Bir yerlerde tembel yazar bol diyalog kullanır diye bir şeyler okumuştum sanki, ya da şimdi uydurdum. Ne olursa olsun etkinliğe bir şeyler yazmam gerektiği düşüncesiyle böyle bir şeyler karaladım.
“Hay aksi, sırası mı şimdi bunun. Tam da… Olacak iş mi. “
“Belki de sigortalar atmıştır sadece”
“Olabilir, bakmak lazım aşağıya”
“Evet, bakmak
Issız bir adada, medeniyetin bize zorunlu kıldığı kurallar hala geçerli olur mu?
Toplumda var olan eşitsizlik peki? Adaya düşenler, aralarında hiçbir fark olmadığı halde bunu devam ettirir mi?
Maalesef herhangi bir medeniyet şehrinde de olsak, ıssız bir adada da olsak insan olarak doğamızda var olan bu ayrımcı ruh, bizimle beraber olacaktır!
"Tecrübeme göre, iyileşmek için bazen kötü şeyleri kusmak gerekir. Dışarı atmak acı verir ama zehri içinde tutmaktan iyidir."
●●●●●●
Ana karakterimiz Estella, bir gece korkunç bir olaya karışıyor ve Tanık koruma programı sayesinde tüm hayatını, kimliğini değiştiriyor ve emekli polis olan Carmina'nın yanına yerleşiyor. Artık Estella değil Stella olarak yeni hayatına başlıyor ve böylece Stella'nın tehlikeli yalanları başlıyor.
Kitap, içinde gizem ve gerilime yer vermiş. Yazarın anlatımı da güzel. Olay desen dikkat çekici. Ama bunlara rağmen beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.
Sanki kitabı aceleyle bitirmek ister gibi çoğu şeyi askıda bırakmış. Yapılan olayların ya da kitaptaki kişilerin çoğu bir sonuca bağlanmıyor. O kadar havada kalmış ki tam bir hayal kırıklığı oldu. (Spoiler olur diye örnek vermiyorum.)
Ya resmen güzelim kurgu mahvolmuş. Çoğu şey açıklanmadı, tahminler üzerinden sonuca varıldı. Kime ne oldu, ne bitti doğru dürüst açıklanmamış bile. Aceleyle bitirmek ister gibi bitirmiş yazar.
Dilinin akıcılığına lafım yok ama tam bir hayal kırıklığıydı. Çok daha geliştirilebilecek bir kurguyu yüzeyselce yazıp bırakmış gibi.
Maalesef beğenmedim.
Söylemek, bir şeyler, birçok şeyler anlatmak istiyorum... Kime?.. Şu kocaman dünyada benim kadar yapayalnız dolaşan bir insan daha var mı acaba?... Kime, ne anlatabilirim?
İmlamı iyice bozsam da fark etmez artık.
Kime ne "de-da"ları ayırmasam?
Noktalarda durmasam,
Bir ünleme koşsam yalnızca,
Sonu uçmak olan bir çığlığa.
Kime ne anlatarak bitirsem hayatımı?
Ölümüme de bir şiir yamar nasıl olsa birileri artık.