercümerciyle çözmeye kalkışıyorsunuz. Hareketleriniz sırnaşıklık, küstahlık dolu olduğu halde, ne kadar da korkaksınız! Saçmaladığınız zaman kendinizi pek beğeniyor, ama sert, küstah sözler sarf ettikten sonra durmadan ürküyor, özürler yağdırıyorsunuz. Korku nedir bilmediğinizi iddia ederken bir yandan da yaltaklanıyorsunuz. Bizi hiddetten dişlerinizi gıcırdattığınıza ikna etmeye çalışırken, güldürmek için nükteler savuruyorsunuz. Nüktelerinizin hiç de zekice olmadığını biliyorsunuz, fakat herhalde edebi değerlerinden memnunsunuz. Belki gerçekten acı çektiniz, ama kendi istırabınıza dahi zerre kadar saygı duymuyorsunuz. Samimisiniz, bununla beraber iffetiniz eksik; küçük bir gurur uğruna ortaya dökmek ve aşağılamak için, içinizde ne varsa piyasaya sürüyorsunuz... Gerçekten bir söylemek istediğiniz var, fakat korkudan son sözlerinizi daima kekeleyip duruyorsunuz, çünkü bunu açıkça söyleyecek kadar metin değilsiniz; sizinki sadece korkak bir arsızlıktan ibaret. Anlayışınızla övünüyorsunuz, ama bir yandan da tereddütlerle dolusunuz, çünkü kafanız işlediği halde kalbiniz ahlaksızlıkla kararmış; halbuki temiz kalpli olmayan kimsenin idraki tam değildir. Ya o yılışıklığınız, sırnaşmanız, kırıtmalarınız! Yalan, yalan, hep yalan!
51 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.