"Onu sevmek, nefes almak gibidir. Gel de nefes almaktan vazgeç şimdi" demiş Mevlana. Sevmek, şansın yoksa yaşarken ruhen ölmeyi göze almaktır.
Stefan Zweig' in Satranç kitabını okudum ve beğenmişle beğenmemiş arasında kaldım. Yalnız iyi olan bir tarafı var bu yazarın; olay örgüsü kuvvetli ve okurken film izliyormuşçasına bir his
-Işığı görmeyi bilenler için, hayat her zaman gülümsemeye hazırdır.-
-Gerçek karanlık, dışınızdaki ışıksızlık değil, içinizdeki umutsuzluktur.-
-Umut:
ışıksız kaldığında, ben bu karanlıktan mutlaka kurtulacam,
bir elimde ayı diğerinde güneşi tutacam diyebilmektir.-
-düştüğünüz yerden kalkmışsanız,
kırıldığınız yerden çiçek açmışsanız;
-yılmamayı, yitmemeyi, çabalamayı öğrenmiş, karanlıktan aydınlığa çıkmışsınız demektir.
-Keyif, yaşamı ıskalamamanın ödülüdür.-
Her kadın okunmayı bekleyen bir kitaptır aslında.
Hangi türde yazıldığı bilinmez bu kitabın, zaten hangi türden okumak istersen o tadı alırsın okumayı bilirsen eğer!
Her kitabı olduğu gibi, kadının satır aralarını da iyi okuman lazım çünkü o kitaptaki asıl keyif o satır aralarındaki detaylardır.
Dokunman gerekir o eşsiz kitaba, en mahrem sayfalarını sana açar, ama istediğini verip tüm ilgini sadece o kitaba verirsen.
Ezber bozucu metinleri okumaya başladığın an kadın da kitap gibi esir alır seni, aklına ve tüm hücrelerine hükmederek hem de.
Bazı kadınlar, kitaplar gibi başyapıttır her kelimesi vurur seni derinden, her cümlesi susturuculu silah gibidir, dumanı tütmez, ateşi çıkmaz ama öldürür seni hiç acımadan...
Bir görselden, bir metin nasıl çıkar denemesi yapıldı :)
Bazı kitaplar vardır, okurken kendimizden bir parça buluruz. Hatta bazen daha da ileri gider: "Bu kadarı da olmaz, bu kitap beni anlatıyor!" deriz.
Hayatın bazı dönemlerinde öyle bir ruh haline bürünüyorum ki... İsmini veremediğim bir ruh haliydi, artık bir ismi oldu: OBLOMOVLUK.
Nazım Hikmet'i sever misiniz?
Hadi canım, nereden
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Çok alakasız olabilir ama sürekli üzüntülü,kederli,düşünceli alıntılar paylaşmaktan ziyade bugün ki mutluluğumu paylaşmayı tercih ediyorum. Çok aktif olamıyorum malum 52 yaşında bir bebeğim var,onunla ilgilenmekten aktifliğimi koruyamıyorum. Uzun bir aradan sonra küllerinden yeniden doğmuş,kanser de vermiş olduğu savaşı galibiyetle sonuçlandıran bebeğimin(annemin) bugün ki hikayesini anlatmak istiyorum🫠 aylardır rahat bir şekilde yürüyemeyen,konuşamayan,yataktan çıkamayan,hastaneye çoğu zaman tekerlekli sandalyeyle giren, yemek yerken zorlanan ve en ufak şeye ağlayan annem… Bugün rahat bir şekilde, kendi isteğiyle dışarı çıktı. Gezdik,yürüdük, bunun üstüne de keyif dondurması yaptık… anlayacağınız küllerinden yeniden doğan bir kadın oldu. Bugün dedim ki evet işte şimdi çiçeğim açtı ve bana gülümsedi. Benim için hayalden ibaret olmuştu bu durum. Evet gün sonunda biraz yoruldu ama onun adını tatlı ve aylardır beklenen güzel yorgunluk koyuyorum. Aramıza tekrardan hoş geldin canım annem…hep böyle mutlu,sağlıklı ol... Rabbim tüm hastaların,darda olanların yardımcısı olsun,iyi geceleriniz olsun.🧡
İncelemeye başlamadan önce sizinle bu kitapla ilgili çok şaşıracağınız, sıra dışı bir bilgi paylaşmak istiyorum: Dostoyevski bu kitabı kumar borcunu ödemek için sipariş üzerine sadece 25 gün........
Kızmayın hemen, küçük bir şakaydı arkadaşlar... :) Bu kitap hakkında konuşurken bu bilgiyi vermeyenleri Sibirya'ya kürek cezasına
Kızımla dışarıda top oynuyorduk. Biraz heyecanlı olsun diye okkalı bir tekmeyle topu havaya atıyordum. Aişe Hüma'da şaşırıp, heyecan yapıyor, eğleniyordu 😊
Sonra nolduysa o yükseklere giden top, bahçe şişine takılıp patlayıverdi 😅 Babasının süsü bu duruma üzülünce keyfi yerine gelsin diye topu ikiye bölüp şapka yaptım.
Hüznün, mutluluğa döndüğü o an herşeye değerdi... Mahallenin delisi gibi kafamda şu tuhaf şeyle dolaşmam umrumda bile olmadı o an, keyif bile aldım 😅
Merhaba 1k okurları!
Kitabın içeriği hakkında yazmadan önce bana kitabını imzalı olarak yolladığı için (ülke farkı olmasına rağmen)
Deniz Kılıç beye teşekkür ederim. Kitabınız bir ömür bana emanettir yazar bey.
Bazı kitaplar vardır ki her harfi bile hata olsa geçirdiği o eşsiz duygulardan dolayı defalarca okunmaya değer. İşte Efla da onlardan
Rus Edebiyatı'nın Rus Edebiyatı olmasını sağlayan, kitaplarıyla sadece kendi yaşadığı çağı değil yüzlerce yıllık bir etkiye sebebiyet veren, acılarla yoğrulmuş, hayatını sürekli maddi sıkıntılar içerisinde geçirmiş, en büyük yazarlardan biridir ##$##yazarSeolar:i123.$$#$$
Dostoyevski konusunda şunu fark ettim, maalesef ki hala Suç ve Ceza ya da Karamazov
Hellooooğğğ. Aslında inceleme yazmaktan vazgeçmiştim. Ama yapılan incelemelerin en rağbet görenleri bile (hepsi değil) vasat seviyedeydi. Kitaba dair bir şeyler yoksa inceleme diyemeyiz bence (kibarlık ediyorum, evrensel bir gerçek bu). Ya da kitabın son kısmını olduğu gibi kopyala yapıştır yapıp yüzlerce beğeni almak… Yapmayın yahu. Bu nedenle
Merhaba Kıymetli Okurlar❗
Bir buçuk yıldır sizlerle olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu uygulama okumaya daha çok motive olmama ve burada birçok kıymetli okuru tanımama vesile oldu.
📚Tüm bunların mutluluğunu yaşayarak yeni bir çekilişle size geldim.
Gavan'ı beş farklı okura hediye edecek!
Kitaplar doğrudan Kitapyurdu'ndan kargo bana ait olarak gelecek!
(Yazarımızın göndereceği kitaplar bizzat kendisinden, "İMZALI" ve kargosu ödenmiş olarak gelecek!)
❗Çekiliş Şartları:
✅Yoruma sevdiğiniz bir alıntı paylaşmanız,
✅İletiyi beğenmeniz,
✅İletiyi tekrar paylaşmanız,
✅Beni takip etmeniz. (Etmeyenler için)
‼️En çok beğeni alan ilk 20 alıntının ismini çekilişe "iki defa" yazacağım. (Birden fazla alıntıyla eşlik edebilirsiniz.)
📌Katılım için son gün "10 Temmuz Pazar". Kazananları bir hafta içinde açıklayacak ve hediyesini de "1 hafta içinde" yola çıkaracağız.
Şimdiden eşlik eden etmeyen herkese teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Sizlerle okumak, tartışmak büyük bir keyif!
Bir Eğitimci Olarak Kulağımdaki Küpeler 🙂🍒
📍Çocukların doğasında öğrenme isteği vardır; onları zorlama, sadece isteklerini uyandır!
📍 Çocuklar sevdikleri kişiden daha iyi öğrenirler, önce kendini sevdir!
📍Çocukların zihinlerine giden yol kalplerinden geçer; onlara bir şey öğretmek istiyorsan önce gönüllerini fethet!
📍Çocuklar mutlu olduklarında daha iyi öğrenirler; önce mutlu olmalarını sağla!
📍 Çocuklar keyif aldıkları dersleri daha çok severler; önce dersini keyifli hale getir!
📍Çocuklar farklı yollarla öğrenirler; öğretim tekniklerini çeşitlendir!
📍Çocuklar gergin olduklarında öğrenemezler; ortamı yumuşat!.
📍Çocuklar somurtan öğretmen istemezler; her şartta gülümse! 🙂🍒
📍Çocuklar değer görmek isterler; onlara değer ver!
📍Çocuklar görüşlerinin alınmasını isterler; onları dinle!
📍Çocuklar gözlerinin içine baklmasından etkilenirler; gözlerine bak!
#Muhammet Yılmaz