Aydınlar, kafa emekçileri gibi maddî üretime değil, manevî üretime katkıda bulunurlar. Ancak maddî ve manevî üretim, kimi zaman iç içedir. Örneğin bir binanın tasarımını çizen mimar, aynı zamanda estetik yaratıcılıkta bulunur, manevî bir değer üretmiş olur. Eğer bir mimar veya mühendisin esas niteliği, ideolojik, sanatsal, başka deyişle manevî değerler üretmekse, artık o kafa emekçisi olmaktan çok, sanatçıdır, aydındır. Çünkü ağır basan özelliği, maddî üretime kafa emeğiyle katılmak değil, fakat bir sanat veya düşün eseriyle manevî üretimde bulunmaktır. Her düşün ve sanat eseri, ideolojik bir bildiriyi, bu anlamda sınıfsal bir bildiriyi içerir. Aydın, yol ve köprü mimarı değil, ideoloji ve sanat mimarıdır; daha doğrusu bir sınıfın ideolojik hegemonyasının veya ideolojik muhalefetinin mimarıdır.