Gothikana/ Kitap Yorumu
Uzun zamandır merak ettiğim ve vize haftamdan sonra çerez gibi akıp giden bir kitap olduğu için iyi geldi. Öncelikle +18 bir kitap olduğunu ve rahatsız olan okurların okumaması gerektiğini belirtmeliyim. Bunun dışında yazarın anlatımını, akıcılığını oldukça beğendim. Reading slump döneminde olan bir kişinin kolaylıkla bu dönemden sıyrılabileceği bir kitap. Konusuna gelecek olursak; Corvina adındaki bir kız hayatı boyunca onu seven annesinin gözetimi altında yaşamış, hayattaki bazı sosyal faaliyetlerden geride kalmıştır. 20'li yaşlarına geldiğinde ise Verenmore'da bulunan dağ başındaki bir okuldan kabul mektubu alır ve orada hayatındaki ilklere adım atar. Bu okul tüm kasaba halkı ve okul tarafından perili olarak adlandırılır ve hiçbir şeye korkusu olmayan Corvina'nın orada bulunduğu süre boyunca tedirgin hissetmesine neden olur. Bunun nedeni ise okulda olan birçok doğaüstü diyebileceğimiz fakat tam olarak nedeninin ne olduğu kitap bittiğinde hala meçhuldur. Okulda ise yakışıklı, gümüş gözlü şeytan lakabıyla anılan Vad isimli bir öğretim üyesi bulunmaktadır. Corvina ve Vad arasında bu olaylar gelişirken aralarında kurulan ilişkiyi de okuyoruz. Kimine göre sapkınlık derecesinde bir aşk kimine göre iç eriten bir aşk olarak gelse de bana göre kitap ilerledikçe birbirlerini anlamaları ve o şekilde kabul ederek ilerlemeleri açısından güzeldi. Olayların gidişatı hiç beklenmedik bir şekilde sonlanıyor. Kısaca içgüdülerin bazen insanı yanılttığı, kimseye güvenilmemesi gerektiğini söylüyor. Kitap ne kadar gotik, karamsar gözükse de aslında sıcacık hissettiriyor. 
Gothikana 
RuNyx
Tesadüfler hayatınızı değiştirebilir mi?
Bazı karşılaşmalar asla tesadüf değildir. İshak ve Jülide gibi.. Birbirinden farklı iki hayat.. Dertleri, sıkıntıları ortak olmasa da görünen ile en derindekilerin dışavurumu hayatlar.. İshak işinde - gücünde, evli, iki çocuk babası bir adam aslında. Karşıdan bakıldığında da gayet normal bir evlilik yaşayan -tabi bu buzdağının görünen kısmı. Okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır. Jülide ise duygularını resimlerine yansıtan bir ressam Kırgınlıklarıyla, hayata küsgünlüğüyle ve çaresizliğiyle tek başına mücadele eden bir kadın o..
Yollar kesişir, en derinde kalan sırlar ortaya dökülür, kimine göre yanlış, kimine göre de koskoca bir tesadüftür yaşadıkları. Farklı hayatlar yaşayan iki insanın yol hikayesini ve birbirlerinin hayatlarına yapılan küçük dokunuşlarla geçmişlerine uzanan bir yolculuk bu... Bilinmeyene ve bilmedikleri o sırlar dünyasında kendilerini kaybetmeden, 
Düşerken birbirlerine tutunmaya çalışan iki can..
Yine bir 
Tarık Tufan kitabı ve yine iyi ki diyeceğim bir hikaye. Akıcı diliyle, karakterleriyle bir anda hikâyeninin içinde buluyorsunuz kendinizi. Aslında o yolculukta siz de varsınız. Her yaranın kabuk bağlamadığına şahit olup geçmişi geri getiremeseniz de, o yolculuktan sonra eski siz olamayacaksınız.
Herkese keyifli okumalar diliyorum
—Oysa gidenler her daim geç kalmıştı. Gitmek derdine bir kez düşen için artık kalmak da yaradır.
