Selamlar. Pazar günü için bir oturuşta bitirmelik, çerezlik bir kitap arıyorken elim melankolik yazar Osamu Dazai'ye gitti. Gerek hayatı gerekse kitapları hem ilginç hem de karamsar. Kapalı bir hava gibi onu okumak...
Meteliksiz Öğrenci'de de yine o karamsar havayı buldum. Dazai isimli otuz iki yaşında bir yazar, içine sinmeyen yazısını dergiye verdikten sonra düşünceli bir hâle giriyor. Nehir kenarında yürürken nehirde sürüklenen bir genci görüyor. 'İnsan yiyen' bu nehirde yüzmemesi gerektiğini söylerken bu genç ile entelektüel bir tartışmaya giriyor. Gençlik, yetişkinlik karşılıklı konuşuluyor. Osamu Dazai onunla tartışırken aslında gençliğine özlem duyuyor, gençliğin o kibirli, umursamaz hâlini özlüyor. O yıllardaki kendini düşünerek biz okuyucuları da tartışmanın içine sokuyor.Ah, geçip giden gençlik nerede, diyerek sorguluyor hayatını..
Dazai kitapları genel olarak sade bir dille karşılıyor bizi. O yüzden yormayan, araya sıkıştırmalık yazarlardan biri benim için. Hayatı, kendisi, düşünceleri ve kitapları buhran dolu olsa da melankolik havasını seviyorum. Okumaya devam edeceğim, siz de yazarla tanışın bence. Keyifli pazarlar, keyifli okumalar..