Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Keyif ve keyifsizlik, bil­ gi ve bilgisizlik, büyük ve küçük, yukarı ve aşağı hepsi aynı, ebediyet oyununda devinmek ve yer değiştirmek .
Hangisi?
Keyif ile keyifsizliğin birbirinden asla ayrılmaz şeyler olduğunu düşünelim, öyle ki insan birinin ne kadarına sahip olmak isterse ötekinin de ancak o kadarına sahip olacak... seçim sizin: mümkün olduğu kadar az keyifsizlik, kısacası acısız bir yaşam mı... yoksa o ana kadar hiç tadılmamış zevkleri tatmanın, keyifleri yaşamanın bedelini ödemeyi göze alarak mümkün olduğu kadar çok keyifsizlik mi? Eğer ilk seçeneği yeğler ve acılarınızı azaltmayı, hatta yok etmeyi isterseniz, o zaman keyif alma kapasiteniz de azalacak, hatta yok olacak.
Sayfa 264 - Nietzsche
Reklam
İsimler, tarihler değiştirilebilirdi; bir ilerleme, bir bütünlük ya da keyif yoktu. Sadece keyifsizlik vardı.
“Keyif ile keyifsizliğin birbirinden asla ayrılmaz şeyler olduğunu düşünelim, öyle ki insan birinin ne kadarına sahip olmak isterse ötekinin de ancak o kadarına sahip olacak... seçim sizin: mümkün olduğu kadar az keyifsizlik, kısacası acısız bir yaşam mı... yoksa o ana kadar hiç tadılmamış zevkleri tatmanın, keyifleri yaşamanın bedelini ödemeyi göze alarak mümkün olduğu kadar çok keyifsizlik mi? Eğer ilk seçeneği yeğler ve acılarınızı azaltmayı, hatta yok etmeyi isterseniz, o zaman keyif alma kapasiteniz de azalacak, hatta yok olacak.”
"Keyifsizlik de uyuşukluğa benzer; çünkü o da bir tür uyuşukluktur. Üstümüze böyle bir uyuşukluk çöktüğünde biraz çabalayıp kendimize oyalanacak bir şey bulduğumuzda, kolayca çalışmaya ve bundan gerçekten bir keyif almaya güç buluruz."
Keyifsizlik de uyuşukluğa benzer; çünkü o da bir tür uyuşukluktur. Üstümüze böyle bir uyuşukluk çöktüğünde birazcık çabalayıp kendimize oyalanacak bir şey bulduğumuzda, kolayca çalışmaya ve bundan gerçekten bir keyif almaya güç buluruz.
Reklam
Herakleitos: İnsanlar Acınası
MÜŞTERI: Tamam da niye ağlıyorsun seni sefil adam? Bence Demokritos'tan ziyade seninle konuşmak çok daha iyidir. HERAKLEITOS: Ağlıyorum yabancı, çünkü bence insanların durumu sadece acınmayı ve gözyaşlarını hak ediyor, mahvolmaya yazgılı olmayan bir kişi bile yok içlerinde, onlara acımamın ve üzülmemin nedeni bu. Bence şu anın hiçbir önemi yok, gelecekte olacak olan tam anla- mıyla üzüntü verici, küresel yangınlardan ve bütünün yıkımından bahsediyorum. Bütün bunlara üzülüyorum, nitekim hiçbir şey değişmez değil, aksine her şey bir κυκεών'daki gibi baskı altında. Keyif ve keyifsizlik, bilgi ve bilgisizlik, büyük ve küçük, yukarı ve aşağı hepsi aynı, ebediyet oyununda devinmek ve yer değiştirmek.
"Uykudan uyanmanın ilk anlarında ya da ilk on beş dakikasında, özellikle de her zamankinden daha erken uyanılmışsa, hepten ruhsuz olmayan herkes, sanki bilinci henüz kapalıymış, sanki kederli, uyuşuk ve elini kolunu kaldıramayacakmış gibi nahoş bir duyguya kapılır; insan hızlı hareket etmekten acizdir; düşüncelerini toparlamakta zorlanır. Fakat kahve bu doğal ve nahoş duyguyu ortadan kaldırır; ruhun ve bedenin rahatsızlığı, neredeyse anında sona erer, birden kendimize geliriz. Bütün gün çalıştıktan sonra doğal olarak kendimizi koyvermek isteriz; bedenimizde ve beynimizde hissettiğimiz bir ağırlık ve yorgunluk keyfimizi kaçırır, bizi hırçınlaştırır ve dinlenmeye, kendimizi uykunun kucağına bırakmaya zorlar. Uyku zamanının gelmesi nedeniyle hissettiğimiz bu keyifsizlik ve uyuşukluk, ruhun ve bedenin bu nahoş yorgunluğu, bu ilacımsı içeceği içer içmez kaybolur ve uykusuzluk, yapay bir canlılık, doğal olmayan bir zindelik baş gösterir."
Ağlıyorum yabancı, çünkü bence insanların durumu sadece acınmayı ve gözyaşlarını hak ediyor, mahvolmaya yazgılı olmayan bir kişi bile yok içlerinde, onlara acımamın ve üzülmemin nedeni bu. Bence şu anın hiçbir önemi yok, gelecekte olacak olan tam anlamıyla üzüntü verici, küresel yangınlardan ve bütünün yıkımından bahsediyorum. Bütün bunlara üzülüyorum, nitekim hiçbir şey değişmez değil, aksine her şey bir xuxewv'daki* gibi baskı altında. Keyif ve keyifsizlik, bilgi ve bilgisizlik, büyük ve küçük, yukarı ve aşağı hepsi aynı, ebediyet oyununda devinmek ve yer değiştirmek. *xuxewv (kukeôn): Arpa, peynir ve su veya şarabın karıştırılmasıyla yapılan bir içki.
Keyif ile keyifsizliğin birbirinden asla ayrılmaz şeyler olduğunu düşünelim, öyle ki insan birinin ne kadarına sahip olmak isterse ötekinin de ancak o kadarına sahip olacak... seçim sizin: mümkün olduğu kadar az keyifsizlik, kısacası acısız bir yaşam mı... yoksa o ana kadar hiç tadılmamış zevkleri tatmanın, keyifleri yaşamanın bedelini ödemeyi göze alarak mümkün olduğu kadar çok keyifsizlik mi? Eğer ilk seçeneği yeğler ve acılarınızı azaltmayı, hatta yok etmeyi isterseniz, o zaman keyif alma kapasiteniz de azalacak, hatta yok olacak. Bize en çok mutluluk veren şeyler büyük acılardan ayrı düşünülemiyor, en büyük keyiflerimizin kaynağında, garip bir biçimde bize en çok acı veren şeyler bulunuyordu.
Reklam
...her şey birbirine karışmış halde, keyif ve keyifsizlik, bilgelik ve cahillik, büyük ve küçük hepsi bir ve aynı, dönüp duruyorlar...
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hüzne Sahip Çıkmak
“Hepimiz koşmak zorunda değiliz, ağız dolusu gülmek zorunda değiliz, başarılı veya zengin olmak zorunda değiliz. Belki de gerçek başarı insanın kendisine, evrene veya aşkınlığa yabancılaşmamasıdır, ruhun ihtiyaçlarını önceleyen erdemli bir hayat sürebilmesidir.” Herkesin kesintisiz mutlu olmaya ya da mutluymuş gibi görünmeye şartlandığı bir çağdayız. Keyifsizlik anlarının dahi “minör depresyon” adını aldığı zamanlar. Herkesin en mutlu, en güzel, en şanslı, en başarılı ve her koşulda pozitif olmasını öğütleyen batı menşeli psikoloji anlayışının karşısında, hüznün doya doya yaşanması bile pek mümkün değil artık. Oldukça keyif alarak okuduğum bir kitaptı, akıcı, sade ve anlaşılır. Kemal Sayar, mutluluk tariflerinin peşinden koşmaya gerek olmadığını, hiçbir şeye kıymet vermeden sadece kendini değerli bilerek yaşanmayacağını anlatıyor. Çünkü hüzün bize dünyanın faniliğini, şeylerin gelip geçiciliğini öğreten görkemli bir misafirdir. “Hüzün bizi en çıplak varoluşumuzla karşılaştırır, bizi sahte bir dünyada sahici kılar.”
Hüzün Hastalığı
Hüzün HastalığıKemal Sayar · Kapı Yayınları · 20181,336 okunma
Keyifsizlik de uyuşukluğa benzer; çünkü o da bir tür uyuşukluktur. Üstümüze böyle bir uyuşukluk çöktüğünde, birazcık çabalayıp kendimize oyalanacak bir şey bulduğumuzda kolayca çalışmaya ve bunda gerçekten bir keyif almaya güç buluruz.
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.