Mobbing Bank Diyor ki;
Kuklalar Arasında ki Kör Dövüş Kuklacı ile savaşan bir tek Mustafa Kemal Atatürk'ü tanıdı dünya ve insanlık. Gerisi kuklacı lehine kuklalar arası dövüşten ibaret. Kuklacı ile savaşalım diyen çok az olduğu için fırsat büyük. Kuklalar iplerinin oynatıldığı kadar hareket edebilirler. Kukla yaratanlar ve kukla oynatanlar farkını
Reklam
" Kim istemez ki bir fikrin ince gülü olmayı...🖤"
'insanların büyük çoğunluğu yüzmeyi öğrenmeden yüzmek istemez.' ne anlamlı bir söz değil mi? Yüzmek istememeleri doğal, çünkü karada yaşamak için yaratılmışlar, suda değil. Ve düşünmek istememeleri de doğal, çünkü yaşamak için yaratılmışlar, düşünmek için değil! Evet, kim düşünürse, kim düşünmeyi kendisi için temel uğraş yaparsa, bunda ileri bir noktaya ulaşabilir; ne var ki, karayla suyu değiş tokuş etmiştir böyle biri ve bir gün gelir suda boğulur.'
1 soru 1 cevap
Beni bu bunalımdan kim kurtaracak? Vakit gece yarısını geçti. Pencerem açık. Uzaklardan hüzün dolu bir şarkı sesi geliyor. İçimde tanımlanamaz bir daralma var. Bir el kalbimi sıkıyor sanki. Ruhum kabına sığmıyor bu gece. Oda, ev, şehir, dünya, evren dar geliyor bana. Bir yolculuk etmek, buralardan, kendimden, her şeyden uzaklaşmak, bir yerlere
Harika
İnsanların büyük çoğunluğu yüzmeyi öğrenmeden yüzmek istemez. Ne anlamlı bir söz değil mi? Yüzmek istememeleri doğal çünkü karada yaşamak için yaratılmışlar, suda değil. Ve düşünmek istememeleri de doğal çünkü yaşamak için yaratılmışlar düşünmek için değil! Evet, kim düşünürse, kim düşünmeyi kendisi için temel uğraş yaparsa, bunda ileri bir noktaya ulaşabilir; ne var ki, karayla suyu değiş tokuş etmiştir böyle biri ve bir gün gelir suda boğulur.
Sayfa 18
Reklam
Ubeyy b. Ka’b’dan şöyle dediği rivayete edilmiştir: “Aman yoldan ve sünnetten ayrılmayın! Zira yol ve sünnet üzere olup da Rahmân’ı anan ve Allah korkusundan gözleri yaşaran hiçbir kul yoktur ki ateş ona dokunsun. Yol ve sünnet üzere olup da Rahman’ı anan ve Allah korkusundan derisi ürperen hiçbir kul yoktur ki durumu şu ağacın durumuna benzemesin: Bu ağacın yaprakları kurumuştur. Bu hâldeyken ona bir rüzgar esmiş ve yaprakları ondan dökülmüştür. İşte o kimsenin günahları da yapraklarının bu ağaçtan döküldüğü gibi dökülür. Yol ve sünnet üzere orta yollu olmak yola ve sünnete muhalefet içinde çok ibadet etmekten hayırlıdır.” … Kim İslâm’dan başka bir din ararsa bu ondan asla kabul edilmeyecektir. O ahirette de hüsrana uğrayanlardan olacaktır. (Ali İmran-85) … Ve bu benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun (başka) yollara uymayın. Sonra sizi O’nun yolundan ayırır. (En’am-153) Mücâhid “ Yollar bidatler ve şüphelerdir” demiştir. …el- Buharî, Ebû Hureyre (ra)’tan şöyle dediği rivayete etmiştir: Rasulullah (sav) “ İstemeyenler hariç ümmetimin tamamı cennete girecektir” buyurdu. Bunun üzerine “ Kim istemez ki?” dendi. Rasulullah “ kim bana itaat ederse cennete girer. Bana karşı gelen ise ( cennete girmeyi) istememiştir.” buyurdu.
İslam'ın Fazileti ve İman'ın Asılları
İslam'ın Fazileti ve İman'ın Asılları
496 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Ne ölünüzü ne de dirinizi bir daha görmek istemiyorum. Yaşattiklarınızı yasamadan ölmemenizi dilerim." Herkese selamlarYazarın daha evvel yayınlanmış olan #karanlıkaşk serisinin yeniden kurgulanmış ve isimlendirilmis olan ilk kitabi #kelebeketkisi ni okudum ve hemen geldim. Betimlemesi ve iç sesleri bol olan bu kitap, bir insanin
Kelebek Etkisi
Kelebek EtkisiTuğçe Aksal Karaoğlan · Parola Yayınları · 202431 okunma
479 syf.
·
Puan vermedi
okuduğum en iyi psikolojik romanlarda ilk 5'in içine mutlaka girecek bir kitaptı. Oğuz atay'ın eşsiz eseri... hikmet benol'un iç sorguları şeklinde hüsamettin albay(ım) la diyologları ve monologları şeklinde seyreden bir eser. Kitapta beni derinden etkileyen çok fazla yer oldu. Altını çizdiğim, deftere not ettiğim sayfalarca alıntı oldu. Ama en beni en çok etikeyen alıntıları buraya da eklemem istiyorum belki bu alıntılardan etkilenip kitabı okumaya karar veren kişilere vesile olurum sev-mek! sadece bir eylemden ibaret midir yani? bu eylemin geçtiği bir cümlenin öznesi olamaz mıyım ben de? kalsın, onu da istemiyorum. susmak istiyorum. ölmek öyle yakın ki halime. hayatla dalga geçer gibiyim. sanırım ben düze çıkmayı başaramayanlardanım. ölmek başlı başına asil bir eylem nasılsa. zamana karşı bir duruş, bir baş kaldırış, gülüşlere karşı bir haykırış. her şeye rağmen bir çekip gitme hali. gidiyorum, susuyorum o halde ben de. sahi kalsam, anlatmamı istemez miydiniz? pekala. siz bilirsiniz. zaten, “kelimeler… kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor.” fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım? “yok.” peki albayım. ben de susarım o zaman. gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? sorarım size: “nasıl?” kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan, bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. küçük oyunlar istemiyorum albayım.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,8bin okunma
Peki insana neden sormaz Yaratıcı yaratılmak ister misin istemez misin, diye
Bu varoluşa bir isyan sorusu, bu isyan hali iki õnemli sorun barındırıyor kanaatimce Doktor. Birincisi, insan yoksa, bir hiçse ona var olmak isteyip istemediği nasıl sorulacak? Yok olan bir şeye soru sorulamaz. Yok olan bir şey ancak var edilir, var kılınır. Hastan y eksi 3 yılında bir embriyo bile değildi; sadece Yaratıcının (lminde, ilim cinsinden bir varlığı vardı. Yok olduğu için, var olmak nedir bilmiyordu. Yoktu ve var olmak gibi bir niyeti de yoktu. Sonra bir gün anne babasının cinsel birleşmesinin ardından yaratıldı. Varoluşunu annesine de, babasına da borçlu değildi. Anne ve babası, her kim iseler, sadece buna vesile oldular. Kısacası var edilip edilmeyeceğini sormak için önce onu var etmek gerekir. O zaman da insan za ten var olmuş olur ve bu soru gereksizleşir. İkincisi, bu sorunun altında yatan saik, benliğin Yaratıcı kar- şısında kendi varoluş konumunu ayarlayamamasıdır. Yok ve hiç iken insana varoluş imkânı tanınması, tüm sahip oldukla- rının Yaratıcı tarafından verildiğini, sunulduğunu gösterir. Yani insan mutlak ācizlik, mutlak fakirlik, noksanlık ve mutlak ek- siklik mertebesindedir. Varoluş kimliği hiçlik olan bir insanın, kendisine varoluş imkânı tanıyan Mutlak Varlığa 'Beni neden yarattın, yaratırken bana mı sordun?' demesi bir sınır sorunu- dur. Mutlak Varlık, varoluş kimliği hiç olan bir şeye, 'Seni var etmek istiyorum, ne dersin?' diye niye sorsun ki? Böyle bir so- runun sorulması gerektiğine hakkı varmış gibi iddia etmek, Yaratıcı karşısında bir konum elde etme çabası, Yaratıcıyı bir nevi hesaba çekme girişimidir ve ciddi bir sınır ihlalidir."
Sayfa 234Kitabı okudu
Reklam
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitap hakkında söylemek istediğim çok şey var. Öncelikle yazara teşekkür etmek istiyorum. Uzun zamandır hiçbir kitap içimi bu kadar ısıtmamıştı. Zaten onun da amaçlarından biri buydu, kilometrelerce öteden yazılan bir kitabın kalbimizde varlığını hissettirmesi. Karakterler kitabın sonunda huzura kavuştuğu için mutluyum, benim de içim huzurla
Londra'dan Sevgilerle
Londra'dan SevgilerleSarah Jio · Epsilon Yayınevi · 20221,436 okunma
472 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
The Reckoners Serisi inceleme
Yazarın tüm kitaplarını okuyan biri olarak yapıyorum bu incelemeyi. Serinin diğer iki kitabi olan Firefight ve Calamity kitaplarını da okuduktan sonra seri genel düşüncemi paylaşmak istedim. Serinin adı The Reckoners olarak geçiyor. Genelde Brandon Sanderson'nu iki büyük serisiyle tanımış olabilirsiniz. Sisyoylu ve Fırtınaışığı arşivi serileri. İki seri de Cosmer evreninde geçen oldukça detaylı ve üzerine tabiri ricayetse okurken kafa yorulacak seriler. Ama bu seri Cosmerde geçmiyor. Bizim dünyamızda geçen bir seri. Kitap tam Lise yıllarında okunması gereken kitaplardan :) Ama o kadar akıcı ki, elinize aldıktan sonra geri bırakamayacağınız türden bir seri. Tüm seriyi ana karakterimiz olan David Charleston'nun gözünden olayları yaşayarak okuyoruz. Her ne kadar tam lise yıllarında okumalık bir kitap demiş olsamda, yaşınız kaç olursa olsun bu kitap okurken kafanızı dağıtmanızı sağlayacak. Karakter gelişimleri oldukça başarılı. Özellikle hayatım da problemlerin yoğun olduğu bir dönemde odaklanma sorunu yaşamadan beni içine çekebilen bir seriydi. Anlatım dili basit ama etkili. Kim dertleriyle mücadele etmek için yanında Jonathan Phaedrus gibi bir akıl hocası istemez ki. :) Özellikle Fantastik bilim kurgudan hoşlanıyor ama okurken odaklanma problemi yaşıyorsanız bu seriye bir şans vermenizi öneririm.
Steelheart
SteelheartBrandon Sanderson · DEX Kitap · 2014453 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.