Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ağaç anlatabilir kendini yağmura, hiç değilse fısıldayabilir-bunu biliyorum. Kuş nasıl tarif edecek; konsa yeryüzünde av, uçsa bir ömür boynunda vebal. Ve kimim ben, düşe kalka dolaşan yorgun ruh, dolaşık gönül, som gurur? Ve kim, beni omzumdan öpüp o siyah yolculuğa çağırır?
Sayfa 45 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Ruh kirlendi, kalbimin kenarında atını durduranlar için akrep beslemekteyim.
Reklam
"Peki, sen kılıç artığının ne demek olduğunu biliyor musun?"
Evet, kılıç artığı; artık niye yaşadığını bile bilmeyen, yüzü ileriye değil, geriye, ölülerine dönük olan, yaşadıklarını kimseye anlatamayan, nasıl anlatılacağını bile bilmeyen, bundan çok uta­nan, kendisi yaşadığı için ölülerine karşı vicdan azabı içinde olan insan. Yaşayanlar arasında, yaşıyormuş gibi yapan, yaşayan­lar gibi yiyip içen, giyinip kuşanan bir ruh. Onulmaz oranda ya­ralı, rüyalaı mda sürekli şaklayan kılıçların sesini işiten, sıcaklarda keskin sırtında güneşin parladığı, kış ve karlarda ucundan birbi­rine karışmış kar ve kan damlacıklarının aktığı kılıçlar gören, kılıç seslerinin egemen olduğu bir korku tünelinde yaşayan ve mekanı hüzün olan bir ruh. * * *
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi alevden? Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu… Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse… Ey sen ki kül
Sayfa 240Kitabı okudu
Ve kimim ben, düşe kalka dolaşan yorgun ruh, dolaşık gönül, som gurur?
Geri Gelen Mektup
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan, kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu. Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse, Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse, Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o güzel gözlerinin nuru görünse..
Reklam
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi alevden? Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu... Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... Ey sen
Sayfa 239Kitabı okudu
18882'de Nietzsche depresif semptomlar ve intihar düşünceleri göstermeye başladı. Bu durum aralıklı olarak tekrar ediyordu. 1887'de Nietzsche ruh halini kalıcı bir depresyon olarak tanımladı. Bu depresif halin onun sosyal ve profesyonel yaşantısında keskin etkileri oldu. Zaman zaman Nietzsche hezeyanlarını gösteren tuhaf fikirler ifade etti. 1883'te ise kendi ruh halini ilk defa delilik olarak tarif etti ve birkaç mektupta delilikten mustarip olmaktan korktuğunu ifade etti. Hatta 1884'te görsel bir halüsinasyon yaşadığını dahi ifade etti, bunlar bolluk içinde egzotik ve fantastik çiçeklerin açarak birbiri etrafında dönüp, sürekli büyüyerek renk ve şekil değiştirmeleri şeklindeydi. Akıl sağlığı 1888 sonuna kadar ilerledi ve Turin'deki son sinir krizi ile hezeyanların onu hakimiyeti altına aldığı ve artık kendine bakamadığı noktaya geldi. Bu noktada Basel, İsviçre'de akıl hastanesine kaldırıldı.
Sayfa 36 - Scala YayıncılıkKitabı okudu
KAKTÜS AND TEKSAS
Sizinle yaşadığım her şey kıyamet, Sizinle yaşadığım her şey cinnet, Sizinle yaşadığım her şey cinayetti. Ruh kirlendi, kalbimin kenarında atını durduranlar için akrep beslemekteyim.
Sayfa 109
68 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
"Tuz bastım kalbime sakladım seni..."
Merhabalaaaar! Birhan Keskin'in 2010 yılında yayımlanan "Soğuk Kazı" şiir kitabı, modern Türk şiirinin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Kitap, 63 sayfadan oluşmakta ve 27 şiirden oluşmaktadır. Keskin, bu şiirlerde varoluş, ölüm, sevgi, yalnızlık ve yabancılaşma gibi evrensel temaları derinlemesine ele
Soğuk Kazı
Soğuk KazıBirhan Keskin · Metis · 20142,145 okunma
Reklam
Ve kimim ben, düşe kalka dolaşan Yorgun ruh, dolaşık gönül, som gurur? Ve kim, beni omzumdan öpüp o siyah Yolculuğa çağırır?
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi alevden? Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu... Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla! Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım; Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım. Gözler ki birer parçasıdır senden İlâhın, Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın, Vur şanlı silâhınla, gönül mülkü düzelsin; Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin! (...)
725 syf.
·
Puan vermedi
Mem u Zin
Derdin dördü de ruh ile candır Yarısı aşktır yarısı canandır. Melaye Cizirinin beytiyle başlamak güzel anlatır bu kitabı. Mem u zini anlamak her kürdün bir borucudur. Gerçek bir şekilde anlamak. Bu Ehmede Xaniyi anlamak ve tanımakla geçer. İçindeki kurdistani imgeleri ancak bu şekilde tam manasıyla anlayabiliriz. Yoksa bir aşk masalından öteye geçemeyiz.
Mem û Zîn
Mem û ZînEhmedê Xanî · Avesta Yayınları · 20132,201 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.