Zandra ona sıkıca tutundu. Remy kabinin duvarlarını sarsarak kendisini ardı ardına kapıya çarparken stilettoları ayağından sallanıyordu. Zandra'nın elbisesi belinde toplanmış ve Remy'nin elleri kalçalarını kavramıştı. Remy eğildi ve alev alev bir coşkuyla dudakları buluştu. Müstehcen, ilkel bir zevkle dişleri birbirine çarpıp, dilleri birbirine dolanarak öpüştüler. Zandra birkaç saniye sonra Remy'nin inildeyerek içine boşaldığını hissetti. Zandra da aynı anda doruğa ulaşarak onun ismini haykırmamak için kendi dudağını sertçe ısırdı. Birkaç dakika birbirlerine sıkıca sarılarak keskin nefeslerinin boş tuvaletin sessizliğinde yankılanmasını dinlediler. Remy başını omzundan kaldırdığında Zandra onun suratına bir tokat patlattı. Remy şaşkınlıkla ona kaşlarını çatarak baktı. "Bu ne içindi şimdi?" "Beni endişelendirdiğin için. Abu Dabi'de olanları duydum. Doğru düzgün bir ayrıntı da vermediler; o yüzden Roderick'e ulaşmadan önce Amerikan Büyükelçili­ ğindeki bir arkadaşımı arayıp, Amerika'dan herhangi bir kayıp olmadığını teyit etmek zorunda kaldım." Zandra, Remy'nin göğsünü dürttü. "Neden dün eve geldiğinde beni aramadın?" Remy gözleri keyifle parıldayarak ona baktı. "Sence komik mi bu?" "Hayır, hanımefendi," dedi Remy toparlanarak. "Seni endişelendirmek gibi bir niyetim yoktu ama pazartesi günü nasıl ayrıldığımızı düşünürsek, benden haber almak istemeyeceğini düşündüm."
Sayfa 188
_İnsanın varlığı sırlarla kuşatılmıştır. Bizim dar bilgimiz ve tecrübemiz sınırsız denizlerde bir küçük adadır sadece. _Birçok gerçek vardır ki insanın, kendi başından geçip de kafasına dank etmedikçe, bunların tam manalarını anlaması olanaksızdır. _Bilgelik, aklın yolundan ayrılmayan, yeniliğe açık ve her türlü farklı bakış açılarına karşı
Reklam
Rüzgardan dolayı savrula savrula uçan bir poşeti izler gibi izlediler nereye takılacağımızı. İpi kopmuş bir uçurtmayı izler gibi izlediler,çakılmamızı keyifle beklerken. Durup nefeslenmek istesek ittiler, yürüsek çekiştirdiler. Anlatmak istediğimizde dinlemediler, sustuğumuzda da neden anlatmıyorsun dediler. ***
Sayfa 17 - hayykitap
Rüzğardan dolayı savrula savrula uçan bir poşeti izler gibi izlediler nereye takılacağımızı . İpi kopmuş bir uçurtmayı izler gibi izlediler , çakılmamızı keyifle beklerken . Durup neseflenmek istesek ittiler , yürüsek çekiştirdiler . Anlatmak istediğimizde dinlemediler , sustuğumuzda da neden anlatmiyorsun dediler .
Sayfa 17 - Hay kitap Mehmet ErcanKitabı okudu
Rüzgardan dolayı savrula savrula uçan bir poşeti izler gibi izlediler nereye takılacağımızı,ipi kopmuş bir uçurtmayı izler gibi izlediler,çakılmamızı keyifle beklerken.Durup nefeslenmek istesek ittiler,yürüsek çekiştirdiler.Anlatmak istediğimizde dinlemediler,sustuğumuzda da neden anlatmıyorsun dediler.
“Sosyete” gibi tuhaf bir adı olan topluluğu hayatında ilk kez görüyordu. Özel birtakım niyetlerle, düşüncelerle, merakla bu büyülü çevreye girmenin hayalini uzun zamandır kurduğu için ilk izlenimi etkilemişti onu. Çarpılmış gibiydi. Birden bütün bu insanlar bir arada olmak için doğmuşlar, Yepançinler’de bu akşam “toplantı” falan yokmuş,
Reklam
Mikrobiyotanızı üzmeyin :)
Mikroplar yalnızca bağırsağınızın içinde yaşamakla kalmaz, birçoğu bağırsağınızın iç yüzeyini üreten jilet inceliğinde bir mukus ve hücre tabakasının üzerine yerleşmişlerdir. Bu eşsiz yaşam alanında bağırsağın bağışıklık hücereleri ve içimizden gelen hisleri kodlayan sayısız hücresel alıcı ile dip dibe dururlar. Bir başka deyişle, vücudumuzdaki başlıca bilgi toplama sistemleri ile yakın temas içinde yaşarlar. Bu konum, ne kadar stresli olduğunuz veya mutlu, endişeli ya da kızgın hissettiğiniz ile ilgili sinyalleri beyniniz bağırsaklara gönderdiği sırada (siz bu duygusal durumlardan tam olarak haberdar olmasanız bile) mikropların bu sinyalleri dinlemesine olanak verir. Ancak mikroplar sadece dinlemekle kalmayıp, daha fazlasını yaparlar. Ne kadar inanılmaz görünse de bağırsaklarınızdaki mikroplar, bağırsakların beyne geri gönderdiği sinsyalleri üreterek ve module ederek (düzenleyip değiştirerek) duygularınızı ilk elden etkileyecek konumdadır. Böylece, beyinde duygu olarak başlayan şey, bağırsaklarınızı ve mikroplarınız tarafından üretilen sinyalleri etkiler ve bu sinyaller daha sonra beyinle tekrar iletişime geçerek duygusal durumu güçlendirir ve hatta bazen uzatır..
Herkes kendi dünyasını kendi bakış açısından yaşıyor ve aslında gerçekten birbirini dinlemeden koskoca saatler geçiriyoruz ve buna çok keyifli bir buluşma oldu deyip anı defterimize saklıyoruz.”
Bağırsaklardaki mikroplar & Duygudurumumuz
Mikroplar yalnızca bağırsağınızın içinde yaşamakla kalmaz, birço­ğu bağırsağınızın iç yüzeyini örten jilet inceliğinde bir mukus ve hücre tabakasının üzerine yerleşmişlerdir. Bu eşsiz yaşam alanında bağırsağın bağışıklık hücreleri ve içimizden gelen hisleri kodlayan sayısız hücresel alıcı ile dip dibe dururlar. Bir başka deyişle, vücudumuzdaki başlıca bilgi toplama sistemleri ile yakın temas içinde yaşarlar. Bu konum, ne kadar stresli olduğunuz veya mutlu, endişeli ya da kızgın hissettiğiniz ile ilgili sinyalleri beyniniz bağırsaklara gönderdiği sırada (siz bu duygusal du­rumlardan tam olarak haberdar olmasanız bile) mikropların bu sinyalleri dinlemelerine olanak verir. Ancak mikroplar sadece dinlemekle kalmayıp daha fazlasını yaparlar. Ne kadar inanılmaz görünse de bağırsaklarınız­daki mikroplar, bağırsakların beyne geri gönderdiği sinyaller üreterek ve modüle ederek (düzenleyip değiştirerek) duygularınızı ilk elden et­kileyebilecek konumdadır. Böylece, beyinde duygu olarak başlayan şey, bağırsaklarınızı ve mikroplarınız tarafından üretilen sinyalleri etkiler ve bu sinyaller daha sonra beyinle tekrar iletişime geçerek duygusal du­rumu güçlendirir ve hatta bazen uzatır.
Sayfa 29 - Paloma Yayınevi, 4.Baskı, 2017
Manastır yürüyen birliklerin tozları ve gürültüsü ile silahların gümbürtüsüyle sarsılıyordu. Yunanistan Girit'i ele geçirmişti. Türkiye savaş ilan etti ve askeri birlikler cepheye koştular. Gün büyük zorlukların ve mücadelelerin yaşandığı, savaşlar ve savaş söylentilerinin her yana yayıldığı günlerdi. Osmanlı İmparatorluğu son nefesini vermek
Reklam
Manastır yürüyen birliklerin tozları ve gürültüsü ile silahların gümbürtüsüyle sarsılıyordu. Yunanistan Girit'i ele geçirmişti. Türkiye savaş ilan etti ve askeri birlikler cepheye koştular. Gün büyük zorlukların ve mücadelelerin yaşandığı, savaşlar ve savaş söylentilerinin her yana yayıldığı günlerdi. Osmanlı İmparatorluğu son nefesini vermek
Rüzgardan dolayı savrula savrula uçan bir poşeti izler gibi izlediler nereye takılacağımızı. İpi kopmuş bir uçurtmayı izler gibi izlediler,çakılmamızı keyifle beklerken. Durup nefeslenmek istesek ittiler, yürüsek çekiştirdiler. Anlatmak istediğimizde dinlemediler, sustuğumuzda da neden anlatmıyorsun dediler.
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.