"Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi."
Ahmed Arif... Damarlarından kan değil sevda akan adam.
İçinden geçenleri kağıda ustaca işlemek hüner ister. "İşçiyim ben!yürek işçisi" demesi boşuna değilmiş. Sevdasını, umudu, memleket hasretini, kavgasını, direnişini o kadar güzel işlemiş ki...
Sevmelerin şahı tek bir sevdaya tutunup yaşanır kılmış dünyayı. Hasretinden prangalar eskittiği kadın onu sevse belki sevdası bu kadar yoğun olmazdı. Zaten şairler aşklarına karşılık bulsa şu an bir çoğunu tanımadan devam edecektik yaşamaya. İyi ki sevilmemiş demek bencilce olacak, iyi ki sevmiş diyerek şükredelim. Bu kitabındaki çoğu şiirleri sevdiği kadına yazdığını zaten okuyunca anlıyoruz. 77'de son kez aldı kalemi eline sevdiği kadın(Leyla Erbil)için. Başka mektup yollamadı. İkisi de başkalarının eşi olarak, parmaklarına başka alyanslar takarak devam ettiler hayata veya devam eder gibi davranarak 'yaşamak görevini' tamamladılar. Keşke o zamanlarda yaşasaymışım ve böyle içten sevilseymişim diyor insan böyle duygu yüklü şiirleri okurken. Geç tanıdım Ahmed Arif'i ama iyi ki de tanımışım geç de olsa... Bu dünyadan çok naif şairler geçti işte Ahmed Arif de onlardan biri, sevdasıyla yüreğimizde iz bırakan adam...