Sıvas, mandayı kabul etmedi fakat,
«Hey gidi deli gönlüm,»
dedi,
«Akıllı, umutlu, sabırlı deli gönlüm,
ya İSTİKLAL, ya ölüm!»
dedi.
Kambur Kerim de böyle dedi aynen.
Adapazarlıydı Kambur Kerim.
Seferberlikte ölen
yazmak, bir anlamda buluşmakmış. Aynı sıkıntıları,
aynı endişeleri, aynı umutları paylaşanların buluşması, zaman-
ları farklı olsa dahi...
7
Fakat guguklu saat misali, sunulan her fırsatta konuşmaya kalk-
mak, bu devrin müzmin hastalıklarından biridir.
15
"Dilinizin sınırları, dünyanızın sınırlarıdır ... "
Ludwig
ve İslam inancı üzerine yaptığım konuşmalar, yazdığım ya-
zılar re katıldığım televizyon programları sonrasında çoğu olumlu
olmak üzere birçok tepki alıyorum. Geri dönüşlerin önemli bir kıs-
mında bazı temel kafa karışıklıklarını yansıtan itirazlar var. Ge-
nel bir cevap olsun diye onlardan önemli bulduklarımın bazılarını
burada sizlerle
Ve işte özgürlük, uzamın egemenliği, eylem, devinim, düzen ve düzensizlik yaratma olanağı. Bu sırada evren açılır, yıldızlar giderek uzaklaşırlar, bilardo topları gibi kenarlara doğru koşarlar. Bütün bunları yapan biri var mıydı, yoksa her şey bir çığın gücüyle kendiliğinden mi oldu?
Şöyle deniyor: Maddenin kendi yasaları vardı, o ısıda, o
Büyük bir keyifle okuduğum ve yine her zamanki gibi geç kaldığımı düşündüğüm bir kitaptı. Aslında uzun zamandır okuma niyetindeydim ama gel gör ki araya hep başka başka kitaplar giriyor işte. O kadar çoklar ki! Lanet olası federaller :) Kitabı okurken zihnimin beyaz perdesinde kah bir yeşilçam filmini kah bir Hollywood filmini oynattım. Irgatlık,
Dalgaların Sesi bu güzel İse Körfezin de geçiyor.Ben bu yaz “Denizini Yitiren Denizci”adlı kitabını da okumuştum.Dalgaların sesi bir gece de bitti.Dili o kadar akıcı ve merak uyandıran bir üslupta ki..Bu kitabın teması ilk aşk ile başlayarak bir gencin yetişkinliğe geçtiği süreçteki kişilik oluşumundan bahsediyor.Burada kim olduğunuzdan çok hakikatli ve adaletli olmanın önemi anlatılıyor.Mişima beni aslında “Denizini Yitiren Denizci” de oldukça etkiledi.Bir insan yada hayvan olarak çıplaklığının gözümüzle gördüğümüz değil,o eti kesip derisini sıyırarak içinden çıkan kemik ve kas parçası ile çıplaklığa kavuştuğunu anlatmakta.İki kitapta da çıplaklık gözler önünende.Ama kime göre çıplaklık ve neye göre.Sizin gözünüzle göremediğiniz içimizi sarıp sarmalayan deri ile gizlenen şeye bakışınızı okuyoruz.Ben intihar etmeden önce yazdığı Bereket Denizi dörtlemesini oldukça merak ediyorum ve biran önce okumaya niyetliyim.Çünkü hayal ile gerçeğin iç içe geçtiği ve Japon toplumun yansıtan öğeleri bilinç akışı ile yollarını ve tapınaklarını çıkmak istiyorum.
Dalgaların SesiYukio Mişima · Can Yayınları · 20221,620 okunma
EVRİM YANILGISI (2)
1.YANILGI: Varlıkları basit ve tesadüfi görmek.
DÜZELTME: Evrim sitelerini taradım. Hemen hepsinde insanı, diğer hayvanları basit görmekteler. Hücre nedir, çok da büyütmemek gerekir, demektedirler. Bu şekilde kendi kendine tesadüfen bir kainatın, insan ve varlıkların oluştuğunu iddia etmektedirler. Halbuki insan ve diğer
Bir keresinde bir arkadaşımla birlikte "iyi ve faydalı insan" olmayı denedik. Demokrasi ve Özgürlük, İnsan, Hayvan ve Bitki Hakları, Fırsat Eşitliği, Tabiata ve Kimliğe Saygı, Sosyal Platformlarda İyilerin Yanında Olma... gibi 'şeyler' vardı. Gizemli ve kötü şeyler olduğunu düşünüyorduk, ülkenin durumuna baktığımda, zaten kim aksini düşünebilirdi ki? (fs)