Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
" 5 dakika sonra hayatta olacağımızın bir garantisi yok. O yüzden keşke dememek için bugüne kadar kırdığın kişileri ara ve bir daha küfür et. "
“Bazı sonlar iç acıtır. Kötü olan öncelere keşke dersin.”
Reklam
Düşünsenize ;
Yeni bir çağ tüm teknoliojilerin geride kaldığı ve tam aksine bir adım ileriye geçmek yerine bir adım gerisine gelinen, teknolojinin olmadığı ama Altın çağ. Çok az kişinin çok büyük mücadele vererek geçtiği büyük kayıplara karşılık büyük kazançlar .Bir adım ilerisi cennet bir adım gerisi cehhenem ….Kıyamet senaryoları ve komplo teorileri mi yoksa hayal satmak mı ? Bi tarafta Acı ve Gerçeklik bir tarafta adı Yeni dünya düzeni mi ? Çok az insanın kaldığı bir düzenden bahsediliyor tabiki zenginlik çağı olarak adlandırılır.Şuanki dünyada kaynakların az olması bir tarafta çok zengin burjuvalar öteki tarafta su ve gıda kıtlığı çeken ülkeler . Tüm sorun gibi görünenler temizlenirse o halde zengin olunur.Az insan çok kaynak yeni dünya düzeni !!!Tek Din Sıfır Sorun… Bu hayal mi ? Gerçek mi ? Belkide tek bir kişi o çağı görebilecek ve dişlerini bile çektirmesi mümkün olmaya bir çağa girecek keşke dişlerimi çektirseydim diyecek çağ atlarken … Tüm benliğin,kimliğin ,mesleğin anlamsız kaldığı ilkel çağ …Tek birşeyin anlamlı olduğu…En saf, doğal ve değişmeyenlerin kaldığı…Belkide o Çağ kapıda… Çok az insanla … En cesur en savaşçı en mücadeleci en çok hak eden .Sonuçta ; islam da Mesîh’in gelişi medeniyeti sona erdiren savaş anlamında …
ENC
ENC
Bukowski'nin dediği gibi " 5 yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi." Ve Camus' un dediği gibi "İnsan istiyor, tabi hem uyuyayım, hem unutayım istiyor. Keşke."
''Keşke uyandığımda her şey düzelse...''
Keşke seni daha yakın tutabilseydim..
Reklam
Size de oluyor mu bilmiyorum... Mesela bir kitabı okuyorum ve bazen bir sayfayı okumayı bitirdiğimde aslında o sayfayı hiç okumamış gibi hissediyorum, aklımda hiçbir şey oluşmamış ve dikkatsizce okumuşum. Keşke bu kayıp zamanları hayatımızın sonuna uzatma olarak ekleyebilseydik…
Merak eden nasılsın diye soran arkadaşlar olmuş, çok şiddetli bir deprem yaşadık o anı anlatamam şok içindeydim, hala da öyleyim ama yazmak belki iyi gelir diye yazıyorum. Deprem sırasında sadece Allah ve bitmiyor diye bağırdığımı ağladığımı hatırlıyorum, çok ama çok kötüydü, evden nasıl çıktık bilmiyorum. Bir parkta arabada beklerken karşımda yıkılmış bina insanların bağırışları ile sabah oldu. İyiyiz diyemiyorum ama çok şükür hayattayız, daha güvenli bir yerde Antep'ten çıkmak için bekliyoruz. Yollar kötü durumda, havaalanları dolu, bilet bulmak çok zor. Sarsıntılar devam ediyor, dualarınızı eksik etmeyin nolur. Ve bu olaydan sonra insan aslında ne kadar aciz olduğunu anlıyor, daha önceki dert ettiği şeyler, küslükler o kadar saçma geliyor ki. 7 yıldır konuşmadığım eski bir arkadaşım merak etmiş başka arkadaşlarımdan sorarak nasıl olduğumu öğrenmeye çalışmış, adını duyunca hıçkıra hıçkıra ağladım. Hayat kırgınlıklar, küslükler için çok kısa, bunu acı bir şekilde öğrendim. Siz bunu anlamak için böyle kötü bir olay yaşamayı beklemeyin. Ben fazla haber okumamaya görüntü izlememeye çalışıyorum ama etrafımızdan hep kötü haber geliyor, Rabbim enkaz altında kalan kardeşlerimize yardım etsin, anasız babasız kalan yavrularımıza yardım etsin. Keşke dua etmekten başka bir şey elimden gelse. Ama biz de bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Düşünen, soran, yardım etmeye çalışan, dua eden herkesten Allah razı olsun. İyi ki varsınız.
Fazlasıyla kitap okumak isteyen ama bu isteğinin önüne ilgileriyle alakasız yığınla konu içeren YKS, TYT vs. gibi sınavların geçtiği insanları görmek üzücü. Keşke sınavlarla kitaplar paralel gidebilseydi...
Oğuz Atay ile Tezer Özlü'nün yolları nasıl hiç kesişmez ya? İkisi de aynı dönemde yaşamış. İkisinin de okuduğu yazarlar, dertlendikleri konular aynı. Keşke bir kere bile olsa yan yana gelebilselermiş...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.