1900 lü yılların başında yayınlanmış olan bu kitap, Fransız yazarın o dönemdeki Fransız halkının yaşadığı sorunları temel alarak, bu sorunların hepsini tembellik ve iradeyle alakalı zeminlere oturtup, çözümüne ilişkin tezler sunmuştur. Kitabı okurken en çok içerlediğim nokta ise 1900 lü yılların Fransa'sında var olan yozlaşmaların, günümüz
SİZE YARDIMCI OLABİLECEK BAZI SOSYAL KURALLAR:
1. Bir kişiyi telefonla iki defadan fazla aramayın.
Çağrınızı yanıtlamazlarsa, ilgilenmeleri gereken önemli bir şeyler olduğunu varsayın.
2. Ödünç aldığınız parayı, diğer kişi size ödünç verdiğini hatırlamadan önce iade edin. Bu sizin dürüstlüğünüzü ve karakterinizi gösterir.
Aynı şey para
*Bu yazı biraz benim hakkımda olacak. Belki de biraz sizin hakkınızda olur.
6 aylıkken konuşmaya, 9 aylıkken yürümeye, 3 yaşındayken okumaya başlayan bir bebektim. Ailem bu çocukta normal olmayan bir şeyler var diyerek beni İstanbul’da bazı yerlere götürdü ve oralarda değişik testlere tâbi tutuldum. Bu testler sonucunda gelen IQ seviyem
Abur cubur alışkanlığınıza son vermek istemenize rağmen kendinizi bir kurabiye daha alırken yakalarsanız yüksek sesle, "Bu kurabiyeyi yemek üzereyim ama ona ihtiyacım yok. Onu yemek bana kilo aldıracak ve sağlığıma zarar verecek," deyin.
"Bilim, bir bilgi bütünlüğünden çok bir düşünme biçimidir. Amacı Dünya'nın nasıl işlediğini bulmak, olası düzenekleri araştırmak, tüm maddenin yapı taşı olabilecek atomaltı parçacıklardan yaşayan organizmalara, sosyal insan toplumuna
ve oradan da evrenin tamamına değin her şeyin birbiriyle nasıl bağlantılandığını derinlemesine
Eleştiri yapmak nedir?
Kusur söylemek nedir?
Açık sözlü olmanın sınırı nedir?
Birbirlerine benzer şeyler midir?
Gerekli mi gereksiz midir? Toplumun bunlarla karşılaşınca tepkileri nelerdir?
Gelin hep beraber cevapları çözelim: Eleştiriden başlayayım. Evet, eleştiri! Bizler neden eleştirilmeyi hakaret sayar övülmeyi bir iltifat olarak biliriz!?
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
1000. takipçime bir hediye vermek istiyorum. aslında kitap hediye etmeyi düşündüm ama biraz gerçekçi düşünürsek bir kilo kavurmalık etin bir kitaptan daha iyi olacağına karar verdim. kabul edelim ki çoğumuz doğru düzgün et yiyemiyoruz. 1000. takipçime 1 kg kavurmalık et hediye edeceğim.
Bu kitabı çok beğendim ve şimdiye kadar kitaptan anladığım kilit meseleleri bu incelemede paylaşmak istedim.
Öncelikle bilmemiz gereken alışkanlıklar tamamen ortadan kaldırılamıyor, bunun yerine bir başka alışkanlıkla değiştirmek icap ediyor. Alışkanlık üç temel unsuru barındırmakta: İşaret, rutin, ödül.
Eğer işaret ve ödülü aynı tutup kurtulmak
1- Bu ayda telefon, tablet vs.deki oyunlarınızı, müzik vs uygulamalarınızı, kısaca bağımlı olduğunuz her türlü uygulamayı kaldırın. Youtube mevzusunu unutun. Film izlemelerinizi bırakın.
2- Çocuklar, eğer anne-babalarınız size tablet, telefon vs verirlerse, bilin ki güzel Ramazan geçirmek istiyorsanız hepsini silmeniz gerekecek. Ömür boyu değil,
Bu aralar okuyasım yok. Bu aralar dediğim, çarşambadan beri. Aslında yeni öykücülerdi gözüme kestirdiklerim, yerlilerden, okur, anasını ağlatır, en az 10 öykü kitabı bitiririm niyetindeydim. Olmadı.
Bodrum'daydık. Senesini unuttum. Keçiboynuzu alırım niyetine köylülerin kurduğu pazara gitmiştim. Zelo, kızım, daha 5 yaşında bile yoktu. Terlemiş