HOGWARTS EXPRESİ İÇİN SON ÇAĞRI!!!
- Hızlı hızlı yürüyün, çabuk olun yoksa peron dokuz üç çeyreği kaçıracaksınız. ''Bu peron çok işlektir -ancak üstlerinde şık takım elbiselerle günlerine başlayan insanlar yerine burada pek sevgili evlatlarını uğurlama derdince, cüppeli büyücüler ve cadılar vardır.''
- Koştunuz ve yetiştiniz. Tebrikler. Artık
Üniversitede her dönem zorunlu felsefe derslerimiz vardı zaten ilgim de olduğu için keyifle geçerdi dersler ama bu kitabı bilmiyor olmak beni gerçekten üzdü ve kesinlikle büyük bir eksiklik hissettim.
Yıllar sonra bu açığı kapatmış olmak bir nebze rahatlatıyor.
Kitap
Merhaba. Ferhanca ile: Merhabalardan bir demet. Yine bir Ferhan Şensoy kitabı incelemesi ve yine Kitaphan...
Gülmeye teşne bir okurum. Ferhangi bir kitabını okumasaydım, oyunculuğunu izlemeseydim,
mizahtan bahsetmekten zerre zevk almazdım. Fakat...
Kalemimin Sapını Gülle Donattım kitabının devamı keyfiyetindeki eser, Türkiye'ye döndükten
Geçmişe gittim bugün..
Babamın evine.
Babam evde yoktu,
Annem de yoktu,
Hava çok sıcaktı, öğle vakti,
Biliyordum evde olmadıklarını
Yine de gittim.
Babamın yemeninin biri ters dönmüş.
Annemin eski şalvarı asılıydı giriş kapının yanında.
Her yıl bulgur kaynatılan büyük bakır bulgur kazanları da yuvarlanmış tandır ocağının yanına.
Dışardaki
Ben de buradayım Oğuz Ataycığım sana karşılık vererek başlamak istiyorum. Biliyorum yaşadığın dönemde hiç istemediğin tepkilerle karşılaştın, hiçbir şekilde anlaşılamadın ama bu senin sorunun değil ki, seni anlamayan bir türlü anlamak istemeyen o insanın sorunu. Her geçen gün seni daha iyi anlıyorum ve seni genç yaşta kaybetmenin üzüntüsünü daima
Canımm Livaneli bir kitabınla daha yine beni hayran bıraktın. Senin tüm kitaplarını gözüm kapalı alır, okur, bayılırım biliyorum. Keza bunda da aynı etkiyi yine yaptın bende teşekkür ederiiim: )
Leyla'nın evi kitabı o kadar tatlı o kadar naif bir kitaptı ki okurken yaşamak istedim resmen. En çok Leyla'nın Boğaziçi'ndeki denize komşu yalısının
Tutunamayanları okuduktan sonra Tehlikeli Oyunlar hem devamı şeklinde hem de daha rahat okunabilir.
Tutunamayanlar arasında aslında bir zincir olduğunu görüyoruz. Tutunamayanlar da meşhur bir Olric vardı. Peki burda kim karşılıyor dersiniz Albay (Hüsamettin Tambay).
Albaylarım size büyük bir tüyo vereceğim. Albay karakterimiz (Hüsamettin Tambay)
Selamûn aleyküm.
Kudüs'ü daha doğrusu Mescid-i Aksa'yı bir sanat tarihçisisinden okumak çok doğru bir seçim oldu benim için. Kafa karışıklığına sebep olan bir çok sorunun cevabı bu kitapta!
Mescid-i Aksa neresi? Kubbetü's-Sahra hangisi? Her Kudüs ismi geçince niye sadece bir mekân görsellerde ön plana çıkıyor? Buralara kimler hangi izleri bıraktı? Hangi kavim ne amaçla nasıl geldi? Daha bir sürü sorunun cevabı burda.
Mescid-i Aksa dediğimiz araziyi adım adım gezdiriyor size kitap. İşte en güzel yanı burda devreye giriyor. Zira alanında uzman olan yazarımız hangi bina, yapı, eser hangi medeniyete ait, hangi dönemde yapıldı tek tek açıklıyor. Kimlerin izi yok ki Mescid-i Aksa'da... Hele ki bin yıl boyunca canhıraş bu kutsal mabedi ihya etmek adına atalarımız nasıl çalışmış göreceksiniz. İşte asıl sorun burda ceddimizin izleri hala bu kutsal mekanda duruyorken biz torunları altın kubbeli yapı dışında bir şey bilmiyoruz desek yeridir. Bize buraları unutturmaya çalışmışlar ve görünen o ki başarmışlar!.. Talha hocam da bunu dert edinmiş ve karış karış anlatmak istemiş. Mutlaka okumalısınız ve bu mirasa sahip çıkmak adına elimizden geleni yapmalıyız.
ve's-Selâm...