Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hz. Ömer'in kader anlayışını Kur'an inşa etmişti: Buhâri ve Müslim Sahihlerinde şöyle bir olay naklederler. Halife Hz. Ömer, Şam'ın fethini kutlamak ve İslam ordularını denetlemek için yola çıkar. Öğrenir ki ordugâhta veba salgını vardır. Hz. Ömer beraberindeki insanlara seslenerek, "Ben hayvanımın üstünde sabahlayacağım, siz de öyle yapın" der. Ordu komutanı Ebu Ubeyde b. Cerrah, eski tasavvurun tortusuyla; "Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun?" diye sorar. Hz. Ömer, "Keşke bu sözü senden başkası söyleseydi!" diyerek, bu büyük sahabiye böyle bir yaklaşımı yakıştıramadığını ifade eder. Ardından bu düşüncesini reddeden ve kader mesele sine nasıl bakılması gerektiğini öğreten bir cevap verir. "Evet, Allah'ın kaderinden, yine Allah'ın kaderine kaçıyorum."
Ölüm ağır, Hafif yaşamak gerek. Kader yüzümüze üflediğinde tüy gibi havalanıp, Süzülerek, Yaşamalı başıboş düşlerden geçerek. Keşke direnmesek rüzgâra, O nadir kuşun kanadında Hiç gidilmemiş diyarlara gitsek. Gerçi... Her ölüm yeryüzüne çakılmış bir çivi, Geçit vermez dağlar gibi. Gidildi mi dönülmeyecek. Tüy kanattan koparken kanamazmış, Ağırlıksız yaşarsak canımız acımaz belki.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Keşke mi daha zor, kader mi hakim bey?
Sayfa 16 - Everest YayınlarıKitabı okudu
_Gazeller_ _Keşke uyuyabilseydim de, rüyada yüzünü gösterseydin. _Ey bütün maddî varlığından kurtulup, sadece baştan ayağa nür olan azîz varlık, yıldızlar bile seni görüp kendilerinden utanıyorlar. Senin cevherin kuyumcuda müşterilerce pek beğenildi. Yani asaletine, rühî güzelliğine, Hakk aşıkları hayran oldular. _Avareliği, bir bir şerbet gibi
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
ENEAS DESTANI Kitap I Silahlarla bir insanı över bu destan. İlkin o gelir İtalya'ya, Lavinyum'a, Kaderin Troya'dan kovduğu bu kahraman. Amansız Yuno'nun öfkesine uğrar da, Bir oyuncak gibi tanrıların elinde, Gezer karada ve denizde uzun zaman. Neden sonra bir kent kurup tanrılarını Taşır ama Latyum'a, o mutlu
Sayfa 271 - LATİN OZANLARINDAN ÇEVİRİLER, Vergilius - Birinci Basım: 1963, İstanbul, Çan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Peki böylesine romantik bir mizaca sahip biri neden Eski Yunan klasiklerini çalışmak ister?" Bu soruyu hazır benim gibi nadir görülen bir kuşu yakalama şansını bulmuşken ve ben hazır hâlâ onun ofisinde esirken fikrimi almak için can atıyormuş gibi sormuştu. "Eğer romantikten kastınız yalnız ve içine kapalıysa," dedim,
“Beni duymuyorsun değil mi?” diye sordu genç adam kendi kendine, elini nemli saçlarından geçirirken yatağa yaklaşmıştı. Rahatsız etmedem yorganı kaldırıp genç kızın üzerine örttü, ardından duru yüzüne düşmüş koyu kahve saç tutamlarını çekti eliyle. “Kış güneşi, karın kışın ortasında bir görünür bir kaybolur. Ellerinin donu çözülür gibi olur ama aslında bir etkisi yoktur. Tatlı, hoş bir his bırakır üstünde, sonra çeker gider… Aldatıcıdır. Aldanırsın.” Doğruldu genç adam ama gözleri hala kızın uyuyan çehresinin üzerindeydi. “Ben kadere inanmam Karaca… Zaten bpyle kader olmaz olsun. Ama demiştim ki, bir kere daha çık karşıma, inanacağım.” Başını kaldırıp derin bir nefes çekerken içine, kiprikleri bir birine geçmiş, gözkapakları kapanmıştı. “Keşke sen çıkmasaydın, ben de inanmasaydım.”
Sayfa 394Kitabı okudu
Kader
Hz. Ömer'in kader anlayışını Kur'an inşa etmişti: Buhâri ve Müslim Sahihlerinde şöyle bir olay naklederler: Halife Hz. Ömer, Şam'ın fethini kutlamak ve İslâm ordularını denetlemek için yola çı- kar. Öğrenir ki ordugâhta veba salgını vardır. Hz. Ömer beraberin- deki insanlara seslenerek, "Ben hayvanımın üstünde sabahlayaca- ğım,
Merhaba #HerYaşantıBirRoman#DilekÖzsöyler#Şiir#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#Yenikitaplar#alıntı Emin ile Füsun işlerinde başarılı bir doktor olup ayriyeten de üç çocuklu bir aileye sahiptirler. Emin'in işinin yoğunluğuna birde eşiyle yaşadığı olumsuzluklar eklenince kendini mutsuz hisseder. Emin' in iş nedeniyle kısa süreliğine Adana'dan Mersin 'e gidip gelmeleri ailesine ayırdığı vakitleri azaltır. Birgün Füsun 'un arkadaşı Gül 'ün de eşi Emin ile aynı yere tayini çıkınca ,Füsun da onların birlikte işlerine gidip gelmelerini , birbirine arkadaşlık yapacaklarını düşünür ve dile getirir. Ahh keşke yapmasaydı. Ama ne bilsin ki başına neler geleceğini kader bu yaa ..? Gül doktor, eşi avukat ve iki çocuklu ,aşk evliliği yapmışlardır. Başta arkadaşı Füsun'un teklifine karşı çıksa da eşi Emin' le işe gidip gelme esnasında birbiriyle zamanla uyumlu bir arkadaşlığa arkasındanda aşka dönüşecektir. İş süreleri uzatılır,aşka dolu dizgin açılan Gül ile Emin ilişkilerinde daha fazlasını isterlerse ne olur? Aşklarını ciddiye taşıyacak bu iki karekter yaşadığı evliliklerine ve çocuklarına rağmen bir yuva kurabilecekler mi? Hayat onlara ne sürprizler yapacak ? Kitabın ismi gibi her karekter ,her bir yaşantı öyle sade ve öyle gerçekci kaleme dökülmüşki... Aile , aşk, karekterlerin yaşadığı duygusal ve fiziksel karmaşa ,sonra çizilen yollar. Bu türü sevenlere tavsiye edilir.Sağlıcakla, kitapla kalın!!! @perseusyayinevi
Aylin Sezersan
Aylin Sezersan
Reklam
Bazı şeyler kader. Olmadı mı olmuyor. Keşke hep birlikte olabilseydik.
Sayfa 202Kitabı okudu
¶¶ - Aman dostum, dedi, geçenlerde Cizvit papazına gü­nah çıkartan hasta bir markinin deyişiyle, kırık burunlu olmak, büsbütün burunsuz kalmaktan iyidir; (besbelli bir uzman tedavisine uğramış...) Yanlarındaydım, ömür şeydi! Göğsünü yumruklayarak, "Geri verin burnumu! " diye tekrarlayıp duruyordu. Papaz da, "Oğlum, her şey Ulu Tan­rının sırrına eremeyeceğimiz takdiriyle olur, gözle görünen bir felaket bazen gizli, ama çok büyük bir fayda sağlar. Acı bir kader sizi burnunuzdan yoksun ettiyse artık ömrünüzün sonuna kadar hiç kimse, 'Nasıl, burnun kırıldı mı!' diyeme­yecektir size." "Kutsal peder," dedi zavallı, "keşke ömrüm boyunca her gün burnum kırılsa da yerinde kalsa! " Papaz iç çekti: "Ne yapalım oğlum, hayatta dört başı mamur olmak mümkün değil ama, bu haliniz her şeye rağmen sizi unutma­yan Tanrıya karşı bir isyandır. Ömrünüzün sonuna kadar seve seve burnu kırık kalmaya razı olduğunuzdan sızlanır­ken isteğiniz dolaylı yoldan gerçekleşmiş sayılır. Burnunuzu kaybetmekle de burnunuz kırılmış oluyor." - Ööhh, ne saçmalık! diye bağırdı, İvan. - Dostum, sadece seni güldürmek için anlattım bunu. Ama yemin ederim, Cizvit Tanrıbiliminin vicdan anlayışı budur. Olay tıpkı böyle, sana anlattığım gibi olmuştu. Ol­dukça yeni, beni de hayli uğraştırdı. Zavallı delikanlı eve dönünce hemen o gece vurdu kendini, son demine kadar ayrılmadım başından ... ¶¶
Sayfa 860 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi, Rusça Aslından Çeviren: Nihal Yalaza TaluyKitabı okudu
SEVGİ -2
Allah seni başanya erdirsin, bilmesin ki, sevgi (muhabbet) ilahi bir makamdır. Allah onunla kendisini niteleyerek el-Vedud (Seven) diye isimlenmiştir. Bir rivayette ise ‘el-Muhib’ adı geçer. Tevrat’ta Musa’ya vahyedilen şeylerden biri de şudur: ‘Ey Ademoğlu! Senin hakkın için ben sevenim. Senin üzerindeki hakkım için de sen beni sev.’ Hadiste
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.