Bazen sanki tüm hayatım işlemediğim suçlara karşı kendimi savunarak geçmiş gibi geliyor.
Sevgisizlik
"Annenizin sizin hayatınızı sona erdirmek için kendi hayatını tehlikeye attığını öğrenmenin hiçbir iyi yanı yok ki.(...) Ama neden beni istemiyor? Ne hatam oldu? Beni hiç sevdi mi? (...) Bazen hiçbir şey bilmemek çok daha iyi oluyor. Sanırım hayatımı özetleyen asıl konu bu olabilir..."
Sayfa 27 - HyperionKitabı okudu
yalancı
" Kim bilir kaç masum insan göz ardı edilemeyecek kadar çok kanıt yüzünden hapse girmiştir.Her şeyi inkar etmeye başlamadan önce ne kadar dayamıştım? Geri dönüp bakınca ve bunları düşününce sinirleniyordum. Neden durumumu daha önceden anlayanlar olmamıştı? Neden bir yalancı olduğumu varsayıp bana sırtlarını dönmüşlerdi?"
Sayfa 239 - HyperionKitabı okudu
...kendisi için neyin iyi olduğunu değil, insanların ne düşündüğünü umursuyordu.
Sayfa 180Kitabı okudu
Daha önceden kabullendiğin şeyler artık beni çileden çıkarıyordu.
Sayfa 158Kitabı okudu
Türkçenin Türkçe olduğu günler :)
Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyetinin ve onun merkezini teşkil eden Fransız kültürünün taşıyıcısı olan kentsoylunun (bourgeois) bütün çabası kendini hor görüp küçümseyen soylunun (noble) âdetini, âdâbını taklittir. Alçaltıcı gülünçlüklere varan bu taklit marazını bize en güzel yansitan da tiyatro yazarı Jean-Baptiste Poquelin Molièredir
(1622 - 1673). Onun güldürü şaheseri "Le Bourgeois Gentilhomme" dilimize Türkçenin Türkçe olduğu günlerde bir dehâ nişânı sayılabilecek "Kibarlık Budalası" başlığıyla kazandırılmıştır.¹
1: Bugünlerde tercüme edileydi, kim bilir ne şekîl başlık kondururlardı; "Kentsoylu İnceliğini Öykünen Kişi" gibi, bir garabet!
Sayfa 295Kitabı okudu
Annen için ağlaman güçsüz olduğunu göstermez. Ayrıca kim acıya zaman limiti koymuş ki? Bir sabah kalkıp her şeyin biteceğini mi sanıyordun? Bu hiçbir zaman olmayacak tatlım. Sevdiğin birini kaybetmek böyle bir şey değil.
Sayfa 192 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
