Kahve ve çayın hakiki burjuva içecekleri olması, içmenin arkaik anlamlarından tamamen kopmuş olmalarından da bellidir. Kahve ve çay fincanları karşılıklı kaldırılmaz, fincanlar tokuşturulmaz, bir tur çay ya da kahve ısmarlanmaz. Kahve ve çay içenler birbirine içten bağlı bir topluluk değildir, tek tek bireylerden oluşan bir kümedir. Kahvehanede bir masada tek başına oturup gazete okumak son derece normaldir; klasik kahvehane oyunları bilardo ve satranç, 'ben-konsantrasyonu' gerektirir. Kısacası, meyhanedeki tüm ritüeller BİZ'le ilgilidir, kahvehanede ise merkezde BEN vardır.
Sayfa 180Kitabı okudu
Nietzsche minnettarlığın bir tür intikam olduğunu söylerken bunu kasteder: Birinden bir iyilik gördüğünde ya da bir armağan aldığında teşekkür eden kişi, manevi bir karşılık, bir armağan vermiş olur; armağanın insanın varoluşuna bulunduğu saldırıyı nötralize etmek ya da intikamını almak için bulunan bir formüldür bu.
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
Köyden kente göç denilen şey, yani çit çekme yöntemiyle (büyük toprak sahiplerinin köylülerin topraklarını elinden almasının bir başka örtmece ifadesi) köylünün yerinden yurdundan edilmesi, ispirtolu içki salgınının arka planını oluşturur. Köklerinden koparılmış kitleler kente akın eder. Korkutucu, yabancı bir dünyayla karşı karşıya gelirler. Geleneksel benlik, eski normlar ve yaşam biçimleri geçersizleşir birdenbire. Bunun sonucunda insanlar sudan çıkmış balığa döner. Bu katlanılmaz yaşamı biraz olsun unutmak için sert içkilere yüklenilir.
Sayfa 162Kitabı okudu
Sigara ve Siyaset (19.yüzyıl)
Devlet sokakta tütün içmeyi siyasi başkaldırı olarak yorumlar. "Silindir şapkanın moda olduğu dönemde kasket takanların devrimci olduklarından kuşkulanıldığı gibi, sokakta tütün içen birinin de tehlikeli bir demokrat olduğu düşünülüyordu," (Corti). Tütüne, daha doğrusu o dönemde hakim tütün içme biçimi olan puroya bunca siyasi anlam yüklenmesinin nedeni, o dönemde puro sancılarının işçi hareketinin en militan avangardı olmasıdır belki de. Bu kesim Almanya'nın ilk ve en radikal sendikasını kurar. Puronun daha sonra kapitalist girişimcinin statü sembolüne dönüş- mesi, hayatın ilginç cilvelerindendir.
Sayfa 136Kitabı okudu
19.yüzyılda kadınların sigara içmesine tepki
".. Bu minyatür George Sand'ların çoğu sigara içmekten de geri kalmıyor; hatta geçen- lerde zarif bir hanım, puro içen bir beyefendiyi sokak ortasında durdurarak purosunu yakmasını rica etmiş. Aman ne güzel! Fazla sürmez, bu kadınlar pantolon da giyer, erkekleri kamçılayarak mutfağa sürer ve çocuklarını at üstünde emzirirler! Bir de hanımlar kahvehanesi kuruluyormuş, orada kadınların durumu tartışılacakmış, purolar tüttürülecek, en yeni dergiler okunacakmış, kısacası beyler gibi davranılacakmış. Berlinli kocalar sevgili karılarını ağızlarındaki purolarla bağırlarına basınca ne de sevinirler ama! Tövbe, tövbe!" ( 19.yüzyılda bir degide yayınlanmış )
Sayfa 123Kitabı okudu
Kahve gibi tütün de uzun süre ataerkil toplumun bir simgesidir. Eskiden İngiliz kahvehanelerine adımını bile atamayan kadınların tütün içmesine de izin verilmez. Tütün içen kadın, 17.-19. yüzyıl arasındaki karikatürlere konu olmuştur. Tütün içmek 19. yüzyılda feminist hareket için yeni bir simgesel anlama kavuşur. George Sand ve Lola Montez gibi aydın kadınlar toplum içinde göstere göstere tütün içerler.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
670 öğeden 461 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.