Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Stefan Zweig'in muhteşem betimlemeleri ve imgelemeleri sayesinde kitaba adını verdiği korku hissini karakterle birlikte hissedeceğiniz bir kitap. Hepimizin hayatında gerçekleşmesinden korktuğumuz şeyler vardır. Korkulan şeyin gerçekleşmesi durumunda kimimiz paramızı kaybetmekten, kimimiz sevdiklerimizi kaybetmekten, kimimiz ise itibarımızı kaybetmekten korkarız. Ya da benzer şeylerden... Fakat bu süreç boyunca korkumuz bizi öylesine ele geçirir ki tükenmek düşüncesiyle hissettiğimiz bu korku tüketiverir zaten. Bize huzuru verecek olan şey korktuğumuz şeyin gerçekleşmemiş olması değildir. Huzura erebilmek için iki seçeneğimiz vardır: Korktuğumuz şeyin gerçekleşmiş olması ya da gerçekleşme ihtimalinin bile ortadan kalkması. Bence bir şeyin gerçekleşmesi, o şeyin gerçekleşme ihtimali üzerine hissedilen korkudan daha iyidir. Kitapta da korkunun insana yaptığı işkenceyi en iyi şekilde ele almıştır yazar. Keyifle okunacak bir kitap olduğunu düşünüyorum :)
Düşünüyorum, öyleyse bir şeylere canım sıkılıyor yine..
Gökhan Özcan'ının okuduğum ilk kitabı, daha önce çeşitli alıntılarla, paylaşımlarla denk geldiğim ve bir kaç köşe yazısında bahsedilen kelimelere hayat veren yazar, Kitapta günümüz Türkçesine uygun olarak kaleme alınmış ve yazarın denemelerinden oluşan akıcı bir üslup olan kimi zaman hayatını sorgulayacağınız, kimi zaman kendinizi göreceğiniz, . çoğunlukla da yazarın ruhunuzu okşayan denemelerine katılmaktan kendinizi alamayacağınız keyifle ve bir solukta okunacak harika bir kitap, okumayı düşünenlere tavsiye ediyorum ancak sakin bir ruh haliyle okumanızı öneririm..
20. yüzyılın en iyi ressamlarından biri olarak gösterilen Kandinsky’nin hayatını, sanata dair görüşünü, müthiş zekası ve sağduyusunu anlatan bu kitap serinin diğer kitapları kadar güzel. Metinlere eşlik eden görsellerle birlikte keyifle okunacak bir kitap.
528 syf.
8/10 puan verdi
yazarın dili çok açık ve olayları olduğu gibi anlattığı için anlamak kolay ama ilk başlarda bütün olarak zihnimde toplarmakta zorlandım.
olaylar çok tanınan bir doktorun yıllarca öldüğü sanılıp hapishanede olduğuyla özgürlüğüne kavuştuktan sonra ki psikolojik sorunlar ve bir Baba kızın arasındaki kuvvetli bağla anlatmaya başlıyor, psikolojik çatışmalarla çok güzel anlatılmış bir devir. Kitapta Fransız ihtilali dönmenimdeki toplumun psikolojisini sosyal ve ekonomik durumunu çok güzel ortaya koymuştur ihtilalin temelindeki nedenleri çok güzel bir dille anlatmış. Bozulmuş bir adalet düzeni sebepsiz yere hapishanelerde ömürlerini çürütenler, idam edilenler, soylular tarafından haksızlığa uğramış yoksul bir toplum devrimin fitilini ateşliyor ve sonra bu olayın tersine dönmesi gözünü karartmış halkın bu soylulara yaptıklarını hiç saptırmadan çok güzel anlatmış. Başlarda ne kadar sıkıcı gelsede keyifle okunacak bir kitap
Üstad bu eserinde 4 farklı hikayeye yer vermiş. Hikayelerde ana unsur din ve ahlaki değerler. Özellikle kitaba ismini veren ilk hikaye ise benim çok hoşuma gitti ve gerçekten çok düşündürdü. Yazar hikâyelerinde bizlere bilmediğimiz ahlaki değerlere işaret etmiyor. Üstadın bana göre yapmak istediği şey; Hepimizin bildiği inançlarımızı da kapsayan ahlaki değerleri çok iyi hikayeleştirerek yer yer ibret almamızı, yer yer de gülümseyerek yazarı onaylamanızı istemesi. Kısa yolculuklarda yada biraz dinlenmek için keyifle okunacak bir kitap. Kitabın arka kapağını kapattığınızda. Dimağınızda bir Tolstoy lezzetinin kalacağından şüpheniz olmasın.
Onbir gizemli kısa hikayeden oluşan çabucak okunabilen 136 sayfalık bir kitap. İlk defa okuduğum ama sanıyorum fırsat buldukça okuyacağım bir kalem. Ki elimde yazara ait bir kitap daha var okunmayı bekleyen. Bazı hikayelerin sonu gizemde kalmaya devam ediyor olsa da bir kaç hikayesi ise tam da sevdiğim türdendi. Mesela Kalyonlar adlı hikayesi açıkçası beni muallakta bırakmakla beraber Bir Kapalı Oda Cinayeti son derece zekice ters köşe yapan finalle merakla okuması oldu benim için. Her bir hikaye güzeldi. Hoş vakit geçirmek için keyifle okunacak kitaplar seviyorsanız alın okuyun derim ben. Ayrıca anlatım dilinin sade, abartısız ve kolay anlaşılır olması daha bi güzel.
Kitap kendisini aylak olarak tanımlayan asıl işi komisyonculuk olan Bay C. nin yaşadıkları, düşünceleri, sorgulamaları üzerine ilerliyor. Kahramanın tam adını hiç bir zaman bilemiyoruz çünkü Bay C. ye göre bir insanı tanımak için en son ihtiyaç duyulan şey isimlerdir. Başta bir kopukluk var gibi geliyor ancak sonradan herşey anlamlı hale geliyor. Özellikle Bay C. nin söylediği, yaptığı şeyler hangi travmalara dayanıyor anlıyorsunuz. Keyifle okunacak bir kıtap...
