Ağaçtan Seslenen Allah da Beşerden Seslenen Kim? Kutlu yere ulaşınca orada bir ağaçtan kendisine “alemlerin rabbi olan Allah Benim”, Enelallah”. (Kasas 28/30) Bir ağaçtan ona seslenen Enelallah demiştir. Ben Allahım. Bir ağaç seslenmiştir ona. Konuşan ne sesti, ne de ağaç, konuşan bizatihi O idi. Alemlerin Rabbi idi. Neden ağaçtan
Ancak Beşeri Sıfatlardan Sıyrılan En-El Hak Der “Sonra hepiniz, gaybı da görülen âlemi de bilene döndürüleceksiniz." (Tevbe 9/94) Görülen de görülmeyen de O'na döndürülecek ise, yargılamak, suretlerden dolayı aşağılamak ya da yüceltmek niyedir? İnsanoğlu neden aşağılar, küçümser ya da yüceltir, göklere çıkarır? Egoya yenik düşer, kendini olandan farklı görür. Olan biten her şey O'ndan yansır ve tekrar O'na geri döner. Yerinden ışır, yine yerine geri döner. Nurdan nur akar ve yine Nura geri döner. Akmak, geri dönmek sadece anlayışa uygundur. Işır ve geri döner, yansır ve yine geri döner. Her şey aslına geri döner. En-el Hak manası, Hak esmasının insanda yarattığı açılımın, bilincindeki rezonansın, tüm bedenin hücrelerindeki açığa vurumun ortaya çıkışıdır. Ben Allahım değildir, ben Hak'ım. O'nun madde kainatındaki esmasının açılımıyım manasındadır. Beşeri sıfatlardan arınan ve Hak isminin mertebesine ulaşan, idrak eden tüm ruhu ve bedeni ile idrak eden ve açığa vuran kişi bunu söyleyebilir. İnsan gönlü öyle büyüktür ki, içine bütün evren sığar sözü Hz. Ali'nindir. Alemi ekber bizim içimizdedir. Alemi ekber, Ekber alemi insan gönlünde bir dürredir, incidir. İşte O inciyi bulabilen, görebilen, artık beşerlik davasmdan vazgeçer, hiçbir maddesel şey onu etkilemez, tüm beşeriyet unsurlarının dışına çıkar, her şeyi O'nun sevgisi olarak görür yani enerji alanlarını keşfeder, suretler ortadan kalkar, görünmez olur, her şey bir olur. Kaynak : En-El Hak (Hallac-ı Mansur) - Kevser Yeşiltaş
Gönül Kuşu "Kulle insanin, elzeınnahu, tairehu" (İsra13) "Bütün insanların kuşunu boynuna bağladık." Elzemnahu, Hu'ya yani O'na bağladık, bütün insanların tairehu yani insanın gönül kuşunu Hu'nun büyük gönül kuşuna bağladık. Ve her biri ten kafesinden kurtulup kanatsız uçmak ister, uçmak için çırpınır. Hu'nun kuşu,
Vahdet “Huvel vez Zahiru vel Batınu" (Hadid 57/3) “İlk ve son, görünen ve görünmeyen, her şeyi bilendir.” Zahirdir yani görünendir, görünen her şeydir. Zahiri olandır, görünen her varlıktaki varlıktır, varlıktaki bütünlüktür, varlıktaki çeşitliliktir, varlıktaki alametlerdir. Batındır yani görünmeyendir, gizli olandır. Zahiri ve Batini, her varlıkta görünen ve görünmeyendir O. İnsanoğlunun hâlâ O'nu arıyor olması ve görmek istemesi, ispat istemesi ne acı. O görünen ve görünmeyendir. O yüzden O'na hiçbir şey ne denktir, ne de ondan ayrıdır. Çünkü O'ndan başka bir hiçbir şey yoktur ki denk olsun ya da benzer olsun. O her şeydir ve hiçbir şeydir. Görünen her şeydir ve görünmeyen hiçliktir. Hiçlik zamanda sonsuz zamandaki her şey ve tüm gerçekliktir, tüm varolan ve varolmayandır. Eğer kendini boşlukta, yalnız ve çaresiz, hatta unutulmuş hissedersen, bu senin kaybındır. Çünkü insan olmanın özelliği, insan olarak neler yapabileceğinin müşahadesidir. Zorluk ve kolaylık yan yana yürür, arkaya arkaya değil, zorluk içindeysen seninledir kolaylık. Kolaylık içindeysen zorluk da seninledir. Cesaret, yardım dilenmek değil, neler yapabileceğini gösterme gayretidir. Zorlukla kolaylık beraberdir (İnşirah 94/5) Kaynak : En-El Hak (Hallac-ı Mansur) - Kevser Yeşiltaş
Allah'ın Zuhuru “O, benim içimde kendini tanıdı. O ben olarak, bedenimin ve ruhumun içinde kendini buldu ve tanıdı. Ruhum ve bedenim aşamaları geçti ve perdeler kalktı, O ben olarak benim içimde tezahür etti. O benim ve ben de O demek tamamen yanılgıdır. Gerçek küfürdür. Hiçbir zaman O, ben, ben de O olamayız. O ve yaratılanlar aynı değildir;
En-El Hak ve Kuantum Felsefesi En-el Hak demiştir Hallac-ı Mansur. 900 lü yıllarda kuantum henüz keşfedilmemiş, bilimsel çalışmalar ortaya konmamış iken, neredeyse bir söz ile kuantum felsefesinin düşünce temellerini atmıştır. Mananın özünü yıkmış, parçalamıştır. Sırları tek tek açmış, lif lif ayırmıştır. Ta ki, Einstein zamanına kadar mana
İnsan, öyle yüce bir yaratılmışlıktır ki, bu bedenimize, yaşadıklarımıza ve diğerleri diye ayırarak, hayıflanamayacak ve kıyaslanamayacak kadar tahayyül ötesidir. Bâtıni Mevlana Kevser Yeşiltaş
İçi dışı bir etmezsen “İnsan” olamazsın. “Hayvansal dürtülerle” hareket eden bir canlı olunur. Bâtıni Mevlana Kevser Yeşiltaş
Resim