Tehlikeli, sarp bir inişten istemeye istemeye yuvarlanıp benim istediğime gelmekten kurtulamayacak o çekingen kadına bakmak, her halini incelemek hoşuma gidiyor. Önüne dikilen uçurumdan ürkmüş, durayım diyor, ama kendini tutamıyor. Bütün emekleri, bütün ustalığı olsa olsa adımlarını küçültmeye yarayabilir; ama her attığı adımdan sonra kesinlikle bir adım daha atacaktır. Bazen tehlikeye bakmaya cesaret edemeyip gözlerini kapıyor, kendini bırakıyor, benden yardım umuyor. Çoğu zaman, yeni bir korku, çabalarını ateşlendiriyor; bütün bedenini ölüm gibi kaplayan ürperme içinde, bir atılımla geri dönmeye çabalıyor, kısacık bir yeri bin zorlukla çıkıyor, gücü kalmıyor; bir de bakıyor ki sihirli bir güç kendisini, kaçmak için boşuna çabaladığı o tehlikenin gene ta yanı başına getirivermiş. O zaman benden başka yol sorabileceği kimsesi olmadığı için, onu öylesine kesinlikle düşülecek bir uçurum önüne getirmeme sitem etmek aklından bile geçmeksizin, hiç olmazsa düşmeyi geciktireyim diye yalvarıyor.