Kristin Eiriksdóttir, Yumruk yahut Yürek romanı ile İzlanda Edebiyat Ödülü'nü kazanmış, 2019 yılında, İskandinav Kurulu Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilmiş.70'li yaşlarının başındaki Elin Jónsdóttir, filmler ya da tiyatro oyunları için dekor tasarımı yapar.Tek başına insanlardan uzak yaşayan Elin'in yolu, 19 yaşındaki oyun yazarı Ellen Álfsdóttir ile kesişir.
Ellen, ünlü bir yazarın gayrimeşru kızıdır.
Başlangıçta Ellen'in oyunu için teklif edilen işi kabul etmemeyi düşünen Elin, kimin kızı olduğunu öğrenince kabul eder.İkisinin yolları geçmişte de kesişmiştir.
Elin'in Ellen ile karşılaşması, geride bıraktığı anıları, travmaları hatırlamasına neden olur.
İki koldan iki kadının yaşamı anlatılırken, kadınların isim benzerliği, ani geçişler okuyucuyu metni takipte zorluyor.
Elin geçmişe daldıkça, travmasıyla yüzleştikçe, güvenilmez bir anlatıcıya dönüşüyor.Elin'in bir film için hazırladığı, protezler, kopmuş uzuvlar, özellikle istismara uğramış çocukları temsil eden bir oyuncak bebek hazırlaması, kendi bedensel, ruhsal travması ile birleşince rahatsızlık veriyor.
Ellen ise ünlü bir yazarın kızı olmasaydı yazdığı oyun aynı ilgiyi görecek miydi diye sorgulamaya başlıyor, yazdığı metni.Bir yandandan da ruhsal ve zihinsel sağlığı kötü olan annesine bakmak zorundadır.
Benim için bulanık, ne düşündüğümü, sevip sevmediğimi bilemediğim bir romandı Yumruk yahut Yürek.