Gözümün nuru namaz.. Kıl beni ey namaz.. İnsan kıl beni.. Doğru kıl.. Duru kıl.. Diri kıl.. İnsan kıl bu bedeni..
Ne kadar güzel anlatmış, inceliklerle işlemiş kelimeleri, zaten O’na yaklaştıracak Ol’an nasıl kötü anlatılabilir ki. Olsa olsa eksik olabilir. Anlatmakla anlatılmaz çünkü. Benim dönüşüm hikayemde namazla başlamıştı. Bu yüzden okurken çok etkilendim. Hani ilk abdestle başlıyor ya namaz. İlk o zor geliyor insana, sonra her vakit almak. Sabahları sıcacık yatağından kalkmak mesela. Namaz sanki sadece kendi evinde kılınırmış gibi dışarda olunca unutulanmış. Namaza başladığımda öğrenmiştim avm’lerde mescit olduğunu, hiç ihtiyaç duymamışım, hiç dikkatimi çekmemiş ondan önce. Namazlarımı düzene oturttuktan sonra dışarda dikkatimi ilk çeken mescitler olmaya başlamıştı. Abdest almak zor gelmesin diye makyajı bırakmıştım önce. Kazaya bırakmaya alışmayayım diye her neredeysem vaktinde kılmaya çalışmıştım. Sabahları kalkabileyim diye dualar edip yatmıştım. Dilimi, gözümü, kulağımı, düşüncemi, bedenimi muhafaza etmeye başlamıştım. Namaz kıldıkça Allah’a nasıl yaklaştığımı hissetmiştim. Beni çağırdığı ve kabul ettiği için şükretmiştim. İmkânları zorladığımda kıldığım namazlardan aldığım lezzeti hiçbir şeyden alamadım henüz. Hani o nefsimize çok ağır gelipte yine dinlemeyip nefsimizi yendiğimiz zamanlar. Kıldığımız namazın bizi değiştirip dönüştürmesi gerektiğini düşünüyorum. Şimdi çok şükürki 5 vaktin üzerine birşeyler koymak gerektiğini fark ediyorum sadece. Nasıl anlatılır ki namaz.. Okuyun bi nebze yüreğinizi hafifletir belki.. Belki bi nebze olsa harekete geçirir sizi..