O kadar bıktım ve o kadar neşesizim ki; ruhumu dolduracak bir şeyin olması bir yana, muhtemelen ruhumu tatmin edebilecek bir şey bile düşünemiyorum- ne yazık ki, gökyüzünden gelecek inayeti bile. (Temmuz 1840 III A 54)
Kierkegaard ilk görüşte âşık olduğu ve ilişkilerinin üç seneyi devirmesinin ardından 1840 yılında evlenme teklif ettiği Regine'nin aşkının, onu sağalttığını ve özgürleştirdiğini hissediyordu. "Regine'm!" diye başlayan mektuplarının birinde, "Beni, mutlu ya da üzgün olsam da hep seveceğine inandırdığın her an, ruhumu Araf'tan kurtardığını bilmeni isterim," diye yazmıştı.
Reklam
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
1840'lardan sonraki hemen tüm büyük kuramsal sistemlere kaynaklık eden Hegel felsefesinin etkisi, başlıca, sistemin bir yadsıması olarak Kierkegaard'da, sisteme bir tepki ola- rak Nietzsche'de ve hem sisteme bir geçiş hem de sistemin bir değiştirilişi olarak Karl Marx'da görülür.
Sayfa 39 - Say yayınlarıKitabı okudu
Danimarkalı filozof Soren Kierkegaard'ın 1840'larda yazdığı Ölümcül Hastalık; Umutsuzluk adlı kitabının girişinde şu sözler var: "Tanrım, işe yaramaz şeyleri görmemize engel ol ve Sen'in tüm gerçeğini görmek için her şeyi gören gözler ver." Bu her şeyi gören gözler, hastalığa isyan etmek yerine, hastalığın içindeki mesaji görebildiğinde, hastalığı sağlığa çevirebilmenin esas adımı atılmış oluyor.
. Temmuz 1840 Kaçak güzelliğinle sana selam olsun yüce tabiat. İstediğim sen değilsin, senin hatıran. ...
Reklam
976 syf.
·
Puan vermedi
Spoi bulundurur, inceleme sayılmaz.
"söz alır söz satarız, kattığımız yalan bizim" Nasıl bir hayat sürmeliyiz? sorusunu etik, estetik ve dini üslubtan tartışmaya açan bir düşünür.(kitaptan: "Şu hayatta nasıl varolmalı?' Sorusu mütamadiyen aklını kurcalıyordu. Bu soru onun için sadece entellektüel ya da pragmatik  bir dert değildi; ruhani bir yükümlülüktü."
Ya / Ya Da
Ya / Ya DaSoren Kierkegaard · Alfa Yayınları · 2020219 okunma
Kierkegaard, 1840
"Birey herşeyin üzerine çıkıp aşağı baktığında, sonunda yükseklere çıkar ve bu yükseklikten kendisini kendi hiçliğinde görür."
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.