Çürümeye bırakılmış bir nesiliz biz...
Sahi kimdik biz? Orta Asya steplerinden gelip, bu toprakların uygarlık kurmuş haklarıyla karışarak yeni bir imparatorluk urmuş bir milletin kendini kaybetmiş çocukları... Kendini kaybetmiş... Şu kaybettiğimiz kendimiz neydi acaba? Irkımız mı? Dinimiz mi? Onurumuz mu? Aklımız mı? Hafızamız mı? Toplumsal psikojenik füg.. Bir toplumun geçici olarak hafıza kaybı... Geçici olduğundan pek emin değildim ama bir hafıza kaybımız olduğumuz muhakkaktı. Çünkü her gelen hükümdar, her gelen iktidar, tarihi kendi çıkarına göre yenden yazıyordu. Çıkarlara göre yazılan tarihin gerçeklerle hiçbir ilgisi yoktu.
EVERST-1074
Sahi kimdik biz? Orta Asya steplerinden gelip, bu toprakların uygarlıklar kur­muş halklarıyla kaynaşarak yeni bir imparatorluk kurmuş bir milletin kendini kaybetmiş çocukları... Kendini kaybetmiş... Şu kaybettiğimiz kendimiz neydi acaba? Irkımız mı? Dinimiz mi? Onurumuz mu? Aklımız mı? Hafızamız mı?
Reklam
Sahi kimdik biz? Orta asya steplerinden gelip bu toprakların uygarlıklar kurmuş halklarıyla karışarak yeni bir imparatorluk kurmuş bir milletin kendini kaybetmiş çocukları…
Sahi kimdik biz? Orta Asya steplerinden gelip, bu toprakların uygarlıklar kurmuş halklarıyla karışarak yeni bir imparatorluk kurmuş bir milletin kendini kaybetmiş çocukları... Kendini kaybetmiş...
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde.. kaç kilo çekerdi yalnızlık.. kaç kere ezildim altında.. yaz yağmurlarının.. belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları.. her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk.. hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize..
Çocukluğumu özledim,
Biz çocukken çiçekli kırlardık, Biz çocukken Rengarenk düş kanatlı kuşlardık… Biz her mevsim yazdık Hep aşk, hep sevdaydık… Her gün döndü dünya Kimdik kim olduk… Bir kırık ayna tuttu zaman Pişmanlık ve özlemdi geriye elimzde kalan Ve ben kaybettiklerimin arasında en çok çocukluğumu özledim...
Ahmet Altan
Ahmet Altan
Reklam
Biz! Biz kimdik? Ancak kendim hakkında bazı şeyler söyleyebilirim:
Bitikilerden pek anlamam; ekip biçtiğim tek şey hüzündür. Hüzün yetiştiren bir bahçıvanım ben. Üstelik de kasvetli bir zihnim var. Bu da baktığım her şeyi koyultuyor... Anlaşılan belleğim kavgayı yitirdi, unutmaya karşı koymaktan vazgeçti. Oysa bellek cesarettir. Artık korkağın tekiyim. Korkak mı kimdir? Aklın sınırlarını aşmayan kişi...
Kimdik Biz?
“Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.”
Sayfa 69
Hepimiz biraz palyaço oluruz bâzen..
… umursamıyorum yılgınlığımı filan çünkü sessizce yaşanmalı her şey, bir devrim sessizce olmalı meselâ ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun. hem bir palyaço neden yalan söylesin ki ben palyaço olsaydım söylemezdim
592 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
56 günde okudu
Legolari istediğimiz zaman değişip dönüşebileceğini söylerken burdan bahsettigi şey basit bir oyuncak değildi tabii ki.Fikirlerinde legolar gibi değişip dönüşebileceğini yenilenebilir olduğundan bahsediyor tâbi bunu çıkartmak için biraz düşünmek lazım.Yazarin şöyle bir cümlesi var."Bizde annemizden ve babamızdan kalan legolar yaşıyoruz ".Onlarin fikirlerini düşüncelerini benimsiyoruz.Yazar yaptığımız şeyleri biz istediğimiz için mi yapıyoruz ,ya da biri bizden bunu istediği için mi yapıyoruz.İlk soruda dediği gibi kimdik biz gerçekten yaptığımız şeyleri biz istediğimiz için mi yoksa başkaları istediği için mi yapmıştık Kadere inanır mısın? Evet Ortaöğretim ve lise çağı için uygun bir kitap freudlu kısıma sansür uygularlarsa küçük cocuklarda okuyabilirler.Felsefe, psikoloji, sosyoloji, ilahiyat,big bang teorisinden ve Dünya ve içindekileri anlatan her şeyden bahseden, kitap içinde bir kitap olan okumak için başına oturduğunuz da kalkmak istemeyeceğiniz türden bir kitap.Aile kütüphanesine girebilir.
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036,5bin okunma
Reklam
palyaço
Kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde ? Kaç kilo çekerdi yalnızlık ? Kaç kere ezildim altında, Yaz yağmurlarının ? Belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları. Her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk. Hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize.
164 syf.
·
Puan vermedi
Hiçliğin ortasında buluruz kendimizi bazı zamanlarda.. Biz kimdik, neydik, ne ile uğraşırdık.. Habil 29 yaşındadır ve bu yaşına kadar para kazanmanın ne demek olduğunu bilmez, düşünmez bile.. Yazarlık ve çok sevdiği şiirleri aşık olduğu edebiyat dışında bir iş ile uğraşmamıştır. Kafede gördüğü ve gizliden gizliye ilgi duyduğu Aysuna açılamayacak kadar da içinde yaşar duygularını.. Birgün babasının yakın arkadaşı onlara babasının zor durumda olduğunu, onlarında tehlikede olduğunu beyan eder ve annesi ve Habil'i apartopar Gürcistana kaçak olarak sokar. Kamurana inanan ikili babasının ne yapıp edip onlara ulaşacak olmasının düşüncesi ile bir bilinmeze doğru adım atarlar. Üzerlerinde bulunan paranın kısa sürede bitmesiyle Habil ne yapacağını şaşırmış bir durumda evlerinin yanındaki ormanda bulunan karton ve benzeri ürünleri toplayan kötü zihniyetli insanlara boyun eğmek zorunda kalır. Peki Habil, Habil olarak devam edebilirmiydi bu kötü şartlar ve kötü kalpler karşısında? Çıkarları uğruna hayatta kalmaya and içmiş bu insanların yanında Kabil mi olmalıydı? Her şeyin babasının yakın arkadaşı Kamuranın pis tuzağı olduğunu öğrendiklerinde hiç tanımadıkları yerden nasıl kurtulacaklardı? Habil'in içsel mücadelesini daha doğrusu Habil gibi yaşayanların bu menfaatçi düzende vermiş olduğu savaşı görüyoruz. Peki Aysunla buluşacağı gün bir anda ortadan yok olan Habil ona geri dönebilecek mi? Güzel akıcı bir kitap okudum ve sizlerede tavsiye ediyorum.
Habil’in Başına Gelmeyenler
Habil’in Başına GelmeyenlerAtakan Mustafa Doğan · Mavi Gök Yayınları · 20249 okunma
"Bu işte bir yanlışlık olmalıydı, her şey bu kadar basit olamazdı. Tamam ateş düştüğü yeri yakardı ama hayat olduğu gibi devam etmemeliydi. Uzayın boşluğuna savrulup yok olmuyordu acılar. Nereye gidiyordu peki bunca acı, bunca yaşanmışlık neyi değiştiriyordu? Biz insansak bunlar kimdi? Bunlar insansa biz kimdik? Hepimiz insansak... Hayır, hepimiz birden insan olamazdık, insan türü dışında yeni bir tür oluşuyordu muhakkak. İnsan türünü küçümseyen, hor gören yeni bir canlı vardı artık. Kendini yarı tanrı gibi gören bir tür belki de. Konforlu küçük saraylarını 'ötekilerin' üzerine inşa eden uyduruk, sahte tanrılar. Yarı tanrı olmakla ezilen olmak dışında bir seçenek yok muydu artık?"
Sayfa 133Kitabı okudu
İnsan Kalabilmek
...Bu işte bir yanlışlık olmalıydı, her şey bu kadar basit olamazdı. Tamam, ateş düştüğü yeri yakardı ama hayat olduğu gibi devam etmemeliydi. Uzayın boşluğuna savrulup yok olmuyordu acılar. Nereye gidiyordu peki bunca acı, bunca yaşanmışlık neyi değiştiriyordu? Biz insansak bunlar kimdi? Bunlar insansa biz kimdik? Hepimiz insansak... Hayır, hepimiz birden insan olamazdık, insan türü dışında yeni bir tür oluşuyordu muhakkak. İnsan türünü küçümseyen, hor gören yeni bir canlı vardı artık, kendini yarı tanrı gibi gören bir tür belki de. Konforlu küçük saraylarını "ötekilerin" üzerine inşa eden uyduruk, sahte tanrılar. Yarı tanrı olmakla ezilen olmak dışında bir seçenek yok muydu artık?
Sayfa 133Kitabı okudu
Kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
753 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.