Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
-Peki asıl mesaj neydi? İshak neyi sembolize ediyor olabilirdi? -Hayatlarımız boyunca neye tutunuruz? Neyimizi korumak adına birbirimizi kırarız? Neyimizin üstüne kıyafetler giydirip, maskeler takarız? Nedir ölesiye savunduğumuz, en değerlimiz?? Ve aynı zamanda O’ nunla aramızdaki en büyük engelimiz? -“Nefs”ti…İbrahim’ e rüyasında, Rabbi ile
Ey dünya, bakma bana öyle mağrur! Nedir bu kibir gurur? Sen de fânisin Yûnus gibi. Bilmem kaç yıllıktır ömrün; Ama sen de öleceksin bir gün.
Reklam
İnsanlar & Hayvanlar
Eğer insan ruhu mevcut nesnelere nüfuz etme yeteneğine sahip değilse, kendisinin meçhulü olan namevcutları hayal edebilme yeteneğine ve kendine gerçek fikirler oluşturup bunları içsel düzeneklerine göre yargılayabilme yetisine sahip değilse, izlenimi ancak nesnelerin hissedilir varlığından alabiliyorsa ve onların niteliğini ancak onları niteleyen dışsal semptomlara bakıp yargılayabiliyorsa, bu durumda onun idrak gücü, sempati ya da antipatinin şaşmaz yasalarının yol açtığı hareketlere göre kimi nesnelerden kaçan ya da onlara yönelen hayvanların içgüdülerinden ne daha inceliklidir, ne de daha fazla özellikli. Eğer, her şeyin bize kanıtladığı gibi, durum böyleyse, kuşkuya yer yoksa, katışıksız maddi makineler gözüyle baktıkları hayvanlar, varlık zincirinde işgal ettikleri yer nedeniyle, insan soyunda saptanan bütün yetilerle donatılmışken, insanların kendilerini iki ayrı tözden oluşmuş bir yaratık sanmalarındaki çılgınlık nedir? Biraz daha az kibir ve kendi kendine dair bir an düşünme, insanın diğer hayvanlardan fazla olarak ancak doğanın düzeninde kendi türüne uygun düşen ŞEYE* sahip olduğuna; ve bağlı olduğu varlığın kaçınılmaz özelliğinin, uyduruk yaratıcısının temelsiz varlığı hiç olmadığına, ama bu varlığın temel özelliklerinden biri olduğuna ve bu özellik olmadan kendisinin var olamayacağına inanması için yeterlidir.
Sayfa 53 - Fol, 2.Basım, Kasım 2022. *Daha büyük prefrontal korteks?
Türkler yaltaklanma, yaldızlı sözler, münafıklık, kovuculuk, yapmacık, yerme, riya, dostlarına karşı kibir, arkadaşlarına karşı fenalık, bid'at nedir bilmezler. Çeşitli fikirler onları bozmamıştır. Hile-i şer'iyye ile başkalarının malını helal saymazlar. Onların tek ayıbı ve başkalarından soğutan husus, vatanlarına karşı çok iştiyak duymaları ve zaferin sevincini, birbiri peşinden vukûunu, ganimetin tadını ve çokluğunu, sahralardaki oyunlarını, çadırlardaki gezintilerini hatırladıkları ve uzun zaman boş durmakla kahramanlıklarının boşa gitmesini, aradan uzun müddet geçmekle enerjilerinin tükenmesini istemedikleri için, muhtelif memleketlerde dolaşmayı çok sevmeleri, yağmaya ve çapulculuğa düşkünlükleridir.
Sayfa 226 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
İnsan Pazarı
gondulardan gelmişik açlık nedir bilmişik aman ağbey yaman ağbey gör bizi sabahın seherinde sıcak yataktan kopmuşuk da gelmişik bu güvenpark'a gelmişik de birikmişik bu güvenpark'ta
Kibir, sessiz bir günahtır.
Bir keresinde Allah-u Teala'nın hikmet bahşettiği bir zata soruldu. "Doğru ama aşağılık olan şey nedir? "İnsanın kendini övmesi" diye cevap verdi.
Reklam
Araplar bir örnek ahlak ile inançlarını sunabilirlerdi ama buradaki sıkıntı Türklerde zaten yüksek bir ahlakın bulunması, buna karşılık Maveraünnehr'i işgal eden Arapların hayran olacak bir fazilet sergilememelidir. Halka yapılan zulüm ve gasplar, her seferinde ihlal edilen antlaşmalar kuşkusuz Türklerin ve diğer Orta Asyalıların gözünde
Sayfa 125 - Kripto YayınlarıKitabı okudu
Bunu teyit eden çok sayıdaki örnekten biri de şudur: “Bir gün Abdullah b. Amr Resûlullah"ın yanına gelerek, “Güzel elbise giymem kibir midir?” diye sorar. Resûlullah, “Hayır.” der. Abdullah bu sefer, “Asil bir deveye binmem kibir midir?” diye sorunca Resûlullah yine, “Hayır.” cevabını verir. “Peki,” der Abdullah, “Bir yemek yapsam da insanları davet etsem, yanımda yeseler ve arkamdan yürüseler, bu kibir midir?” Allah Resûlü aynı şekilde, “Hayır.” diye cevaplar. “Öyleyse kibir nedir?” diye sorar Abdullah. Bunun üzerine Allah Resûlü şöyle buyurur: “Kibir, Hakkı hafife alman ve insanları küçük görmendir.” (MK2898 Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, III, 132)
Sayfa 520Kitabı okudu
Cihat ibadetini en iyi şekilde nasıl yerine getirebiliriz? Bunun için 9 tane "İ"yi çok iyi bileceğiz. Nedir bunlar: İnanç sahibi olmalıyız, güçlü bir imana sahip olmayan, zorluklar karşısında mücadelesini sürdüremez. İhlas sahibi olmalıyız; mevki, makam, şan, şöhret peşinde koşmamalıyız. Riyadan uzak bir şekilde Allah rızası için çalışmalıyız. İttika sahibi olmalıyız; Allah'tan başkasından korkmamalı, fikrimiz sorulduğunda çekinmeden doğruyu söylemeliyiz. İttifak içinde olmalıyız; birlikte olduğumuz arkadaşlarla ihtilafa düşmemeli ve çekişmemeliyiz. Çünkü hoşgörülü olmak kemalattandır. İyi ahlak sahibi olmalıyız; gıybet, dedikodu, haset, kibir, kin, iftira gibi hasletlerden uzak durmalı ve kulis yapmamalıyız. Bu nefse esir olmakla değil, nefsi terbiye etmekle mümkündür. İhsan sahibi olmalıyız; bize verilen görevi en güzel şekilde titizlikle yapmalıyız. İstişare ile çalışmalıyız; benim dediğim olacak diye tutturmamalıyız. İstişarede fikrimizi söylemeli, irfan sahibi olmalıyız. İrfan, "Benim düşüncem de yanlış olabilir." demekle başlar. İtaat etmeliyiz; alınan kararları yerine getirme konusunda başkana itaat etmeli, aksaklık göstermemeliyiz. İstikamet sahibi olmalı, cihat ederken İslam'ın diğer emir ve ibadetlerinin tamamına riayet ibadetlerimizi terk etmemeliyiz.
". İşte Avrupa ve Amerika'da bütün sanat dünyası eroto-maniadan mustarip bu zavallılara öykünüyor. İnançsız ve ayrıcalıklı bir yaşam sürmelerinden dolayı varlıklı sınıfların sanatı içerik olarak yoksullaştıkça yoksullaştı ve gitgide kibir, şöhret, yaşamdan duyulan iç sıkıntısı ve en önemlisi, cinsel tutkuya indirgendi..."
Reklam
Kibir ve bencillik olmadıkça nedir ki insan erdemleri?
Sayfa 142Kitabı okudu
370 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.