Bence dünyanın en güzel romanı budur... Evet, kabul ediyorum, tamamen kişisel bir görüş bu ancak ben öyle olduğuna inanıyorum. Bu görüşe ilk sahip olduğumda henüz bir üniversite öğrencisiydim ve kitap okuma maceramın başlarında sayılırdım. Lakin aradan uzun yıllar geçti, aralarında hatırı sayılır miktarda roman da olan binden fazla kitap okumuş
Sonsuz yaradılış gibi apaçık ortada bulunan, rotası belli olan, masumiyeti en zor, en kırılmamış toprakların altından çıkarmış olan kadınlara duyulan haksızlık. Kimiz biz? Niye buradayız? Neden doğduk? Ne için yaşıyoruz? Nereye çıkıyor bu dakik planlarımızın sonucu? Neden yozlaştık? Burnumuzun dibindeki buharlı duyguları nasıl uçurduk? Hatırladıkça burnumuzun direğini sızlattığını bile bile. Neden hiçbir şey yapmadık? Çünkü kadındır dedik, ittik öteye; 'Kadın' gibi dedik, sevemedik. Hatta daha sevimsiz kelimeler kullandık....
Her şeyden önce aradığımız şeyin ne olduğunu biliyor muyuz? Mutluluk tam olarak nedir ki onu satın almaya çalışıyoruz? Huzur nasıl bir nesne ki ona maddeyle paha biçip neyse fiyatını vermeye kalkışıyoruz? Bizler peşine düştüğümüz bu şeyin tam olarak ne olduğu bilgisine erişebildik mi?
Biliyorum zor sorular bunlar.
Ancak tüm bu soruların zorluğu da yine bizden kaynaklanmaz mı? Soruyu soran da o soruya cevap verecek olan da yine bizler değil miyiz?
Peki ama biz kimiz?
İçimizdeki gücün yansımalarını göstermek için doğduk. :))
En derin korkumuzun sebebi, yetersiz oluşumuz değildir,
En derin korkumuzun sebebi, ölçülemez kudretimizdir.
Korktuğumuz şey karanlığımız değil, yaydığımız ışıktır.
Kendimize soruyoruz; "Ben kimim ki, parlak, harika, yetenekli ve etkileyici olabiliyorum?"
Esasen kimiz ki bu özellikleri reddediyoruz?
Sen, Tanrı'nın çocuğusun.
Kendini küçümsemenin dünyaya bir faydası olmaz.
Çevrendekilerin güveni sarsılmasın diye küçülmek, meziyet değildir.
Biz, Tanrı'nın içimizdeki gücünün yansımalarını göstermek için doğduk.
Bu güç sadece birkaçımızda değil, hepimiz de var.
Kendi ışığımızın parlamasına izin verdiğimizde, farkında olmadan bu şansı başkalarına da veriyoruz.
Kendi korkularımızdan kurtulduğumuz anda, varlığımız kendiliğinden başkalarını kurtarıyor.