Söylemek, bir şeyler, birçok şeyler anlatmak istiyorum... Kime?.. Şu kocaman dünyada benim kadar yapayalnız dolaşan bir insan daha var mı acaba?... Kime, ne anlatabilirim?
Merhabalar,iyi akşamlar, iyi günler artık hangisi uyarsa sizlere :)
Şimdiii;kitap incelemeyi sevmiyorum ama bir yandan da içimden bir ses"inceleyeceğim ulen var mı??(kendi fikrim sonuçta, kendi çıkardığım anlam)..kime ne"diyorum.İşte aynen öyle diyorum :)
Ben bu kitabı
– Varsın, bir çivi bile çakamasın…ama, dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın…ama, matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin…ama, notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın…ama, fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona
Yaşamımda önem verdiğim insanları muhakeme ettikçe, verilen değer ve karşılığında gösterilen muamele çerçevesinde, şahsımı sıklıkla sorgularım. Özellikle de mevzu bahis
" Sevgi " ise...
Bir insanı varlığımızdan bile, daha fazla sevebilir miyiz? Hem, hadi sevdik diyelim!...
Peki! Değer mi! Onca çaba, onca emek. Kim, kimin için...
İSTİSMAR GERÇEĞİYLE YÜZLEŞMEYE HAZIR MISIN?
Bir insanlık suçu olan istismar, kime yapılırsa yapılsın, kimden gelirse gelsin fark edilmeli, hiçbir türlü göz ardı edilmemeli. "Kol kırılır ama yen içinde kalmaz!" diyor Nuray Toprak. Bir polis ve duyarlı bir anne olarak Çocuk Şube'nin içinde şahit olduğu gerçek hikâyeleri anlatıyor, bütün çıplaklığıyla... Eğer hazırsan bu kitap senin için yazıldı; fark etmen, elini taşın altına koyman için..
Yollarımız senin yüksek lisans öğrenciliğin sayesinde kesişti. Tanıştığımızda ve yaşam hikâyeni dinlediğimde; "Başarılı bir Türk kadını, böyle azimli ve hedefine giden yolda işte böyle kararlı olmalı." diye düşünmüş ve seninle çok gurur duymuştum. Yaşam süreci içerisinde hem akademik başarın hem de toplumsal yaşama, mesleki ve akademik deneyimlerini sade ve çarpıcı bir dille aktarman beni daha da onurlandırdı. Yeni eserini zevkle okudum, belki okurken zaman zaman acı ve hüzün verdi ama ne yazık ki bunlar yaşantımızın bir gerçeği, halının altına süpüremeyiz. Bunlardan gerekli çıkarımları yaparak yaşam yolunda daha da duyarlı olmak toplumsal görevimiz.
Prof. Dr. ŞEVKİ SÖZEN
...Arka kapaktan
Amca, Zincirlikuyu mezarlığında mezar kazıcısıdır. Emekliliği gelmiş de zamlı maaş için yıl sonunu beklemekte. O sohbetten aklınızda çivi gibi şu cümleler kalır:
"Bu dünya kime baki kalmış ki doktor bey ... Ben bu ellerle kimleri toprağın altına koydum bilir misin? Ünlü, ünsüz, fakir, zengin. Kim gelirse aklına, sor. Hepsini de ben yerleştirdim mezara. Korkar, çekinir yakınları. İnemezler mezarın içine. Ama ben hep oradayım. Alırım kucağıma, yatırırım yerine. Onun için beni mezarla, ölümle korkutamazsın ... Çekinme söyle, ne kadar kaldı?"