Ah o çocukluk dünyası...
Bunca acılara, bunca zorluklara rağmen yine de pembe hayaller, renkli dünyalar...
Keşke hiç büyümesek de o çocuksu güzellikler bitmeseydi.
...Birlikte yavaş ama emin adımlarla yürüyorduk. Ona biraz daha sokularak koluna girdim.Yakındaki bir ağaç dalından düşen şarap rengi iki yaprak,sonbahar rüzgarıyla bir süre farklı yollarda dans etti ve sonra yavaşça yere süzülerek ıslak zeminde yan yana yerlerini aldı.
.............................SON..........................................
NOT:Keşke hiç bitmeseydi...
Ne güzel anılardı! Keşke hiç bitmeseydi!
Sanki hiç yaşanmadı, yoksa hayal mi, neydi?
Ruh dünyam darmadağın, yok taş üstünde taş,
O güzelim yıllardan, geriye kalan birkaç damla yaş...
.. Ama varlığımı bir başka varlıkta erimiş hissederken yaşadığımı da hissettim. Gözlerim yaşardı. Keşke hiç bitmeseydi.
Ama ne çabuk bitmişti ve en güzel kısmı bitmişti..
Vedaları severim ama giden sen olunca başka oluyormuş. Dönüşünün olmadığını bilmek kalbi yoruyormuş. Ben seni sabah uykum kadar çok sevdim. Kışın ayrılamadığım yorganımdın sen benim. Hani derler ya, “yorgan gitti, kavga bitti” , gitmeseydin keşke, bitmeseydi bu kavga, yitirmeseydik bizi...