ağlamak bir dağgülü - bir yanık orman belki
bir kurumuş çeşme belki - bir kimsesiz tutuklu
uçaklar otobüsler vapurlar telefonlar
haziranım sarıgülüm yazgüneşim papatyam
kime giydin o akları - kim kaldırdı duvağını
kim kokladı kim baktı - bağrına kim - yıllar önce
seni kimler kaçırdı o güzel yazlarımdan - güzelim
haziranım sarıgülüm yazgüneşim özlemim
nice nice sular geçti - bildin mi köprülerden
kaç bahar kaç sonbahar kaç çocuk kaç intihar
nerdesin sen nerdeyim ben ne söylüyor bu çizgiler
bu aynalar neden böyle yakından bakıyorlar
neler anlatıyor bu şarkılar - uzak geçmişimizden
seni kimler kaçırdı o güzel yazlarımdan - güzelim
Selamlar
Kalemini çok beğendiğim yazarın okumadığım bir kitabını daha okumak bana keyif verdi, bu güzel kitap öyküler den oluşuyor ama bu öyküler gerçek yaşanmış yazarın dergi ve gazeteler için hazırladığı söyleşiler"den oluşturulmuş. Yaşanmış olmaları ve insanların hayatlarına dokunan öykülerdir olması ayrıca güzellik katmış
Bu öyküler de kimler yok ki Yusuf Atılgan, Mina Urgan, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Zeki Müren var :)) yani bu keyifli kitap okunmaz mı ? kesinlikle okunur ve ve
tavsiyedir efenim .Okumalısınız
"Bitmez tükenmez bu dert, ömür diyorlar buna.."#alıntı
Türkçede "aile" kavramı bilindiği anlamı dışında erkek için "karısı" anlamına da sahiptir. Kadın için ise "kocası" anlamını içermediği için "eş"i işaret etmez. Kadın "aileye" sahip olamaz. Delaney çalışma yaptığı köyde evli bir kadına "Senin ailen kimler?" diye sorduğunda kadının mahcup bir şekilde durakladıktan sonra anne babası ve kardeşlerinden yani babasının ailesinden bahsetmeye başladığını ifade etmektedir.
Lise yıllarında Türkiye gazetesindeki “Gün Işığı” adlı köşesini takip ettiğim, ölümünü bildiren gazetenin o günkü sayfasını aldığımda gözyaşlarımı tutamadığım Ahmet Kabaklı Hoca’nın uzun yıllar sonra bir kitabını okudum.
Ölümünün ardından sahibi olduğu yayınevi tarafından yayımlanan “Bu Dünyadan Kimler Geçti” adlı kitabı, hocanın Tercüman
Bunlar bildiğin şeyler babacığım; sana biraz da bilmediklerini anlatayım: Mesela, cenaze törenin nasıl oldu? Kimler geldi? Cenaze namazın nasıl kılındı? Genellikle bir aksilik olmadı babacığım. Ben ağladım. Okulda o günlerde 'hatırı sayılır' bir durumda olduğum için oradan bir otobüsle bir miktar öğretim üyesi ve bir çelenk gönderildi. Hayatın boyunca hiç görmediğin bazı kimseler ellerini önlerine kavuşturarak ve başlarını eğerek ölümün anlaşılmaz gerçeği üzerinde düşünüyormuş gibi yaptılar mezarının başında. Tabut çukura konulduktan sonra üstüne büyük beton bloklar yerleştirildi. (Bu teknik geleneği sevmiyorum babacığım; aşılmaz engellere karşıyım.) Seni, annemin yattığı mezarlığa gömmedik. Bazı yakınlarım öyle uygun gördüler. İnsanlar arasında, onlar öldükten sonra bile anlaşmazlıkların sürüp gitmesini istiyorlar.